* Fotoğraf: COP26 Coalition / Twitter
İkinci haftasına giren Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 26. Taraflar Konferansı'nda (COP26) bugün, küresel ısınmanın özellikle yoksul ülkeler üzerindeki etkileri ele alınıyor.
Bu konuda yeni bir taahhüt açıklayan İngiltere, yoksul ülkelere 290 milyon sterlin finansman desteği sözü verdi. 290 milyon sterlinlik fonun büyük bölümü, Asya-Pasifik ülkelerine aktarılacak.
Konferansta yaşanan bir diğer gelişme ise verilen taahhütlerin incelenmesi üzerine... COP Başkanlığı iklim değişikliğiyle mücadelede verilen taahhütlerin uygulanmasını izlemek üzere Uluslararası Enerji Ajansı'nı (IEA) 2023'e kadar görevlendirdi. IEA 2023'ten itibaren ülkeleri uyarma yetkisine sahip olacak.
Fon nasıl kullanılacak?
BBC Türkçe’de yer alan habere göre, İngiltere'nin taahhüt ettiği fonun dağılımı şu şekilde olacak:
- 274 milyon sterlin: Asya-Pasifik ülkelerinde iklim eylem planlaması ve yatırımını desteklemek, doğayı koruma projeleri geliştirmesini kolaylaştırmak ve düşük karbonlu kalkınmayı teşvik etmek için kullanılacak.
- 15 milyon sterlin: Gelişmekte olan ülkelerin iklim krizine yanıt verecek çözümler geliştirmeleri için kullanılacak.
- 1 milyon sterlin: İklimle bağlantılı felaketler dahil acil durumlarda, küresel insani yardımın daha hızlı ve etkili bir biçimde sağlanması için kullanılacak.
Ülke dış yardım bütçesini düşürmüştü
290 milyon sterlinlik fon İngiltere'nin dış yardım bütçesinden sağlanacak. Ancak İngiltere hükümeti geçtiğimiz ay, dış yardım bütçesini, ulusal gelirin yüzde 0,5'ine düşüreceğini açıklamıştı. Bu karar en erken 2024-2025'e kadar geçerli olacak.
Hükümetin kıdemli iklim değişikliği danışmanları, kesintiyle birlikte İngiltere'nin yoksul ülkelere “uzun vadeli iklim yardımı yapamayacağına ya da bu yardımlar konusunda ciddi olmadığına” işaret ettiğini söylemişlerdi.
İklim finansmanına neden ihtiyaç var?
Gelişmekte olan ülkeler, yıllık sera gazı salımlarını azaltarak 2050'den önce "net sıfır" karbon emisyonu hedefine ulaşırken, iklim değişikliğine uyum sağlayacak yatırımları yapabilmek için yıllık 100 milyar dolarlık iklim finansmanına ihtiyaç duyuyor.
- NET SIFIR EMİSYON: İnsan faaliyeti nedeniyle atmosfere salınan karbondioksit, metan, azot gibi gazların miktarının yeryüzü tarafından doğal olarak emilen sera gazı miktarıyla dengelenmesi ve karbon nötr olması anlamına geliyor. Küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırmak için verilen taahhütler kapsamında net sıfır emisyona ulaşmayı hedefleyen ülke sayısı 100’ü aştı.
Gelişmekte olan ülkeler, küresel ısınmaya sebep olan sera gazı salımlarının çok küçük bir bölümünden sorumlu. Bugün dünya nüfusunun en zengin yüzde 1'inin salımları, en yoksul nüfusun yüzde 50'sinin salımlarını ikiye katlıyor. Buna karşın iklim krizinin yıkıcı etkilerinden en çok bu ülkeler etkileniyor.
TIKLAYIN - Yoksul ülkeler ve COP26: Taahhütler yerine getirilmiyor
Daha zengin ülkeler, 2009'da gelişmekte olan ülkelere 2020 yılına kadar yıllık 100 milyar dolarlık iklim finansmanı sağlanacağını taahhüt etmişti fakat bu plan gerçekleşmedi.
100 milyar dolar için bugünkü hedefse 2023 olarak belirlendi. İngiltere'nin Uluslararası Ticaret Bakanı Anne-Marie Trevelyan, bu kararla ilgili olarak hayal kırıklığını paylaşmış ve daha fazla insanın yoksulluğa itilmeden dünyanın “hemen şimdi harekete geçmesi” gerektiğini belirtmişti.
Detay / Salımlardan en sorumlu 10 ülke ve hedefleriHükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) bir raporuna göre, dünyanın en büyük kömür üreticisi ve tüketicisi konumunda bulunan Çin, küresel emisyonların yüzde 26,9’una (13,63 milyar ton karbondioksit eş değeri) neden oldu. Çin’i yüzde 12,2 (6,18 milyar ton karbondioksit eş değeri) ile ABD ve yüzde 7,35 (3,72 milyar ton karbondioksit eş değeri) ile Hindistan izledi. Küresel emisyonların yüzde 4,8’ine (2,43 milyar ton karbondioksit eş değeri) Rusya, yüzde 2,8’ine (1,42 milyar ton karbondioksit eş değeri) Endonezya neden oldu. Bu ülkeleri yüzde 2,6 ile Japonya, yüzde 2,4 ile Brezilya, yüzde 1,65 ile Almanya, yüzde 1,63 ile İran ve yüzde 1,52 ile Kanada takip etti. Söz konusu 10 ülke küresel emisyonların yaklaşık yüzde 64’üne yol açtı. Bu ülkelerden Çin, 2060 yılına kadar fosil yakıt kullanımını yüzde 20'nin altına düşürmeyi hedeflediğini duyurdu. ABD, 2030 yılında emisyonlarını 2005 referans yılına göre yüzde 50 düşürme sözü verdi. Japonya ve Kanada ise sırasıyla 2013 ve 2005 yıllarına göre yine 2030’da yüzde 40 mertebesinde karbon azaltacaklarını açıkladı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, dünyanın dördüncü en büyük sera gazı emisyonu kaynağı olan Rusya’nın 2060’a kadar karbon nötr olmak için çaba göstereceğini söyledi. Brezilya, 2060 için net sıfır karbon emisyonu hedefi koymuştu, daha sonra bu süreyi 2050’yi çekebilmek için 10 milyar dolarlık dış yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi. Almanya, 1990 yılındaki seviyenin yüzde 65’i olarak açıklanan emisyonu azaltma hedefinin tarihi olarak 2045’i gösterdi. Hindistan hedefini COP26 sırasında açıkladı. 2030'a kadar fosil olmayan enerji kapasitesinin 500 GW'a ulaşacağını söyledi. "Net sıfır" karbon emisyonu hedefini ise 2070 olarak belirledi. Endonezya ve İran ise henüz bir hedef belirlemedi. |
Trilyon sterlinlik bilanço
Zengin uluslar, tarih boyunca salımları için yasal bir yükümlülük altına girmediler. Çünkü böyle bir faturanın bilançosu trilyonları bulabilir.
Bugüne kadar yalnızca İskoçya, ekonomileri iklim krizinden zarar gören ülkelere 1 milyon sterlinlik bir telafi fonu taahhüt etti.
Konuyla ilgili yorumunda Bangladeş'teki Uluslararası İklim Değişikliği ve Kalkınma Merkezi Direktörü Saleemul Huq, gelişmiş bir ulusun küresel ısınmaya katkısının sorumluluğunu ilk kez aldığını belirtti. Huq, İskoçya'nın ilk olduğunu ama son olmayacağına inandığını da söyledi.
Fosil yakıt delegeleri en kalabalık grup
İkinci haftasında devam eden COP26 ile ilgili önemli bir bilgi de BBC ile paylaşılan bir analizde ortaya çıktı. Buna göre, İskoçya’nın Glasgow kentindeki zirveye fosil yakıt endüstrisiyle bağlantılı olarak katılan delegelerin sayısı, her ülkenin temsilci sayısını aşıyor.
Global Witness adlı kuruluşun öncülüğündeki çevrecilerin yaptığı analize göre, COP26’da fosil yakıt endüstrisinin çıkarlarıyla bağlantıları bulunan 503 delege yer alıyor.
Bu delegelerin, petrol ve doğalgaz endüstrisi için lobi faaliyetinde bulundukları belirtiliyor ve çevreciler bu kişilerin katılımlarının yasaklanmasını istiyor.
- NOT: COP26'ya 40 binden fazla kişi katılıyor. BM'nin verilerine göre 473 kişilik heyetle Brezilya en büyük sayıdaki resmi müzakereci sayısına sahip. Glasgow'daki zirveye ev sahipliği yapan İngiltere'nin ise 230 kayıtlı delegesi var.
Fosil yakıt lobicisi tanımlamasına kimler uyuyor?
Globel Witness, Corporote Accountability ve analizi yapan diğer kuruluşlar, fosil yakıt lobicilerini, petrol ve doğal gaz şirketlerinin çıkarlarını temsil eden bir ticaret birliğinin veya bir grubun heyetinde bulunan ya da bunların üyesi olanlar diye tanımlıyor.
Analiz sonuçları şöyle:
- Fosil yakıt lobicileri, iki ülke heyetlerinin, Kanada ve Rusya delegasyonlarının üyesi.
- Zirvedeki fosil yakıt lobicilerinin sayısı, son 20 yılda iklim değişikliğinden en olumsuz etkilenen 8 ülkenin heyetlerinin toplamından fazla.
- COP'ta 100'den fazla fosil yakıt şirketi temsil ediliyor, ayrıca 30 ticaret birliği ve çeşitli üyelik örgütleri bulunuyor.
Tespit edilen grupların en büyüklerinden biri Uluslararası Emisyon Ticareti Birliği (IETA). Bu kuruluştan petrol ve doğal gaz şirketi BP'den üç kişi dahil olmak üzere 103 delege katılıyor. Global Witness'a göre IETA, karbon dengeleme ve ticaretini doğal gaz ve petrol çıkartmaya devam etmenin bir yöntemi olarak teşvik eden önde gelen petrol şirketleri tarafından destekleniyor.
2023 uyarısı
Konferansta yaşanan bir diğer gelişme ise taahhütlerin incelenmesi üzerine oldu. Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) Başkanı Fatih Birol, AA’ya yaptığı açıklamada COP Başkanlığının iklim değişikliğiyle mücadelede verilen taahhütlerin uygulanmasını izlemek üzere IEA'yı 2023'e kadar görevlendirdiğini söyledi.
Ülkelerin taahhütlerine uyup uymadıklarını her yıl açıklayacaklarını dile getiren Birol, şöyle konuştu:
"Bu açıklamalar, ülkelerin taahhütlerine ne kadar uyduğunu veya ne kadar geride kaldığını gösterecek ama bir yaptırımı olmayacak. Şimdiye kadarki verilen taahhütlerin hiçbirinin kanuni yaptırımı yok. Bazı ülkeler kendi içinde kanun haline getiriyorlar. Uluslararası anlamda bunun bir yaptırımı yok ama 2023'te olabilecek. Yaptırımı, ülkeleri uyarma konusunda olacak. Ülkelerin taahhütlerinin eyleme yansımasına yönelik bir envanter çıkarılacak. Muhtemelen Birleşik Arap Emirlikleri'nde yapılacak 2023'teki COP toplantısında bu envanter değerlendirilecek."
COP26 hakkındaBirleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, 1992 yılında 100’den fazla ülke tarafından küresel emisyonları düşürmek ve Dünya’nın iklimini korumak için imzalandı. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, iklim değişikliğiyle mücadelede farklı sorumlulukları olduğunu ancak birlikte hareket edilmesi gerektiği konusunda anlaşmaya vardı. 2015 yılında Paris’te gerçekleşen COP21, bütün ülkelerin küresel ısınmayı 1,5-2 dereceyle sınırlama konusunda resmen anlaştığı ilk zirve oldu. Paris İklim Anlaşması çerçevesinde, 196 ülke düzenli olarak ulusal ve kolektif gelişmeleri raporlama kararı aldı. 2020’de ilk kez planlanan raporlama, Covid-19 salgını nedeniyle bu yıl gerçekleşiyor. TIKLAYIN - İklim Zirvesi başlıyor: Neden kritik? 26. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı (COP26), uzmanlar tarafından Paris İklim Anlaşması’nın test edileceği ilk zirve olarak tanımlanıyor. Öte yandan bilimsel çalışmalar bugüne kadar verilen ulusal taahhütlerin bu hedefin gerisinde kaldığını belirtiyor. TIKLAYIN - Ülkeler iklim krizine karşı verdikleri taahhütlerde yetersiz Süreçİngiltere ev sahipliğinde İskoçya’nın Glasgow kentinde gerçekleşen COP26 31 Ekim Pazar günü açılış konuşmalarıyla başladı. 120 dünya liderini ve dünyanın dört bir yanından on binlerce katılımcıyı bir araya getiren konferans 12 Kasım tarihine kadar devam edecek. COP26'da liderler 1 ve 2 Kasım boyunca açılış konuşmaları yapacak ve iklim hedeflerini katılımcılara sunacaklar. 3-12 Kasım arası program: finans, enerji, gençlik, kamuoyu desteği, doğa, değişim ve adaptasyon, bilim ve inovasyon ve ulaşım temalı günler halinde devam edecek. Finans temalı günün açılışını İngiltere Maliye Bakanı Rishi Sunak yapacak. Sunak, Paris Anlaşmasının hedeflerine ulaşmak için sunulan fonları anlatacak. Enerji temalı günde ise kömürden temiz enerjiye geçiş ve IPCC raporu üzerine konuşmalara Birleşik Krallık Ticaret Bakanı ve COP26 Başkanı Alok Sharma öncülük edecek. Greta Thunberg, 5 Kasım Cuma günü Glasgow'da üç yıl önce başlattığı ve dünyaca tanınmasına sebep olan "Gelecek için Cumalar" eylemini yapacak. COP26 konferansının tüm etkinlikleri Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin (UNFCCC) internet sitesinde canlı yayınlanacak. HedeflerCOP26'nın resmi hedefleri dört maddede özetleniyor:
|
(TP)