İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch/HRW) bugün yaptığı açıklamada, olağanüstü halin (OHAL) uzatılmasına dair kararın iptalini ve “seçimden aylar öncesinde başlayan siyasi baskılara” son verilmesini istedi.
Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ve Bakanlar Kurulu'nun dünkü toplantılarından, 19 Nisan'da tamamlanan OHAL'in yeniden uzatılması kararı çıktı.
Anayasa değişikliği referandumunda, Anadolu Ajansı’nın resmi olmayan sonuçlardan aktardığına göre, “Evet” oylarının oranı yüzde 51,18, “Hayır” oylarının oranı yüzde 48,82 oldu.
HRW’nin bugünkü açıklamasında, bu sonuçla “muazzam bir gücün cumhurbaşkanında toplanmasının sağladığı” belirtildi.
Yargı bağımsızlığı nasıl uygulanacak?
HRW’nin referandum kampanyası süreci ve sonrasına ilişkin değerlendirmesi özetle şöyle:
“Seçim kampanyası olağanüstü hal koşullarında ve 15 Temmuz 2016 askeri darbe girişiminden sonra yoğunlaşan son derece baskıcı bir iklimde gerçekleşti.
“Ülkeyi olağanüstü hal koşullarıyla yöneten cumhurbaşkanı ve hükümet basını kontrol altına aldı, kamusal alana hakim oldu ve eleştirel gazetecileri ve Kürt yanlısı demokratik muhalefetin liderlerini hapse attı.
“Cumhurbaşkanı ve hükümetin, Türkiye’de insan haklarına mutlak saygıyı yeniden tesis etmek için, keyfi gözaltı ve kovuşturmayı sona erdirmek, basın ve ifade özgürlüğü ile yargı bağımsızlığını güvence altına almak ve tüm vatandaşların siyasete katılım hakkını garanti altına almak gibi tedbirleri nasıl uygulamaya geçireceğini belirlemesi gerekir.
AGİT raporunu hatırlattı
HRW, Bakanlar Kurulu’nun dünkü toplantısında aldığı OHAL’i uzatma kararının, hala olağanüstü hal ile yönetilen Türkiye’de zaten oldukça zarar görmüş insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü daha da tehlikeye atacağını belirtti.
TIKLAYIN - KURTULMUŞ: OHAL 3 AY DAHA UZATILACAK
“Halkoylamasını izleyen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Topluluğu'nun (AGİT) Seçim Gözlem Heyeti, dün bulgularını paylaştığı açıklamasında, oylama öncesinde tarafların ‘eşit şartlara sahip olmadığı’ bir ortamın bulunduğunu ifade etti.
TIKLAYIN - AGİT: REFERANDUM EŞİT ŞARTLARDA YAPILMADI
“AGİT yaptığı açıklamada, olağanüstü hal uygulamasıyla ifade özgürlüğüne getirilen kısıtlamalar, bağımsız medyanın olmaması, ‘hayır’ kampanya etkinlikleri sırasında polisin müdahalesi ve şiddet içeren saldırıların yaşanması ve kamu kaynaklarının kötüye kullanılması gibi konulardaki kaygılarını da dile getirdi.
“Dışişleri Bakanlığı ve Erdoğan ise AGİT’in raporunu tanımadıklarını söylediler.
“Bu rapordan önce, Avrupa Konseyi’nin anayasa reformu konusunda danışma organı olan Venedik Komisyonu Mart ayında eleştirel bir rapor yayımlamıştı. Komisyon, raporunda halkoylamasının olağanüstü hal döneminde ve basın özgürlüğünün yoğun baskı altında olduğu şartlarda yapılmasıyla ilgili kaygılarını dile getirmişti.”
“Tanımamak yerine yanıt vermeliler”
HRW Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson da “Pazar günkü referandumda çok küçük bir farkla zaferi garantileyen hükümet ve cumhurbaşkanı artık yalnızca kendi siyasi yandaşlarının değil, Türkiye’de yaşayan herkesin faydası için hükümet etmeli” açıklamasını yaptı.
Williamson, AGİT ve Venedik Komisyonu gibi, referandumunun gerçekleştirildiği iklime ilişkin ciddi kaygılarını dile getirdi.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet AGİT bulgularını tanımamak yerine, bu kaygılara, özellikle de insan haklarına saygı ile ilgili olanlara yanıt vermeli ve sonraki seçimlerin demokratik standartlarla tam uyumlu bir ortamda gerçekleştirilmesini sağlamalı.
“Ölüm cezasını geri getirmeye yönelik her girişim de Türkiye’yi insan hakları normlarından uzaklaştıracak yeni bir yıkıcı adım olacak.” (AS)