Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) Birleşmiş Milletler'in İsrail için kurduğu komisyonun yürüteceği soruşturmanın nesnelliğinden ve tarafsızlığından endişeli olduğunu belirtti. Soruşturma komisyonunun kurulmasının ardından Federasyon'un Başkanı Souhayr Belhassen, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'a hitaben açık bir mektup yayımladı.
Öncelikli endişelerinin "komisyonun yüksek düzeyde bir siyasi içeriğe sahip olması" olduğunu belirten mektupta soruşturmaya uzmanlık sahibi avukat, eski savcı ve hakimlerin süpervizörlük etmesi gerektiğini; fakat an itibariyle durumun bu olmadığının altı çiziliyor. FIDH'ın tedirginliğinin bir diğer sebebi ise komisyonun yetkisinin ulusal soruşturma raporlarının değerlendirilmesi ile sınırlı kalacağı.
FIDH: Uribe komisyonun güvenirliğine zarar verebilir
Mektupta, komisyonun yardımcı başkanı, Kolombiya Devlet başkanı Alvaro Uribe'nin soruşturmanın güvenirliğini olumsuz etkileyebileceği, "binleri aşan yargısız infazın, katliamın, zorla kaybedilmelerin ve diğer uluslararası suçların" Kolombiya'da Uribe'nin başkanlığı döneminde yaşandığı belirtiliyor.
Kolombiya Başkanı'nın daha önce yargının bağımsızlığına saldırdığı, insan hakları savunucularını ve hükümetin insan hakları ihlallerine işaret etmiş birçok kişiyi damgaladığından şikayet ediliyor. Açıklamada Uribe ile güvenilir ve şeffaf bir soruşturmanın başarılı bir şekilde yürütülemeyeceği ve bu yetkilendirmenin kurbanlara bir hakaret olduğunun altı çiziliyor.
Böyle bir komisyonun İsrail ile işbirliği içinde çalışmasının ne kadar zor olduğunun farkında olduklarını belirten federasyon başkanı Belhassen, buna rağmen komisyonun yapısının tekrar değerlendirilmesinin ve komisyona tarafsız ve bağımsız figürlerin katılımını gerekliliğini belirtiyor.
Açıklamanın sonunda ise "İsrail'in saldırıyı aydınlatma girişimleriyle-özellikle BM İnsan Hakları Komisyonu tarafından başlatılan soruşturma- işbirliği yapmasının gerekliliğini" dile getiren federasyon, bir eski hakim ve bir uluslararası savcıdan oluşan üç bağımsız uzmanın yer aldığı bu diğer soruşturmanın ise kesinlikle devam ettirilmesi gerektiği belirtiliyor.
İsrail'in 31 Mayıs'taki saldırısında sekizi Türkiye yurttaşı dokuz kişi ölmüştü. (AM/TK)