Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği Başkanı Pınar İlkkaracan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 18 Temmuz'da Dolmabahçe'deki Başkanlık Ofisi'nde gerçekleştireceği toplantıya katılmaya hazırlanıyor.
Başbakanın davetini "demokratikleşme ve açılım niyetinin sürdüğünün göstergesi" olarak yorumluyor. Beklentisi, açılımın genişletilerek sürdürülmesi. Öncelikli talebi ise "seçim barajının indirilmesi"."Demokratik açılımdan söz edebilmek için bu şart" diyor.
"Türkçe bilmeyen kadınlara tercümanlık hizmeti verilmeli"
İlkkaracan, Başbakan'a ileteceği öneri ve talepleri anlatmaya, bölgedeki kadınların durumuna ilişkin bir tespitte bulunarak başlıyor:
"1996'dan bu yana Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde saha çalışmaları yapıyorum. Bölgede yaşayan kadınların yüzde 27'si hiç Türkçe konuşmuyor. Kadınların eğitim ve istihdama katılımı çok düşük. Ekonomik özgürlüklerinden yoksunlar. Yasal haklarını kullanamıyorlar."
Ona göre, çözüm için atılacak ilk adım, Türkçe bilmeyen kadınların emniyet, jandarma ve yargı sisteminde tercümanlık hizmetlerinden ücretsiz faydalanmasını sağlamak olabilir.
"Kadınlar yasal haklarından faydalanamıyor"
İlkkaracan'ın Doğu Anadolu'da Kadın ve Aile başlıklı araştırmasından yola çıkarak bianet'e açıklamaları özetle şöyle:
- Türk kadınların bile yasal haklarını kullanmakta büyük zorlukları var. Kürt kadınları kararlı olsalar bile mahkemede haklarını arama şansından yoksunlar.
- Doğu'da kadınların beşte biri Medeni Kanun'un boşanma, nafaka, eşten miras ve velayet gibi aileye ilişkin konularda tanıdığı hakların hiçbirinden yararlanamıyor.
- Resmi nikahı olmayan kadınların yüzde 92.9'u istedikleri halde resmi nikah yapılmadığını anlatıyor. Bu kadınların yüzde 31.1'i buna gerekçe olarak kocasının başka bir eşle resmi nikahlı olmasını gösteriyor.
- Kadınların yüzde 16.3'ü, dini nikahla, 15 yaşını doldurmadan evlendiriliyor.
- Doğu'da her on kadından biri, çokeşli evlilik içinde. Çokeşli evlilikler merkezi otoritelerce yok sayılıyor. Dolayısıyla kadınların evliliğe ilişkin haklarını savunmak için başvurabilecekleri bir merci yok.
- Kadınların çoğunluğu, haklarını koruyamayacaklarını düşündüklerinden, boşanmayı mümkün görmüyor.
"Devlet kurumlarına güvenmiyorlar"
- Kadınların eşlerinden gördükleri şiddete karşı koyamamalarının önemli nedenleri arasında, yıllardır devam eden silahlı çatışma nedeniyle devlet kurumlarına ve güvenlik güçlerine karşı duyulan korku ve güvensizlik de var.
- Şiddet ortamı ve bundan kaynaklanan politik, ekonomik ve sosyal sorunlar kadınların aile içi şiddeti konu etmelerini güçleştiriyor.
- Kadınların maruz kaldıkları ayrımcılıkların kökeninde kendi bilinçsizlikleri değil, haklarını savunmalarını sağlayacak mekanizmalara sahip olmamaları yatıyor.
- Bölgelere, etnik gruplara ya da mezheplere göre değişen yasa ve uygulamaların tartışılması; kadınların tartışmanın öznesi olabilmesini sağlayacak mekanizmaların hayata geçirilmesi çok önemli. (BB)
*Raporun tam metnine ulaşmak için tıklayınız