İF İStanbul kapsamında yapılan "Video Aktivizm ve Yurttaş Haberciliği" konulu atölye çalışmasının konukları I-Witness'dan Eileen Clancy, B'Tselem'den Oren Yakobovich ve fotoröportaj.org'dan Altan Bal'dı.
Dün Taksim Hall'da ilk bölümü yapılan çalışmada Yakobovich, Clancy deneyimlerini aktardılar, nasıl çalıştıklarını anlattılar.
Clancy: Videoları kanıt olarak kullanıyoruz
Clancy çektikleri videoları kanıt olarak nasıl kullandıklarını anlattı. I-Witness New York merkezli bir kuruluş protesto, eylem ve yürüyüşlerdeki polis şiddetini, müdahalesini belgelemek için video teknolojisini kullanıyor. Eylemlerde tutuklanan kişileri temsil eden avukatlar ile ortaklaşa çalışıyor.
New York Polis departmanının çok güçlü olduğunu, 37 bin polisin görevli olduğunu söyleyen Clancy özellikle 11 Eylül'den sonra polisin göstericiler üzerinde baskısının artığını aktardı.
"ABD'de yapılan barışçıl gösterilere yapılan müdahalelerin iç yüzünü göstermeyi amaçlıyoruz" diyen Clancy materyal toplamak, ayrıştırmak ve sıralamak açısından altyapının önemine dikkat çekti.
Video göstermenin, görüntü göstermenin güçlü bir yol olmasına rağmen sosyal değişim için yeterli olmadığını söyleyen Clancy "Stratejik davranmalıyız" dedi.
"Genellikle olayların resmi tanımları bizim bakış açımızdan farklı oluyor. O nedenle net imgeler yakalamaya çalışıyoruz. Doğru olanı, abartmadan, kendimize de yalan söylemeden yapıyoruz."
Clancy 2004'te Manhattan'da yapılan bir eylemden kesitler gösterdi. Göstericilerin sayısından kat kat fazla polisin olduğu görüntülerde polis hem göstericilere hem de sokakta yürüyen insanlara müdahale ediyordu.
I-Witness’ın yöneticisi Clancy ABD’de ve Kuzey İrlanda’da toplumsal adalet ve insan hakları alanında çalışmalar yapan bir aktivist. Clancy 1997-2007 yılları arasında Kuzey İrlanda’da Irish Parades Emergency Committee'de uluslararası gözlemci olarak çalıştı ve paramiliter polis güçleriyle İngiliz Ordusu’nun müdahalelerini belgeledi, komitenin yayımladığı insan hakları raporlarında yazar ve danışman olarak yer aldı.
Yakabovich: Çekim yapmadan önce yasaları bilmelisiniz
Yakobovich, Tel Aviv’de 1989 yılında kurulan İşgal Altındaki Topraklarda İnsan Hakları Enformasyon Merkezi (B’Tselem) video birimimin kurucusu ve yöneticisi.
Yakobovich "Başladığımızda İsrail'de İnternet yoktu, televizyon tek kanaldı. Filistinlilerin İsrail'e karşı ilk İntifada'nın başladığı zamanlardı. Onlar karşı çıktıklarında ordu daha çok baskı altına aldı ve bu insanların hakları daha çok ihlal edildi" dedi ve B'Tselem'in bu yaşananları göstermek için kurulduğunu söyledi. B'Tselem yaşanan ihlallerle ilgili 89'dan bu yana rapor tutuyor.
Yakabovich ise belgesel yönetmeni ve üç yıl önce B'Tselem'e katılmış. Yakobovich Filistinli aileler ile Yahudi ailelerin karşılıklı yaşadığı bir sokakta Filistinli ailenin tel örgülerle çevrelediği evinde yapılan çekimleri gösterdi.
Bu çekimlerde ailenin kızı çevredekilerce nasıl aşağılandığını, jandarmanınsa bu duruma müdahale etmemesini belgeliyor.
Bir başka görüntü ise aslında yasal olmamasına rağmen Filistinlilere kapalı olan bir sokakta çekilmişti. Altı yıldan sonra ellerinde yasağın olmadığına dair belgelerle sokağı geçen Filistinlilere asker müdahale etmiyor ancak birkaç gün sonra sokağın kapanmasına dair emir çıkartılıyor.
Yakabovich de Clancy gibi düşünüyor, video aktivizmiyle beklenen hemen olabilecek bir değişimi değil, insan hakları için çok daha uzun bir süreli mücadeleyi kapsıyor.
"Çekimleri yaparken yasal olarak neye izniniz olup olmadığını bilmek zorundasınız. İsrail de Türkiye'ye benziyor. Bir tarafta demokrasi varken diğer tarafta yok. Fikir ve ifade özgürlüğü gündemde bir konu. Yani yasal prosedürü bilmek yetmiyor. Gerekli belgeleri taşımak da gerekiyor. Askerler de kanunları bilmiyor. Ayrıca çekimlerde yanımızda avukat da bulunuyor ve hemen müdahale edebiliyor. Filmleri ne şekilde kullanacağımızı ise sürekli açıklamak durumundayız."
Herhangi bir ihlali görünteleyen kişinin hangi araçları kullanması gerektiğine dairse Yakabovich "Örneğin video kadın haklarıyla ilgiliyse ilgili STK'lara, belki bir televizyon kanalında çalışan bir kadın haberciye ve ya Meclis'te ilgili komisyona verilebilir" diyerek yol gösterdi. (EZÖ/TK)