Çağdaş Hukukçular Derneği'nin hazırladığı ve "Mahpusluktan Kürek Mahkumluğu" başlığını taşıyan kitap, İnfaz Yasa Tasarısı'nın içeriğinin anlaşılması açısından önemli bilgiler içeriyor.
"Ceza İnfaz Yasa Tasarısı'nın hukuksal eleştirisi"nin yer aldığı kitapta, tasarıya ilişkin siyasi değerlendirmeler de bulunuyor. Kitaba adını veren "Mahpusluktan Kürek Mahkumluğu" başlıklı yazıda, İnfaz Yasa Tasarısı'nın sadece cezaevindeki tutuklu ve hükümlüler açısından değil, tüm toplum açısından "tehlikeli olduğu" vurgusu ön plana çıkıyor.
Operasyona katılan askerin mektubu da var
İzmir Barosu, İnfaz Hakimlikleri'nin kararları üzerinden değerlendirip, "Cezaevlerinin DGM"si sonucuna ulaşırken, kitapta, Antalya Barosu'nun İnsan Hakları Merkezi'nin raporu da yer alıyor.
F tipi cezaevlerinden tutuklu ve hükümlülerinin mektuplarının da yer aldığı kitapta, en dikkat çekici mektup ise, 19 Aralık operasyonuna katılan bir askerin daha önce Şubat Basım Yayım'a gönderdiği mektup.
Askerin mektubundaki "O an gözüme çarpan tek şey insanların karşılıklı asker çemberine alınmalarıydı. Vurulup düşen insanlar gördüm, çığlık sesleri duydum. Yanarak ölen insanları gördüm. Hissettiğim tek şey, kindi. Nefret! İnsanlar, 'yakmayın' diye bağırıyordu. Ama bizlere denilen tek şey de, 'Ateş serbest, gördüğünüz herkesi vurun, sağ çıkmasınlar'dı. Operasyon boyunca mermi sesleri hiç kesilmedi" sözleri dikkat çekiyor.
ÇHD'nin "Mahpusluktan Kürek Mahkumluğu" adlı kitabında ayrıca, 19 Aralık operasyonu ve ölüm orucu eyleminde yaşamını yitirenler ile tek tip elbise uygulamasına karşı yürütülen mücadelenin fotoğrafları yer alıyor. (BB)