Tarımsal Reform Programının (ARIP) hedefleri
Türkiye 2000'lerin başlarından bu yana IMF ve Dünya Bankası'nın direktifleri doğrultusunda Tarımsal Reform Programı (ARIP) uygulamaktadır. Bu programın amacı; ürün ve girdiye dayalı desteklerin kaldırılarak, yerine sahip olunan arazi büyüklüğüne dayalı bir gelir destek programının uygulanmasıdır. Ancak, tarımda yapısal sorunlarını aşamamış, devlet desteğine gereksinim duymayacak bir aşamaya ulaşamamış ülke olan Türkiye'nin ARIP bağlamında geliştirilmesi hedeflenmiş olan liberalleştirme politikası, ülkenin tarımsal altyapısına uygun değildir.
Dünya Bankası tarafından verilen tarımsal uyum kredileriyle de desteklenen bu program, tarım sektöründe kapitalist paylaşım ilişkilerinin kurulmasına dönüktür. Bu krediler tarım sübvansiyonlarının kaldırılması, kamuya ait tarım işletmelerinin özelleştirilmesi, tarım satış kooperatiflerinin işlevsiz hale getirilmesi ya da tasfiyesi ve kırsal nüfusun azaltılması gibi alanlarda kullanılmaktadır.
Tarım kesimi uluslararası tekellere açılıyor
Özelleştirme ile tarımsal KİT'lerin tasfiyesinin edilmesinin ardından, tarım kesimi liberalleştirme adı altında uluslararası tekellere açılmaktadır. Tarım kesiminin GSMH'den aldığı pay gittikçe düşmekte ve özellikle küçük tarım üreticileri yoksulluk sınırının altında yaşamaktadır. Hayvancılık neredeyse tümüyle tasfiye edilmiş durumdadır. Her kriz döneminin faturası ücretlilere, kent yoksullarına ve köylülere çıkartılmaktadır.
Programının başarısız olduğunu Dünya Bankası da kabul ediyor
2000 yılı başından bu yana uygulanan IMF/Dünya Bankası dayatmalı programların etki ve sonuçları belki de en açık biçimde tarım kesimindeki değişimde ortaya çıkmıştır. Bu politikaların ülkemizin tarımsal yapısı üzerinde yarattığı sonuçlar, Dünya Bankası tarafından 9 Mart 2004 tarihinde yayımlanan "Türkiye'de Tarım Sektörü Destekleme Reformunun Etkilerine Bir Bakış" başlıklı raporda şöyle ortaya konulmaktadır:
* 1999-2002 döneminde, tarım sübvansiyonları 6 milyar dolar azalarak 1,1 milyar dolara inmiştir. Başka bir deyişle, tarımsal sübvansiyonların GSMH'ye oranı yüzde 3,2'den yüzde 0,5'e düşmüştür.
* Aynı dönemde, tarımsal GSMH 27 milyar dolardan 22 milyar dolara gerilemiştir.
* Çiftçiler üzerindeki net etki, yaklaşık 4 milyar dolar tutarında yıllık zarar olmuştur.
* 2002-2003 reform döneminde gübre ve ilaç kullanımı yüzde 25-30 azalmıştır.
* Tarım kredisi faiz oranları negatiften pozitife dönmüştür.
* Kredi alan çiftçiler, borçlarını, tarımsal gelirdeki azalmalar ve yüksek reel faiz oranları nedeniyle ödeyememişlerdir.
* 1999-2001 arasında, Türkiye'de üretilen başlıca tarım ürünlerinin brüt değeri, reel olarak yüzde 16 oranında azalmıştır.
* 1997-2002 döneminde, ihracat ve ithalat tüm ürün çeşitlerinde artış gösterirken, tarım ve gıda ürünlerinin toplam ihracat ve ithalattaki payı düşmüştür.
* 1999-2001 arasında hektar başına üretimin dolar eşdeğeri 864 dolardan 621 dolara olmak üzere yüzde 28 oranında düşmüştür. Bu azalış yüzde -13 ile bakliyatta en az oranda, yüzde -38 ile tütün, şeker pancarı ve pamuğu da içeren kategori olan "öteki tarla ürünlerinde" en yüksek oranda gerçekleşmiştir. Hektar başına meyve değeri yüzde 29 azalırken, hububat ve sebze değeri sırası ile yüzde 22 ve yüzde 23 düşmüştür. Bu dönemde hektar başına katma değer dolar bazında yaklaşık yüzde 40'lık bir düşüş kaydetmiştir.
* Çiftçi, 450 bin hektar alanı ekmekten vazgeçmiştir. Bu alanın 300 bin hektarı, Orta Anadolu Bölgesinde bulunmaktadır.
* 1999-2001 arasında tarım ürünleri fiyatları yüzde 40 oranında gerilemiştir.
* Türkiye, OECD ülkeleri arasında en düşük destekleme oranlarına sahip olan ülke haline gelmiştir.
* Doğrudan Gelir Desteği (DGD) programı, çiftçilerin uğradığı net gelir kaybının ancak yüzde 35-45'ini karşılayabilmiştir. DGD programından fiilen yararlanamayanlar için, bu durum dahi söz konusu değildir.
DGD uygulaması kırsal kesimde gelir dağılımını bozuyor
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın verilerine göre Doğrudan Gelir Desteği uygulamasının sonuçları:
* DGD ödemelerinin yüzde 51'i, çiftçilerin yüzde 17'sini oluşturan 100 dekardan daha büyük arazi sahiplerine gitmektedir.
* 2004 yılı için ödenen 2 katrilyon 670 trilyon liralık DGD'nin, yüzde 51'i yani 1 katrilyon 361,7 trilyon lirası 476 bin çiftçiye giderken, kalan yüzde 49'luk miktar çiftçilerin yüzde 83'ünü oluşturan 2 milyon 324 bin çiftçiye dağıtılmıştır.
* Arazi varlığı 100 dekarın üzerindeki çiftçilere ortalama 2 milyar 750 milyon TL düşerken, küçük arazi sahiplerine ortalama 586 bin TL ödenmiştir. Aradaki fark tam 3,5 kattır.
* Bu adaletsizliği önlemek için, DGD'nin desteklemeler içinde 2002-04 döneminde ortalama yüzde 78 olan payı, 2005 itibarıyla yüzde 55'ler seviyesine çekilmiştir. 2006'da bu rakamın yüzde 45'lere düşürülmesi öngörülmüştür (Aşağıdaki çizelgeden görüleceği gibi, 14 Ağustos 2006 tarihinden itibaren ödenecek olan 2005 yılı DGD ödemelerinde başvuruda bulanan çiftçilere dekar başına 16 yerine 10 YTL ödeme yapılacaktır).
DGD'nin Ülke Genelinde Uygulamasına İlişkin Bazı Sonuçlar
Göstergeler | 2001 | 2002 | 2003 | 2004 | 2005 |
Kayıtlı Çiftçi (Milyon Kişi) | 2.18 | 2.58 | 2.76 | 2.75 | 2.7 |
Kayıtlı Alan (Milyon Ha) | 11.6 | 16.2 | 16.7 | 16.7 | -- |
Destek (Milyon TL/Da) | 10.0 | 13.5 | 16.0 | 16.0 | 10.0* |
Desteklenen Arazi Sınırı (Da) | 200 | 500 | 500 | 500 | 500 |
Toplam Destek (Katrilyon TL) | 1.18 | 2.19 | 2.63 | 2.66 | 1.65 |
(*) 2005 yılı DGD uygulamaları kapsamında;
- DGD başvurusunda bulunan tüm çiftçilere; 10 YTL/dekar temel DGD, - Organik tarım yapan çiftçilere 3 YTL/dekar ek DGD,
- Toprak analizi yaptıran çiftçilere 1 YTL/dekar ek DGD ödemesi yapılacak.
Tarım ürünleri alım fiyatları enflasyonun altında tutuldu
2000-04 döneminde tarımsal ürün alım fiyatları sürekli olarak enflasyonun altında tutulmuştur. 2000-04 ortalaması olarak TEFE'deki değişmenin yüzde 40'ı bulmasına karşın; aynı dönemde tarımsal ürün ortalama alım fiyatları artışı yüzde 28 düzeyinde tutulmuştur. Destekleme alımları karşılığında üreticilere yapılan ödemelerin tarımsal katma değer içindeki payı sürekli olarak geriletilmiştir. Destekleme alımlarının tarım sektörünün toplam katma değerine oranı 1990-99 dönemi ortalaması olarak yüzde 9,7 iken, 2000-04 döneminde yüzde 7,1'e, 2004 yılına gelindiğinde ise yüzde 5,4'e düşmüştür.
Destekleme Fiyatları/Enflasyon İlişkisi
Yıl | Ürün Alım FiyatlarıArtışı (Yüzde ) | TEFE (12 Aylık Ortalama Yüzde Değişme) | Destek Alım/Tarım Katma Değeri (Yüzde ) |
1998 | 53,3 | 71,8 | 11,6 |
1999 | 47,7 | 53,1 | 12,7 |
2000 | 28,4 | 51,4 | 9,4 |
2001 | 50,2 | 61,6 | 8,5 |
2002 | 33,5 | 50,1 | 6,9 |
2003 | 22,1 | 25,6 | 5,4 |
2004 | 6,6 | 11,1 | 5,4 |
Fiyat destekleme ve girdi (gübre, kredi, vb.) sübvansiyonlarından yoksun bırakılan çiftçi toprağını ekemez, gübre ve kredi kullanamaz hale gelmiştir. Örneğin 1990 yılında yaklaşık 24,2 milyon hektar olan işlenen tarla alanları, günümüzde 23 milyon hektara düşmüştür. 2000-2004 yılları arasında yalnızca 8 ürünün (buğday, ayçiçeği, soya, pamuk, tütün, şekerpancarı, nohut, mercimek) ekim alanlarındaki gerileme 312 bin hektar olmuştur.
Tarımsal Ekim Alanlarındaki Değişmeler
Ürün | Ekim Alanı (Bin Hektar) | Yüzde Değişme | |||
1990 | 2000 | 2004 | 1990-04 | 2000-04 | |
Buğday | 9.450 | 9.400 | 9.300 | -150 | -100 |
Nohut | 890 | 636 | 606 | -284 | -30 |
Ayçiçeği | 716 | 542 | 550 | -166 | +8 |
Soya | 74 | 15 | 14 | -60 | -1 |
Mercimek | 896 | 472 | 439 | -462 | -33 |
Pamuk | 641 | 654 | 637 | +4 | -17 |
Tütün | 320 | 237 | 193 | -127 | -44 |
Ş. Pancarı | 380 | 410 | 315 | -65 | -95 |
Toplam | 13.367 | 12.366 | 12.054 | -1.310 | -312 |
Tarım Kredilerinin Toplam Krediler İçindeki Payı
Yıl | Toplam (Milyar TL) | Tarım (Milyar TL) | Payı (Yüzde ) |
2000 | 34.213.480 | 3.281.895 | 9,6 |
2001 | 37.085.766 | 2.714.552 | 7,3 |
2002 | 52.631.490 | 2.439.787 | 4,6 |
2003 | 69.002.124 | 3.216.133 | 4,7 |
2004 | 102.481.789 | 3.847.082 | 3,8 |
2005 | 152.294.560 | 5.276.964 | 3,5 |
1999 yılında 5,6 milyon ton olan kimyasal gübre tüketimi, 2004 yılında yüzde 7 dolayında bir gerileme ile 5,2 milyon tona düştü. 1990-99 döneminde tüketimin ortalama yüzde 24,8'i ithalat yoluyla karşılanırken, IMF/Dünya Bankası politikalarının uygulandığı 2000-04 döneminde yüzde 43,9'u ithalatla karşılanır hale geldi.
Kimyasal Gübre Üretim, Tüketim ve İthalatı (Bin Ton)
Yıl | Üretim (1) | Tüketim (2) | İthalat (3) | 3/2 (Yüzde ) |
1990-99 | 3.755 | 4.863 | 1.364 | 24,8 |
2000 | 3.163 | 5.294 | 2.408 | 45,5 |
2001 | 2.628 | 4.262 | 1.776 | 41,7 |
2002 | 3.472 | 4.529 | 1.740 | 38,4 |
2003 | 3.318 | 5.094 | 2.126 | 41,7 |
2004 | 3.192 | 5.175 | 2.710 | 52,4 |
2000-04 | 3.154 | 4.871 | 2.152 | 43,9 |
2000 yılında 18,8 milyon ton olan şekerpancarı üretimi, IMF'ye verilen ekim alanlarının daraltılması taahhüdü ve 4 Nisan 2001'de çıkarılan 4364 sayılı Şeker Kanunu hükümleri doğrultusunda 2004 yılında 13,5 milyon tona gerilemiştir. Şeker Kanunu ile şeker fabrikalarının özelleştirilmesi öngörülmüş, şeker üretimi kısıtlanarak suni tatlandırıcılara geniş kota tanınması gündeme gelmiştir. Öte yandan şekerpancarı ekim alanlarının daraltılması, 450 bin üretici aile ve şekerpancarı tarımında çalışan 100 bini aşkın işçinin gelir olanaklarını kısıtlamakta ve yaşamını zorlaştırmaktadır.
Tütün üretimi yüzde 36, ekici sayısı yüzde 53 azaldı
9 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4733 sayılı Tütün Kanunu ile tütünde destekleme alımları kaldırılarak sözleşmeli üretim sistemine geçilmiştir. Tütün üreticisinin örgütsüz olması nedeniyle bu sistemde fiyatlar alıcı firmalar tarafından belirlenmekte; üretici bu durumda sektörden kopmak zorunda kalmaktadır. Bu koşullarda yakın bir gelecekte tütün üreticisi bulmak zorlaşacaktır. 1999 yılında 251 bin ton olan tütün üretimi 2004 yılında 129 bin tona; 578 bin olan ekici sayısı ise 274 bin kişiye düşmüştür. Aynı şekilde TEKEL'in destekleme alımlarının toplam üretimdeki payı 1999'da yüzde 72 iken, 2004'te sözleşmeli alımdaki payı yüzde 28'e inmiştir.
Tütün Ekim Alanı, Ekici Sayısı ve Üretimi*
Ürün Yılı | Ekici Sayısı(Bin) | Üretim(Bin Ton) | TEKEL Alımı** | |
Bin Ton | Yüzde | |||
1998 | 622 | 259 | 200 | 66,2 |
1999 | 578 | 251 | 186 | 71,8 |
2000 | 583 | 208 | 178 | 70,9 |
2001 | 478 | 153 | 130 | 62,6 |
2002 | 406 | 161 | 63 | 41,2 |
2003 | 334 | 148 | 60 | 37,3 |
2004 | 274 | 133 | 41 | 27,7 |
(*) Yerli ve yabancı tütün toplamı
(**) Alım miktarının bir önceki yıl üretimine oranı
1990'lı yılların başında nüfus 56, 2004 yılında ise 71 milyon, yani 14 yılda yüzde 25 dolayında artmıştır. Oysa tarım ve hayvancılık üretimi ya yerinde saymakta ya da gerilemektedir. IMF/Dünya Bankası patentli reform projesi bu sürece ivme kazandırmıştır. 1990 yılında 20 milyon ton olan buğday üretimi 2004 yılında 21 milyon yona çıkabilmiştir. 1990'da 860 bin ton olan nohut üretimi 2004'te 620 bin tona; 846 bin ton mercimek üretimi ise 540 bin tona düşmüştür. Soya fasulyesi üretimi dramatik bir şekilde 162 bin tondan 50 bin tonlara gerilemiştir. Ayçiçeği üretimindeki artış yalnızca yüzde 10'lar seviyesindedir. Buna karşılık yıllık bitkisel yağ açığı yaklaşık 1 milyon ton ham yağ ya da karşılığı yağlı tohumdur; her yıl yağlı tohum ve ürünleri ithalatı için ödenen bedel 1 milyar doların üstündedir. Önemli sayılabilecek üretim artışı sağlanan tek ürün pamuktur. Ancak aynı dönemde pamuk kullanımı 540 bin tondan 1,4 milyon tona yükselmiştir. Böylece Türkiye 1990'da 50 bin ton dolayında pamuk ithal ederken, 2002-04 döneminde 650 bin ton pamuk ithal eder hale gelmiştir.
Bitkisel Üretimdeki Değişmeler
Ürün | Üretim (Bin Ton) | Yüzde Değişme | |||
1990 | 2000 | 2004 | 1990-04 | 2000-04 | |
Buğday | 20.000 | 21.000 | 21.000 | +5,0 | 0,0 |
Nohut | 860 | 548 | 620 | -27,9 | +13,1 |
Ayçiçeği | 860 | 800 | 900 | +4,7 | +12,5 |
Soya | 162 | 45 | 50 | -69,1 | +12,4 |
Mercimek | 846 | 353 | 540 | -36,2 | +53,0 |
Pamuk | 655 | 880 | 936 | +42,9 | +6,4 |
Tütün | 296 | 208 | 133 | -54,1 | -36,1 |
Ş. Pancarı | 13.986 | 18.821 | 13.517 | -3,4 | -28,2 |
Hayvan varlığındaki erime de devam etmiş; 1990-2005 yılları arasında koyun sayısı 40,6 milyon baştan 25,3 milyon başa, sığır sayısı 11,4 milyon baştan 10,5 milyon başa gerilemiştir. Süt üretimi yalnızca yüzde 13 dolayında artmıştır. Denetim altındaki mezbaha ve kombinalarda kesilen toplam sığır, koyun ve keçi sayısı 9 milyondan 6,5 milyon başa gerilemiştir. Böylelikle kırmızı et üretimi ise yüzde 19'luk bir gerilemeyle 507 bin tondan 409 bin tona düşmüştür.
Hayvan Sayısı ve Hayvansal Üretimdeki Değişmeler
Üretim | Yüzde Değişme | ||||
1990 | 2000 | 2005 | 1990-05 | 2000-05 | |
Koyun (Bin baş) | 40.553 | 28.492 | 25.304 | -37,6 | -11,2 |
Keçi (Bin baş) | 10.977 | 7.201 | 6.517 | -40,6 | -9,5 |
Sığır (Bin baş) | 11.377 | 10.761 | 10.526 | -9,9 | -4,7 |
Süt (Milyon ton) | 9.617 | 9.794 | 11.108 | +1,8 | +13,4 |
Et (Bin ton) | 507 | 491 | 409 | -19,3 | -16,7 |
Koyun kesimi* | 5.148 | 6.111 | 4.145 | -19,5 | -32,2 |
Keçi kesimi* | 1.097 | 1.166 | 689 | -37,2 | -40,9 |
Sığır kesimi* | 2.774 | 2.102 | 1.630 | -41,2 | -22,5 |
* Bin baş
2005 yılında Tarımsal GSMH 1998'deki seviyesinde1998 yılında (1987 yılı fiyatlarıyla) 119,3 milyar TL olan GSMH yüzde 22 oranında artarak 2005'te 145,7 milyar TL'ye çıkmıştır. Oysa aynı dönemde tarımsal katma değerdeki artış yalnızca yüzde 3,6 olmuştur. Tarım kesiminin GSMH'deki payı yüzde 13,6'dan 11,5'e gerilemiştir.
GSMH ve Tarımsal Katma Değer (1987 Fiyatlarıyla Milyon TL)
Yıl | GSMH | İndeks 1998=100 | Tarım | İndeks 1998=100 | Payı (Yüzde ) |
1998 | 119.303 | 100,0 | 16.177 | 100,0 | 13,6 |
1999 | 112.044 | 93,9 | 15.369 | 95,0 | 13,7 |
2000 | 119.145 | 99,9 | 15.962 | 98,7 | 13,4 |
2001 | 107.783 | 90,3 | 14.923 | 92,2 | 13,8 |
2002 | 116.338 | 97,5 | 15.948 | 98,6 | 13,7 |
2003 | 123.165 | 103,2 | 15.549 | 96,1 | 12,6 |
2004 | 135.308 | 113,4 | 15.863 | 98,1 | 11,7 |
2005 | 145.651 | 122,1 | 16.756 | 103,6 | 11,5 |
Türkiye'nin üretimi azaldıkça bundan ithalat ve ihracatı da etkilenmektedir. Tarımsal dış ticaret dengesi 1980-89 döneminde yıllık ortalama 1,5 milyar dolar fazla verirken, 1990-99 döneminde 866 milyon dolara düşmüş; IMF/Dünya Bankası politikalarının izlendiği 2000 sonrası dönemde yalnızca 227 milyon dolar olmuştur. 1990-99 döneminde tarım ürünleri ihracatının toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 12,8 iken, 2000-04 döneminde yüzde 6'ya gerilemiştir.
İhracat ve İthalatta Tarımın Payı (Milyon Dolar)
Yıl | İhracat | İthalat | Denge |
1990-99 | 2.392 | 1.526 | +866 |
2000 | 1.973 | 2.127 | -154 |
2001 | 2.234 | 1.412 | +822 |
2002 | 2.038 | 1.706 | +322 |
2003 | 2.463 | 2.576 | -113 |
2004 | 2.954 | 2.710 | +244 |
2000-04 | 2.332 | 2.106 | +227 |