Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cumartesi günü, Zeytinburnu Belediyesi Kültür Sanat Merkezi’nde düzenlenen 17. İmam Hatipliler Kurultayı'na yazılı mesaj göndermiş, mesajında, “Darbeciler tarafından kapısına kilit vurulmak istenen imam hatipler, bu ülkeye cumhurbaşkanı, başbakan, bakan, milletvekili, belediye başkanı, bürokrat yetiştiren seçkin eğitim kurumları haline dönüşmüştür. Bütün aşağılamalara, bütün hakaretlere, baskılara, yasaklara rağmen hamdolsun imam hatip okulları dimdik ayaktadır” demişti.
TIKLAYIN- "Hamdolsun imam hatip okulları dimdik ayakta"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçkin eğitim kurumları haline dönüştüğünü ifade ettiği imam hatip okullarının başarısı ise son dönemlerde oldukça tartışma konusu oldu.
238 bin öğrenciden 39 bini YKS'de yerleşti
Özellikle 2020 Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları bu tartışmayı derinleştirdi. YKS’de 657 bin 416 Anadolu Lisesi mezundan 183 bin 432’si örgün lisans programlarına yerleşirken (yüzde 27,9), 48 bin 258 Fen Lisesi mezunundan 23 bin 858’i örgün lisans programlarına yerleşti (yüzde 48,6). İmam hatip liselerini bitiren 238 bin 391 öğrencinin ise sadece 39 bin 127’si örgün lisans programlarına girebildi.
PISA sonuçlarına göre de başarı yok
İmam hatip okullarının başarı düzeyine ilişkin bir başka veri ise, öğrencilerin uluslararası ölçekte fen, matematik ve okuma becerilerini ölçen PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) tarafından yapılmıştı. PISA, aralık ayında açıkladığı 2018 raporunda, “bölgeler ve okullar arası başarı farkları” başlığında Anadolu lisesi öğrencilerinin, Anadolu imam hatip lisesi öğrencileri ile mesleki ve teknik Anadolu lisesi öğrencilerinden daha yüksek başarı gösterdiğini ifade etmişti.
TIKLAYIN-5 Soruda PISA 2018 Ne Diyor?
"Rejimin en görünür yüzü imam hatipler"
Teşviklere, burslara ve yatırımlara rağmen imam hatip okullarının başarısının niçin düşük kaldığını Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Eğitim Sekreteri Özgür Bozdoğan ile konuştuk.
Siyasi iktidarın ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu okullara politik anlamlar yüklediğini belirten Bozdoğan, “Bu okullara yüklenen anlam imam hatip okullarının başarısızlığındaki en önemli etkenlerden biri. İktidar imam okullarına giden öğrencilerden, kendi varlığının devamını sağlayacak politik kitlenin oluşmasını bekliyor.
Siyasi iktidarın devamı için konumlandırılmış bir okul ve hatta 2023 hedefleriyle beraber düşündüğümüzde iktidarın devamlılığının göstergesi imam hatip okullarına giden öğrenci sayıları. İnşa edilmeye çalışılan yeni rejimin en görünür olduğu yerler imam hatip okulları ” diyor.
"İmam hatiplerin sorunu yapısal"
Bozdoğan, imam hatip okullarının yapısal sorunlar barındırdığını ve bu durumun da başarıyı etkilediğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Diğer okullara göre imam hatip okullarının lisans programlarına yerleşme oranındaki düşüsün nedeninin yapılandırılması ve doğasıyla ilgili.
"Yani burada uygulanan öğretim programlarını Anadolu Lisesi ve Fen Liseleriyle aynı da yapsanız, imam hatip okullarının adının önüne Anadolu, Fen, Sosyal Bilimler de koysanız, yüksek puanlı öğrencileri bu okullara da alsanız; sonuç olarak imam hatip okullarının yükseköğretim programlarına yerleşme oranında bir yükselme meydana gelmiyor.
"Soru sormamaya yönlendiriliyorlar"
“Çünkü çocukların akademik kuşkularını, akademik yanını teşvik eden bir okul yaşantısı yok. Eğer çocuğun akademik yanını güçlendirirseniz, o çocuğun problem çözme yatkınlığı artar.
"Fakat çocuğu sürekli itaat etmeye soru sormamaya yönlendirirseniz var olanı olduğu gibi kabul etme, bunun dışındakileri de reddetme üzerine kurulu bir düşünce sistemini verirseniz, çocuğun akademik becerileri gelişmez.
"Akademik başarı dini derslerle olmaz"
“Yani çocuğa akademik ağırlıklı dersler yerine dini ağırlıklı dersler vererek uhrevi bir alana yönlendirdiğinizde akademik başarıyı ölçen bir sınavda başarılı olmasını beklemek mümkün değil. İkisinin bir arada olması çok zor. Her türlü teşviğe, desteğe rağmen bu sonuçlar çıkıyor. Diğer okullara verilmeyen destekler imam hatip okullarına veriliyor.
"Türkiye’nin hiçbir yerinde Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, ‘çocuklarınızı Anadolu Lisesi’ne Fen Lisesi’ne gönderin’ diye bir kampanya yapmadı. Ama neredeyse her ilde İl Milli Eğitim Müdürlükleri velilerin çocuklarını imam hatip okullarına göndermesi için kampanyalar düzenledi.
"Öğrencilerin yeteneklerinde sorun yok"
“İmam hatip okullarında okuyan öğrencilerin, kendileri veya yetenekleriyle ilgili bir problem yok. Öğrenciyi nasıl yetiştirirseniz, becerilerini geliştirmesi konusunda ona nasıl katkı sunarsanız öğrencinin başarısı da öyle şekillenir.
"Sorun bu okulların yapılandırılması ve bu okullara verilen işlevden kaynaklanıyor. Aynı çocukları başka bir okul türünde eğitime tabi tutsanız akademik olarak çok daha başarılı sonuçlar elde edilir.
"Aynı öğretim programını kullanıp, aynı öğretmenler burada ders veriyorsa ve aynı ölçme değerlendirme aracına girip bu sonuçlar alınıyorsa, bu okulların yapılanmasına bakmak gerekiyor.” (RT)