Fotoğraf: Özgür Yusufoğlu - bianet
Kartal’da bir binanın çökmesi sonucu son belirlemelere göre 14 kişinin ölmesi, 14 kişinin yaralanması “İmar Barışı”nı gündeme getirdi.
bianet’e konuşan İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna, yıkılan bina için imar barışına müracaatta bulunulduğunun ortaya çıktığını hatırlatarak, “İmar barışı” adı altında hayata geçirilen “İmar affı” nedeniyle bundan sonra da benzer felaketlerin yaşanacağını söyledi.
“İmar barışı”ndan yararlanmak istenen binalar için gerekli teknik denetim raporlarının istenmediğine dikkat çeken Suna, “Eğer müracaat sırasında gerekli denetimler yapılsaydı, bina ya yıkılır, ya da güçlendirilirdi, insanların başına bunlar gelmezdi” dedi.
TIKLAYIN - Kartal’da Üç Kişinin Daha Cenazesine Ulaşıldı
“Müracaat için yazılı beyan ve para yeterli”
“İmar barışı”ndan yararlanmak için müracaat edilen binalarda gerekli kontrollerin yapılıp yapılmadığını sorduğumuz Nusret Suna şu değerlendirmelerde bulundu:
“6 Haziran 2018'de çıkan yönetmeliğin 9. maddesinde ‘Yapı sahipleri yapının fen ve sanat kurallarına uygun yapıldığını ve yapılarının depreme dayanıklılığını beyan ederler’ deniliyor.
“Bu ne demek? Mal sahibi müracaat ettiği zaman, ‘Benim yapım fen ve sanat kurallarına uygun yapılmıştır, deprem güvenlikli bir binadır’ diye yazılı beyanda bulunup, parasını yatırdığı anda yapı kayıt belgesini alıyor.
“Böyle şey olmaz. Yapının depreme karşı dayanıklılığı, güvenirliliği bir teknik iştir. Bunu teknik insanlar yapar, mühendisler raporlandırır. Uzun erimli bir iştir.
“Zemin sondajlarının yapılması, karot numunelerinin alınması, beton test sonuçlarının çıkarılması, rölövesinin çıkarılıp binanın incelenip, olası bir depremde performansının belirlenmesi gerekir.
“Siz bunları yapmadan, her önünüze gelen kaçak, iskansız, ruhsatsız yapıya yapı kayıt belgesini verirseniz böyle kötü olaylar yaşanır.
“İnsan canı önemsense yönetmelikler böyle olmaz”
“Kartal örneği bize gösteriyor ki, imar barışına başvuran pek çok bina aynı risklerle karşı karşıya.
“Bu bina imar barışına müracaat ettiği zaman gerekli denetimleri yapılsaydı bu felaket yaşanmazdı.
“Bina 1992'de ruhsat almış ama fazla kaçak kat yaptığı için iskan alamamış. Bu teknik incelemede ortaya çıkacaktı. Binanın gerçek rölöve boyutları yapılacaktı. O zaman bu bina ya yıkılacaktı, ya güçlendirilecekti. Hayatını kaybeden, sakatlanan ya da yaralanan insanların başına da bunlar gelmeyecekti.
“Her şey para değil. İnsan canını önemserseniz, bu yönetmelikler böyle çıkmaz.”
Kartal Belediyesi: “İmar Barışı”na başvuru varKartal Belediyesi’nden yapılan açıklamada özetle şu ifadelere yere verildi: “(…) Projeye iki kat ruhsatsız ilave yapılmış ve bu katlarda oluşan dört adet daireye de hak sahipleri tarafından 1998 tarihinde bina vergi beyanında bulunulmuş. “Ruhsatsız iki kat ve dört daireyle ilgili herhangi bir yıkım tutanağı veya para cezası uygulanmadığı görülmüş. “2017’de binanın zemin katında bulunan dükkanın işletme ruhsatı bulunmaksızın gayrı kanuni bir şekilde çalıştığını tespit edilmiş, ilgili binada faaliyetine son vermesi sağlanmıştır. “Binanın 6306 Sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun kapsamında herhangi bir riskli yapı tespiti veya tespit başvurusu bulunmadığı, bunun aksine ‘İmar Barışı’ olarak bilinen mevzuat kapsamında da hak sahipleri tarafından Yapı Kayıt Belgesi başvurusu bulunmaktadır." * Kartal Belediyesi’nin açıklamasının tamamı için tıklayın |
TIKLAYIN - İmar Barışı Başvuru Süresi İkinci Kez Uzatıldı
TIKLAYIN - "Boğaz'da İmar Affı İstanbul'un Geleceğine İyileşmesi Olanaksız Yaralar Açar"