Indianapolis Dersleri...
Yugoslavya'ya 110-84 yenildik ve "yarı final, hatta final" beklentisi içerisindeki takım bir anda 9 ile 12'ncilik sıralaması için maç yapacak duruma geldi.
Büyük hedeflerimiz vardı, yazık mı diyelim
Yugoslavya maçının son anlarında, NTV'de maçı anlatan Murat Kosovalı'nın dediği gibi "büyük hedeflerimiz olduğu için" mi gayrı ciddi davrandık? Yoksa, Kosovalı'ya cevap veren Batur Abi'nin dediği gibi "Yeni Zellanda kadar bile olamadık" hayıflanmasını dikkate alacağız.
Aslında ikisi de aynı ruh halinin tezahürü gibi duruyor, hınç alırcasına sevinen bir milletin düşten uyanması diyebiliriz Yugoslavya maçı için.
Bozgunda fetih düşü
Sezai Karakoç bir şiirinde "Türklerin Bozgun alametinde fetih düşünden uyandığı" mealinden bir söz söyler. Koskoca imparatorluk Karlofça önlerinden adım adım gerilerken, düş kırıklığı içinde fetih düşünden hiç uyanmadığını söyler bize Karakoç.
İndianapolis'ten aldığımız birinci ders bu ...
"İkinci dersimiz Arjantin" ...
Uluslar arası Para Fonu'nun (IMF)cenderesine onlar kadar düşmediğimiz için sevindiğimiz Arjantin, takım halinde oynamanın nasıl bir şey olduğunu gösterdi.
Tabii bu gösteri sonucunda tam 75 maçtır yenilmeyen ABD takımını da mağlup ettiler. Türk seyircisi "savunma" diye bağırıyor, savunmayı gururuna yediremeyen basketbolcular ise, nasıl daha fazla hücum yapılacağını hesaplıyor. Aydın Örs'le aramızdaki tek fark, onun maçı Indianapolis'te seyretmesi yalnızca.
Arjantin'li Oberto ve Ginobili ,Amerika'yı yenebileceklerini maçtan önce söylemişlerdi. Bu sözü hesaplanmış bir program dahilinde sarf ettikleri dünkü maçta görüldü. Yugoslavya maçından önce ise bütün yorumcular "iyi gününde bir Hidayet, iyi gününde bir Mirsad Yugoslavya'yı yenmeye yeter" mealinden sözler sarf ettiler. Oysa dikkat etseler "iyi gününde" olmakla, sarf ettikleri sözü hesaplayarak söylemek arasında ciddi bir mesafe olduğunu göreceklerdi.
Bundan sonra ne olacak?
6 Eylül'de çeyrek final ve sıralama maçları başlayacak.
Kabataslak bakarsak, sürpriz takım Porto Riko'nun Yeni Zellanda ile maçının her sonuca açık olduğu ortaya çıkıyor. Porto Riko , grubun en zayıf takımı Angola'yı son anda yenerek grup birincisi oldu. Yeni Zellanda ise Rusya'yı ekarte ederek çeyrek finale geldi.
İspanya -Almanya maçı da zor geçecek. Bir anlamda Gasol'la Nowitzki'nin karşılıklı güç gösterisi de denebilir bu maç için.
Yugoslavya, çeyrek finalde hiç de karşılaşmak istemediği bir takımla ABD ile eşleşti. ABD, Arjantin yenilgisinin hasarını tamir etmek için çıkacak ama Arjantin'in uyguladığı taktiği yapmaya muktedir bir Yugoslavya ABD'yi yenebilir.
Brezilya ile Arjantin maçı ise, çeyrek finallerin en iyi maçı olacak gibi görünüyor. İkisinin de başları IMF ve Dünya Bankası ile dertte, başlarına o dertleri açan sistemin kalbinde maça tutuşacaklar. Ne diyelim. "Latin Amerikalıların sistemle imtihanı" mı?
Türkiye ile Rusya karşılaşırsa
9 ile 12'ncilik için ise Türkiye- Çin, Rusya-Angola maçları yapılacak. Türkiye Çin'i yenerse, Rusya Angola maçının galibiyle 9.'luk mücadelesi verecek. Olası bir Rusya -Türkiye maçı çok manidar olacak. Birisi geçmişin görkemli günlerine diğeri nurlu ufukları kaybettiğine hayıflanıyor. Bir tür sahada mağlup ama ruhen mağlup olmadıklarını iddia eden "imparatorluk" kalıntılarının gösterisi, kim bilir Indianapolis'den alınacak bir ders de bu olur. (NK/BB)
