Haberin İngilizcesi için tıklayın
Asrın Hukuk Bürosu, İmralı Cezaevinde bulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduklarını açıkladı.
Başvuruda, AİHM’in kuruluş sözleşmelerine uygun olarak pandemi sürecinde ağırlaştırılan ve süreklileşen iletişim yasaklarının insanlık dışı muamele kapsamında ivedilikle ele alınması ve tedbir kararının verilmesi talep edildi.
AYM tedbir talebini reddetmişti
Bugün yazılı açıklama yapan hukuk bürosu, müvekkilleri ile ilgili hukuka aykırı kararlar ve gerekçelerle uygulanan iletişim yasaklarının Covid-19 pandemisi ile birlikte daha ağır ve kaygı verici bir durum oluşturduğunu ifade etti:
“Bu konuda gerekli sağlık tedbirlerinin alınması ve uygun yöntemlerle iletişimin sağlanması amacıyla iç hukukta yaptığımız başvuruların reddedilmesi üzerine 19 Haziran 2020’da Anayasa Mahkemesi’ne tedbir talepli başvuruda bulunmuştuk.”
Anayasa Mahkemesi 22 Temmuz’da verdiği kararla tedbir talebini, “başvurucuların yaşamlarına ya da maddi veya manevi açıdan yönelen ve derhal tedbir kararı verilmesini gerektiren ciddi bir tehlikenin bulunduğu söylenemez” gerekçesiyle reddetti.
Avukatlar bu ret kararının ardından aynı tedbir talebiyle bu kez AİHM’ne başvurdu.
27 Nisan’da ilk ve son telefon
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Öcalan ile ilgili başka bir başvuru sonucunda verdiği 2014 tarihli kararında, ağırlaştırılmış müebbet infaz rejiminin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. Maddesindeki işkence yasağının ihlali olduğuna hükmetmişti.
Asrın Hukuk Bürosu, aile ve avukat görüşmelerinin engellendiği mutlak tecrit uygulamasının Covid-19 pandemi sürecinde de sürekli ve kesintisiz uygulanmasının, tecridin etkilerini daha dda artırdığına dikkat çekti:
“Dünya Sağlık Örgütü’nün Covid-19 pandemisi ile ilgili açıklamaları ve CPT’nin pandemi koşullarında cezaevlerinde uygulanacak ilkeler beyannamesi var. Adalet Bakanlığı da bu konuda tedbir mahiyetinde kararlar almış, genelgeler yayınlamıştır. Ancak bu ilke ve kararlar İmralı Cezaevinde uygulanmadı.
“Sadece 27 Nisan 2020’de kamuoyunun baskısı neticesinde İmralı Cezaevinde ilk ve son kez 20 dakikalık aile ile telefon görüşmesi mümkün oldu. Öcalan o görüşmede “şu an durumumuz iyidir, ancak sonrasında ne olur bilemiyorum” demişti. O günden sonra herhangi bir iletişime izin verilmedi.”
Öcalan avukatlarıyla da son olarak Ağustos 2019’da görüşmüştü. İmralı Cezavindeki diğer mahpuslar ise 5 yılı aşkın bir süredir herhangi bir avukat görüşmesi yapamadı. (AS)