85 milyon nüfusa sahip Mısır, 1981'den bu yana olağanüstü hal altında yönetiliyor ve hükümet barışçıl gösterileri de, her türlü muhalif hareketi de sert bir şekilde bastırıyordu. Ülkede uluslararası tepkilere karşın uygulanmaya devam eden idam cezası, muhalifleri ezen devlet güvenlik mahkemeleri, azınlıklara, göçmenlere yönelik sert tutum, kadın haklarına yönelik kısıtlamalar, medya özgürlüğünün kıstırılması yaygın uygulamalar olarak sürüyor.
Ocak 2010'da İsrail'in Gazze ambargosunu ve Mısır'ın da Gazze sınır kapısını kapamasını protesto edenler şiddetle bastırıldı. Aralıkta yetkililer Gazze sınırına duvar örüleceğini açıkladı.
Şubatta Kahire'de 25 kişiyi öldüren patlama daha sonra El-Kaide'ye atfedildi ancak hükümet saldırının ardından terörle mücadele önlemlerini gerekçe göstererek çok sayıda muhalifi de hedef aldı.
Mısır İnsani Kalkınma Endeksi'nde 101. sırada yer alıyor. Türkiye 83. sırada.
Devlet başkanı Hüsnü Mübarek'in istifası için bir haftadır süren halk ayaklanmansının arka planını Af Örgütü (AI), İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) gibi insan hakları örgütlerinin ve Birleşmiş Milletler örgütlerinin 2010 raporlarından derlediğimiz verilerle aktarıyoruz:
İfade özgürlüğü: Güvenlik güçleri hükümeti eleştiren, hak ihlallerini görünür kılan blog yazarlarıyla gazetecileri ve Muhammed El Baradey'in Değişim Kampanyası aktivistlerini hedef almaya devam etti. Parlamento seçimleri öncesinde hükümet tüm özel kanalları devlet televizyonunun kontrolüne verdi, canlı yayınları izne bağladı. Hükümetin tehdit gördüğü konuları ele alan kitaplar ve yabancı yayınlar sansürlendi. RSF'nin İfade Özgürlüğü Sıralaması'nda Mısır 127. sırada yer aldı -Türkiye 138. sırada.
Örgütlenme özgürlüğü: Nisanda olağanüstü hale karşı düzenlenen eylemde 100'den fazla insan gözaltına alındı. Haziranda Halid Said isimli gencin polisçe öldürülmesinin ardından düzenlenen gösteriler sertçe bastırıldı. Şubatta 16 Müslüman Kardeşler yöneticisi tutuklandı. Olağanüstü hal yasasındaki değişiklikten sonra hareketin neredeyse tüm tutuklu üyeleri serbest bırakıldı ancak seçimlere giderken bağımsız aday kampanyasına destek verdikleri için 487 Müslüman Kardeşler üyesi tutuklandı. STK'ler, sendikalar, meslek birliklerinin faaliyetleri yasalarla kısıtlandı.
İşkence ve keyfi tutuklamalar: İslamcı örgütlere üye olduğu söylenen insanlar kaybedilmeye devam etti. Karakollarda ve gözaltı merkezlerinde işkence yaygın olarak uygulandı.
Adil yargılanma ve özel mahkemeler: 2010'da askeri mahkemeler ve adil yargılanma hakkını ihlal eden özel mahkemelerde yargılanan sivillerin sayısı arttı.
Emek hakları: 2010'da bir dizi işçi eylemi ve yasadışı grev yaşandı ve bu olaylar güvenlik güçlerinin sert tepkisiyle karşılaştı. Artan gıda fiyatları ve yoksulluk bir dizi greve yol açtı.
İnanç özgürlüğü: Anayasada inanç özgürlüğü güvence altına alınsa da ülkede Hıristiyanlara ve heterodoks Müslümanlık inançlarına yönelik ayrımcılık yaygın. Ocakta altı Hıristiyan bir saldırıda öldürüldü. Martta sekiz Ahmedi tutuklandı, Şiiler de benzer uygulamalara maruz kaldı.
Göçmenler ve mülteciler: Sina sınır kapısından İsrail'e geçmek isteyen HRW'ye göre en az 27, AI'ye göre 19 kişi öldürüldü. Yetkililer sınırı geçemeye çalışanların "sadece yüzde 4'ünün vurulduğunu" açıkladı. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin tutuklu mültecilere erişimi engellendi. Yasadışı giriş yapanlar askeri mahkemelerde yargılanmaya devam etti.
Kadın ve çocuk hakları: Şubatta Devlet Konseyi kadınların konseyde görev yapmasını yasakladı; karar anayasa mahkemesinden dönse de konseyde kadın üye yok; yargıda da kadınlar çok az. Kadın sünneti 2008'de cezalandırılmaya başlandı. Parlamentoda kadın oranı yüzde 3,7. Dört kadından biri istihdam piyasasına katılıyor. 100 bin doğumda kadın ölüm sayısı 130.
İdam cezası: BM İnsan Hakları Konseyi'nin önerisine rağmen Mısır ölüm cezasını kaldırmayı reddetti. 2010'da en az 269 kişi ölüm cezasına çarptırıldı ve beş kişi devlet eliyle öldürüldü.
Ayrımcılık: Eşcinseller cezalandırılmaya devam etti. Ocakta Kahire'de 10 erkek Ahlak Polisi tarafından yakalanarak işkence gördü, beş ay tutuklu kaldıktan sonra yargılanmak üzere serbest bırakıldı. (EÜ/EÖ)