"Türkiye'de İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini hiç duymamışların oranı yüzde 63, hiç okumamış olanların oranı ise yüzde 81,4." İnsan haklarına dair farkındalık araştırmasının sonuçlarından biri bu.
Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Türkiye Şubesi İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 60. yaşında bildirgeden ve haklardan daha fazla insanın haberdar olması için bir proje başlattı.
Bugün Hilton Oteli'nde projenin tanıtıldığı basın toplantısında UAÖ Türkiye Şubesi Başkanı ve Uluslararası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Levent Korkut, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları Komisyonu Başkanı, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Milletvekili Prof. Dr. Zafer Üskül ve İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı, İnsan Hakları Hukuku Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turgut Tarhanlı konuştular.
Toplantıda "Türkiye'de İnsan Hakları ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne İlişkin Farkındalık ve Kamuoyu Araştırması"nın da sonuçları açıklandı. Bir yıla yayılacak olan proje Türkiye'de 35 milyon kişiye ulaşmayı amaçlıyor.
Proje 6 Nisan 1949 tarih ve 9119 sayılı Bakanlar Kurulu ile verilen "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin Resmi gazete ile yayımlanması, yayımdan sonra okullarda ve diğer eğitim müesseselerinde okutulması ve yorumlanması ve bu bildirge hakkında radyo ve gazetelerde münasip neşriyatta bulunulması" kararının işler hale getirilmesini de amaçlıyor.
Açılş konuşmasını yapan Korkut "İnsan haklarının küresel ve evrensel bir mesele olarak algılanması gerektiğini" söyledi.
Üskül: Hakkı olduğunu bilen nereye başvuracağını bilmiyor
Üskül "İnsanların haklarının farkında olmadığını, haklarının farkında olanlarınsa nereye başvuracaklarını bilmediğini, hak ihlallerinin ortadan kaldırılmasının yalnızca devletin işi olmadığını devlet ve sivil toplum işbirliğinin kaçınılmaz olduğunu " belirtti.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu'na yılda bin kadar başvuru olduğunu, çoğunun tutuklulardan geldiğini ve cezaevi koşullarıyla ilgili olduğunu söyledi.
Tarhanlı: Devletin pozitif yükümlülüğü var
Tarhanlı "devletin 'gölge etmemesini' istemenin ötesinde artık pozitif bir yükümlülüğü" de olduğunu söyledi ve "Haklarımızı koruyan mekanizmaları barındıran yapının hukuk olduğuna ve hukukun uygun işlemesinde devletin ve toplumsal örgütlenmenin denetim işlevi olduğuna" dikkat çekti.
Medya ne yaptı?
Toplantı boyunca yaygın medya mensupları, bir trajedi başlığı çıkarmak mümkün olur mu diye "Türkiye'de en çok hangi hak ihlal ediliyor" diye sordular, bir de Zafer Üskül'e "türban ve insan hakkı" konulu sorular sordular. Türbanla ilgili sorular Türkiye'de insan hakları bilincini yükseltmeye yönelik değildi kuşkusuz...
Medya "hak ihlallerine" "iyi malzeme çıkacak bir havuz" gözüyle bakmayı sürdürdükçe, meseleye serinkanlı ve hakiki bir duyarlıkla yaklaşmak zor olacak gibi görünüyor.
Bu insan haklarını tanıtma projesinde medya için de bir eğitim programı olması da elzem görünüyor... (NZ)
* Proje çalışmalarını www.60.org.tr adresinden izleyebilirsiniz.