HRW (Human Rights Watch — İnsan Hakları İzleme Örgütü) TLSP (Turkey Litigation Support Project — Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi) ve ICJ (International Commission of Jurists — Uluslararası Hukukçular Komisyonu) Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na çağrı yaptı.
Komisyonun, Kürtler ve tüm topluluklar için hak, adalet ve hukukun üstünlüğünü güvenceye alacak somut reformlar önermesini istedi.
Üç kuruluş, komisyona kalıcı ve hak temelli bir barışı mümkün kılacak reformlara öncelik vermesi çağrısında bulunan, birlikte kaleme aldıkları, yazılı bir brifing sundu.
Komisyon, PKK’nin silah bırakma ve kendini feshetme kararını açıklamasının ardından Ağustos 2025’te TBMM tarafından kuruldu. Resmî amacının “toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesi, milli birlik ve kardeşliğin pekiştirilmesi ile özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti alanlarında çalışmalar yapmak” olduğu açıklandı.
HRW Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson, “Kırk yıllık çatışmanın bitmesi, yalnızca silahların susmasıyla değil; barışçıl ifade ve siyasi faaliyetleri kriminalize eden yasaların değiştirilmesiyle mümkün” diyerek, “Komisyonun elinde çatışma sonrası toplumu şekillendirmek için eşsiz bir fırsat var; susturma ve ötekileştirme amacıyla kötüye kullanılan hükümler kaldırılmalı" dedi.
Dört öncelikli reform alanı
Kuruluşların “Türkiye’deki Kürtler ve Diğer Tüm Topluluklar için İnsan Haklarının, Adaletin ve Demokrasinin Güçlendirilmesi” başlıklı brifingi, sahadan izleme, belgeleme ve dava deneyimine dayanıyor; özellikle ceza hukuku hükümlerinin ayrımcı ve siyasi saiklerle kötüye kullanılmasına odaklanıyor. Brifing, acil yapısal değişim ihtiyacını dört ana başlık altında topluyor:
1. Terörle mücadele mevzuatında reform
Silahlı gruplarla fiili ve somut bağlantısı olmayan kişilerin soruşturulması ve cezalandırılması için kullanılan muğlak ve aşırı geniş hükümler kaldırılmalı ya da köklü biçimde değiştirilmeli. Bu uygulamalardan gazeteciler, avukatlar, insan hakları savunucuları ve barışçıl görüş açıklayanlar etkileniyor.
2. Seçilmiş temsilcilere karşı ceza hukukunun kötüye kullanımına son
Milletvekilleri ve yerel yöneticilerin barışçıl siyasi ifadeleri nedeniyle keyfi biçimde görevden alınması, özgürlüklerinden yoksun bırakılması ve yargılanması uygulamalarına son verilmeli. Seçilmişlerin görevlerini sınırlayan her tedbir istisnai olmalı, ciddi suçlara ilişkin ikna edici kanıtlara dayanmalı, etkili yargısal denetime tabi olmalı ve uluslararası insan hakları standartlarıyla uyumlu olmalı.
3. Barışçıl toplanma hakkının güvence altına alınması
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ve uygulamalar reforme edilmeli; kitlesel toplantılar demokratik katılımın olağan parçası olarak görülmeli. Hukuki dayanaktan yoksun yasaklar ve orantısız polis müdahaleleri son bulmalı.
4. “Umut hakkı”nın tanınması
Ağırlaştırılmış müebbet cezalıların salıverilme talepleri için anlamlı ve denetlenebilir bir mekanizma oluşturulmalı. AİHM’in, Türkiye’deki mevcut sistemi AİHS madde 3 bakımından ihlal sayan içtihadı ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin yasal reform çağrıları hatırlatılıyor. Siyasi tartışmalarda “umut hakkı”na yapılan açık atıflar da vurgulanıyor.
TLSP’den Ayşe Bingöl Demir, “Diyalog süreci, kökleşmiş şiddet ve istisna hukuku döngüsünü kırmak için tarihi bir fırsat” diyerek, Komisyonun sivil toplum, hukuk örgütleri ve akademi ile birlikte çalışarak sürdürülebilir barışın temelini atacak kapsamlı reformları savunması gerektiğini söyledi.
İki yatay başlık: yargı bağımsızlığı ve hesap verebilirlik
Brifing, ayrıca iki enlemesine (yatay) alana işaret ediyor:
*Yargı bağımsızlığı: Yargının hukuka aykırı etki ve baskılardan kurumsal olarak korunması, dış müdahale ve ayrımcılık olmaksızın hukukun üstünlüğünü herkes için güvenceye alması için somut adımlar atılmalı.
*Ağır ihlallerde hesap verebilirlik: Çatışma sürecini belirleyen ağır insan hakları ihlallerindeki cezasızlık son bulmalı; hakikatin ortaya çıkarılması ve adaletin sağlanması için güvenilir mekanizmalar geliştirilmelidir.
ICJ Avrupa ve Orta Asya Program Direktörü Temur Shakirov, Komisyonun, “sembolik tavsiyelerin ötesine geçerek çatışma, baskı ve cezasızlığı ayakta tutan yapısal adaletsizlikleri ve ayrımcı düzenlemeleri ele alması gerektiğini” vurguladı: “Kalıcı barış, insan hakları güvencelerinin yaptırım gücüyle tesis edilmesi, hesap verebilirlik ve demokratik kapsayıcılığın güvence altına alınmasıyla mümkün.”

Arınç, Demirtaş ve Kavala’yı ziyaret edecek: Siyasi gösteri değil, vicdani bir duruş
(EMK)


