İnfaz Kanunu ve CMUK Tartışılmalı

Mazlum-Der Genel Başkanı Bilgen, Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkındaki Kanun ve CMUKun tek tipleştirme, yalnızlaştırma ve zorla çalıştırma uygulamalarına yol açabileceğini söylüyor; yasa tasarılarının tartışılmadan geçirilmesini eleştiriyor.

İstanbul

Mazlum-Der Genel Başkanı Ayhan Bilgen, Pazar günü Türk Ceza Kanunu (TCK) Tasarısı ile birlikte Meclise getirilecek olan Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkındaki Kanun ve Ceza Muhakemeleri Usul Kanunu'nun (CMUK) "yeterince tartışmadan oldu bittiye getirileceğini" söyledi.

Ceza İnfaz Yasa Tasarısı'nın yürürlükteki sistemden daha ağır müeyyideleri bünyesinde barındırdığını söyleyen Bilgen "İyileştirme adı altında tek tipleştirme, kişisizlikleştirme, zorla çalıştırma, yalnızlaştırma uygulamaları yürürlüğe sokulacak" dedi.

Mazlum-Der'in yasa tasarısı ile ilgili itirazları şöyle:

* Açlık eylemlerini yasaklayarak engelleme amacı ile bir çok yeni düzenleme yapılıyor.

* 27. madde atölyelerde çalışmayı yükümlülük olarak tanımlıyor. 34 ve 35. maddeler aramalar başta olmak üzere birçok konuda idareye keyfi uygulama olanağı sağlıyor.

* 40. madde idareye karşı sessiz direnişi bile suç saymaktadır. Aynı maddede ifade edilen "gereksiz marş ve slogan" ifadeleri ise gerekli görülen marş ve sloganların idare tarafından söyletilmesi uygulamalarını çağrıştırmaktadır.

* 42. maddede "idareye karşı isyana kalkışmak" tanımlaması ile yetinilmeyip "idareye karşı kışkırtma" da hücre cezasına çarptırılacak suç kapsamına alınmıştır.

* 45 ve 48. maddelerdeki disiplin cezaları ile ilgili düzenlemeler ağır ve keyfi muameleleri doğurabilecek niteliktedir.

* 49. maddede yönetimin tedbir alması için "kişilerin güvenliği kriteri" ile yetinilmeyip "kurum düzeninin"de gerekçe gösterilmesi geniş ve yoruma açık bir değerlendirmedir.

* 57. maddede hastalık nedeniyle nakil için tabibin önerisi ile yetinilmeyip üst amirin isteğinin belirleyici kılınması, idarenin insafına bırakılma sonucu doğurabilecektir.

* 62. maddede ifade edilen yayınlardan faydalanma hakkının "gereksinimden çok", "kurum güvenliğini tehlikeye düşüren" sınırlamalar, bu hakkın kullanılmasını imkansız kılacak boyuttadır.

* 64. madde de ifade edilen tek tip elbise, tek tipleştirme yaklaşımını açıkça ortaya koymaktadır.

* 67. madde deki "yararlı olmayan yayın" ifadesi objektiflikten uzak yorumlara ortam oluşturabilecektir.

* 85. maddede sadece "uluslararası kurum ve kuruluşlara" ziyaret izni verilmesi kabul edilemez bir durumdur. Ulusal ya da yerel kurumların ziyaretinin engellenmesi insan hakları kurumlarını etkisiz kılma amaçlıdır.

* Yine aynı maddede, ziyaretin personel gözetiminde yapılması ve 86. maddedeki görüşme hakkının kısıtlanma yetkisi tartışmalara sebep olacaktır.(EÜ)