İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 17 Ağustos depreminin 20. yıldönümünde bianet'e özel açıklama yaptı. İmamoğlu, "Çocuklardan başlayarak, hedefimiz tüm İstanbul'da temel afet bilinci ve ilk yardım eğitimi almayan kimseyi bırakmamak. Bu konuda en küçüğümüzden başlayarak topyekûn bir seferberlik başlatamazsak, başarılı olmamız mümkün değil" dedi.
TIKLAYIN - Felaketin 20. Yılı: 17 Bin Kişi Öldü, 600 Bin Kişi Evsiz Kaldı
TIKLAYIN - "Eczanenin Camlarını Kırıp İnsanlara Sakinleştirici Dağıttım"
TIKLAYIN - Depremzede Başkandan Uyarı: İzmit'te Büyük Bir Dolgu Alan Var
İmamoğlu'nun açıklamasından önemli satırbaşları şöyle:
"Yol haritamızı hızlıca belirlememiz gerek"
"İstanbul’da yaşayan vatandaşlarımızın güvenli konutlarda, yaşanabilir bir çevrede hayatlarını sürdürebilmesi bizim en önemli önceliğimiz. Halkımızın güvenle yaşayacağı bir şehri, hep birlikte kuracağız. İstanbul, yarın deprem olacakmış gibi hazırlıklı olması gereken bir kent. Bu konuda yapılmış birçok farklı faaliyet var. Bu çalışmalar arasında koordinasyonu sağlayarak, gecikmiş meseleleri bir an önce çözüme kavuşturup; resmi veya sivil paydaşlar bir araya gelip hızlıca yol haritamızı belirleyip, ortaklaştırmamız gerekiyor.
"İlçe belediyelerle koordineli çalışmak önemli"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi; 17 Ağustos 1999 Kocaeli depreminden hemen sonra, İstanbul’un yapılaşma açısından deprem karşısındaki direnç ve zayıf alanlarının tespitine, iyileştirilmesine yönelik temel ilkelerin belirlendiği İstanbul Deprem Master Planları (İDMP) çalışmalarını tamamladı. Bu öncü çalışmaların sonrasında uygulama faaliyetleri de yürütüldü.
Projelerin hedefinde; toplanma ve geçici barınma alanlarının belirlenmesi, tahliye koridorlarının oluşturulması, kentsel donatı yapılarının ve alanlarının depreme hazır hale getirilmesi için, mühendislik, planlama ve tarihi çevreyi afete karşı koruyacak yaklaşımlar geliştirilmiş durumda.
Afet Yönetim ve Acil Durum Eylem planlarının özellikle ilçe belediyeleri ile koordineli bir şekilde tatbik edilmesi çok önemli.
"Kaos ortamı en aza indirgenecek"
Belediyemizin İstanbul Kentsel Dönüşüm Master Planı (İKDMP) bulunuyor. Yerli ve yabancı birçok akademisyen ve uzmandan görüş alınarak, tüm paydaşların; ilçe belediyeleri, kamu birimleri, özel sektörün görüşlerine yer verilerek, İstanbul’un afetlere karşı gücünü arttırmaya yönelik kentsel dayanıklılık yaklaşımı geliştirilmiş durumda.
İstanbul genelindeki toplanma ve geçici barınma alanları belirlenirken, deprem senaryolarından yola çıkarak yapılan erişilebilirlik durumları hesaplanmış, afet anında kullanılacak tahliye yolları tespit edilmiş durumda.
"Hedefimiz çalışmlaları Eylül sonu bitirmek"
Seçim sürecinde de belirttiğimiz gibi yapılan tüm bu çalışmaları, özellikle gelişen teknolojiler ile uyumlu hale getirip vatandaşımızın kullanımına sunacağız. İstanbul’u afetlere hazır bir şehir haline getirebilmek için tüm varlığımız ile çalışacağız. Belirlenen deprem toplanma ve barınma alanları mobil uygulama ile; kullanıcılar afetin öncesindeki davranış adımlarını bilecek, afet esnası ve sonrasında da kaos ortamı en aza indirgenebilecek.
Hem hukuksal açıdan yürürlüğe girmesi hem de uygulanabilirliği açısından mevzuat önerisi ile birlikte bunların Eylül 2019 sonu itibari ile bitirilmesini hedefliyoruz.
"Bütüncül risk yönetimi anlayışı getireceğiz"
İklim rejiminin değişmesiyle de birlikte artık sel felaketleri çok sık rastladığımız bir afet durumu. Bu konuya ilişkin altyapı yatırımlarından, kentsel planlamaya birçok unsuru içerisinde barındıran, bütüncül bir risk yönetimi anlayışı getireceğiz.
Ve en önemlisi: çocuklardan başlayarak, hedefimiz tüm İstanbul’da temel afet bilinci ve ilk yardım eğitimi almayan kimseyi bırakmamak. Bu konuda en küçüğümüzden başlayarak topyekûn bir seferberlik başlatamazsak, başarılı olmamız mümkün değil.
Kentsel dönüşüm konusu, bilindiği gibi, çok tartışmalı bir konu. Ekonomik, sosyal, finansman, kentsel hizmetler, yapılaşma yoğunluğu, mülkiyet gibi birçok konunun bütüncül olarak ele alınması gereken bir husus. Her mahallenin kendin özgü sorunları ve kendi tarihselliği var. Seçim sürecinde defalarca belirttim. İnsanların yıllardır emek vererek, taş taş üstüne koyarak var ettikleri, komşuluklar edindiği mahallelere göz koyan bir avuç insan için değil. O mahallelerde yaşayanlar; sağlıklı, güvenceli, mutlu bir yaşam sürebilsin diye yol haritamızı acilen hayata geçirmemiz gerekiyor. Vatandaşlarımız ile birlikte, bilimsel ölçütleri önümüze koyarak yol yürüyeceğiz.
"Mahalle Çözüm Merkezleri açılacak"
Kentsel dönüşüm alanlarında açacağımız ofislerle hem vatandaşın hem de çevre sakinlerinin soru ve sorunları için anında çözüm üreteceğiz. Açacağımız Mahalle Çözüm Merkezleri yine bölgede yaşayan insanlara hukuk, imar vb. konularda bilgilendirme yapacak. Vatandaşımız gelip bize müracaat edecek; hukuki, mali, imardan kaynaklı durumları birlikte analiz edeceğiz. Ve biz bu riskli yapıların dönüşümü, yeniden yapılması için KİPTAŞ’ı devreye sokacağız. KİPTAŞ güvencesi ile vatandaşımız başını sokabileceği evine bir an önce kavuşabilecek. İlçe belediyeleri, mahalle dernekleri, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve kuracağımız mahalle meclisleri ile birlikte karar verilecek, hiçbir proje tepeden inmeci bir şekilde insanlara dayatılmayacak." (HA/DB)
Fotoğraf: AA