Geçmişte 5680 Sayılı Basın Kanunu'ndan yapılan yargılamalara beş yıl görev yaptığı yazı işleri müdürlüğü döneminden örnekler veren Av. İlkiz, Yargıtay aşamasında bulunan bu davalarda para cezalarının ağırlığına dikkat çekti.
"Basın Kanunu ifade özgürlüğünü genişletmedi"
Eski Basın Kanununu yürürlükten kaldıran 5187 Sayılı yasanın yapılan itiraz nedeniyle Anayasa Mahkemesinde görüşülmekte olduğunu hatırlatan Av. İlkiz, 9 Haziran'da kabul edilen 5187 Sayılı Yasanın ifade özgürlüğünü genişleten bir düzenleme olmadığını savundu.
Uyum yasaları ile Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 312, 159; Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 7. maddelerinin değiştirildiğini; TMY'nin 8. maddesinin yürürlükten kaldırıldığını hatırlatan İlkiz, "TCK Tasarısı'ndaki düzenlemeler Uyum Yasaları ile gelinen noktayı aratacak düzeydedir" dedi.
Geçmişte TCK 159. maddeden yazar Ahmet Altan'a ve 312. maddeden gazeteci Neşe Düzel'e açılan davaları örnek veren Av. İlkiz, uygulamadaki sorunlara değindikten sonra "Önemli olan bu tür davaların açılmasını önlenmek. Yoksa, 'eleştiriye ceza verilmez' türündeki maddeler yargıya güvensizliği gösterir" dedi.
TCK Tasarısı'nın önceki hükümetlerce hazırlandığını, Komisyonda ise birçok maddesi çıkarılarak bugünkü haline getirildiğini belirten Av. İlkiz, tasarıda F Tipi cezaevleri, ölüm oruçları haberleri yapılmasını engellemeye yönelik düzenlemeler bulunduğunu söyledi.
İlkiz, "elektronik posta mesajları, internet gazeteleri de TCK Tasarısı'nda basın yayın araçları tanımına giriyorlar" dedi.
İlkiz, TCK Tasarısı'nda, "İntihara özendirme", "haberleşmenin gizliliği", "hakaret", "özel hayatın gizliliği", "kamu barışına karşı suçlar", "müstehcenlik", "fiyatları etkileme", "adliyeye karşı suçlar", "genital muayene", "devletin organlarını aşağılama", "halkı askerlikten soğutma", "temel milli yararlara karşı hareket", "devlet sırrı" gibi kavramlara ilişkin düzenlemelerin basın ve yayın organlarına ceza getirdiğini belirtti.
İlkiz, bu düzenlemelerin gelecekte basın için önemli sorunlara yol açabileceğini söyledi.
Günaydın: "Basın Kanunu sansüre yol açabilir"
İlkiz'den sonra söz alan Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Araştırma Görevlisi Barış Günaydın, son olarak yürürlüğe giren Basın Kanunu'nun önceki yasaya göre olumlu ve olumsuz yanlarını dinleyicilere aktardı.
Karşılaştırmalı analizinden sonra Günaydın, Basın Kanunu'nda beyannamelerin Savcılığa vermesinin öngörüldüğünü ve bunun yanlış olduğunu; "yargıyı etkileme" maddesinin sansüre yol açabileceğini, para cezaların ağır olduğunu ve yasada yer alan bazı kavramların net olmadığını ifade etti. (EÖ/EÜ)