Haberin İngilizcesi için tıklayın
“Biz hastalığı kendimize kondurmadık. Belki de hatayı orda yaptık. Sıradan bir grip sandık. Daha önce koronavirüs olduğunu düşünsek, kendimize kondursak direkt hastaneye giderdik. Tedaviye daha erken başlanabilirdi. Öyle yapmadık.”
Sanat yönetmeni İnci Batuk-Kürkçügil ve tarihçi eşi Masis Kürkçügil, koronavirüse yakalandı.
Taksim İlk Yardım Hastanesi’nde 13 gün tedavi edildikten sonra iki hafta önce taburcu edildiler. Karantina sürecini evlerinde geçiren İnci Batuk - Masis Kürkçügil, yaşadıkları süreci bianet’e anlattı.
TIKLAYIN - Vaka Sayısı 110 bin 130, Ölü Sayısı 2805
"İkinci hastalıklarımız olmaması avantaj"
“Biz ilk olarak normal bir gribal enfeksiyon sandık. Belirtileri, daha çok ateş, öksürme ve halsizlik şeklindeydi. Domuz gribi sandık hatta.
“Bir süre sonra grip katmerli bir hale gelip semptomlar artınca bunun farklı bir şey olduğunu düşündük. Biliyorsunuz test sonuçlar tam olarak doğru çıkmıyor. Biz de tomografi çektirdik.
“Doktorumuz aradı ve tomografide covid görüldüğünü söyledi. ‘İkinizin de vücudu sağlam başka rahatsızlığınız yok atlatırsınız’ dedi. İlk başta keyfimiz bozuldu. Keşke daha önceden gitseydik belki daha önce fark edilebilirdi diye düşündük.
“Hemen hastaneye yatırıldık. İkinci bir hastalığımız olmaması, sigara içmememiz bir avantaj oldu. Evham yapmaya zamanımız kalmadı.
'Çevremizin moral desteği çok iyi geldi'
“Hastanede kapılar kapalı dışarı çıkamıyorsunuz. Karantinadasınız ama biz ikimiz aynı karantina alanında olduğumuz için pek sıkılmıyorduk. Günlük sohbetlerimize devam ediyorduk.
“Sürekli olarak arkadaşlarımız arıyordu, telefonumuz artık dayanamadı. Çok da iyi oldu, aradılar çünkü hastalığın en büyük düşmanı sizin moraliniz ve çevrenizin desteği. Bu anlamda biz çok büyük destek gördük.
“Biz zaten 13 gün kaldık hastanede. İlk iki gün sağlık anlamında kötü geçti son iki günse tamamen iyileşmiştik. Hastaneye yatar yatmaz arkadaşlarımız kitaplarımızı getirdi. Ara sıra koridorda nöbetleşe olarak volta atıyorduk. Bizim sıkılacak bir durumumuz olmadı.
“Hastanede bulunduğumuz alanda çok hasta vardı ama şimdi doktorlardan öğrendiğimiz kadarıyla onların büyük kısmı da taburcu edilmiş.
“Virüs hakkında herkes konuşuyor ama bu virüs henüz tam olarak tanımlanmış değil. Körün filin tarif etmesi gibi bir durum yaşanıyor. Ben de bu konuda çıkıp konuşamam. Her an yeni bilgiler geliyor virüse dair. Kimi 14 gün gün karantina için kimisi 28 gün diyor mesela.
"Yani sürekli yeni bilgilerin geldiği bir virüs hakkında ben bilimsel olmayan bir bilgiyi yaymak istemem. Bilmediğimiz bir konuda ne konuşabiliriz? Sadece kendi deneyimimizi anlattık. Hekimler var insanlar yıllarını vermişler bu işe, televizyonlarda izlediğim iki bilim insanından öğrendiğimle ahmak kesmek gibi şeyleri biz yapamayız.
'İnsanlar televizyon izledikçe cahilleşiyor'
“Bu anlamda doktorlara güvenmek lazım. Doktorların her söylediğini yapmak lazım. Biz doktorumuzun önerdiği nefes antrenmanlarını yapıyoruz.
“Tamamıyla iyileştik mi? İşte bu da tam değil. Evde kalmaya devam ediyoruz.
“Son olarak şunu söylemek isteriz. Bu konuda sağlık sistmei, neoliberal politikalar evet onlara dair çok şey söylenebilir ama vatandaşların da sorumluluklarını bilmesi gerekir.
“Sokağa çıkma yasakları konusunda yanlış bir politika uygulandı. İnsanlara bir anda sokağa çıkmak aysak denildi. İnsanlar da tüm hafta sonu tüketecekmiş gibi fazladan alışveriş yaptı. Marks’ın şöyle bir cümlesi var, ‘Cehaletin kimseye faydası’ yok. İnsanlar, televizyonarı izledikçe daha da cahilleşiyor.” (EMK)