Olağanüstü Hal Bölgesi (OHAL) illerinden Şırnak'ta görülen ilk işkence davası, altıncı duruşmanın sonunda beraatle sonuçlandı. Mahkeme, mağdurların işkence gördüklerine dair Adli Tıp raporu bulunmasına karşın, müdahil vekillerinin katılmadığı duruşmada beraat kararı verdi.
Davada beş polis TCK'nin 243. maddesi uyarınca işkence yaptıkları, altı doktor da TCK'nin 339/1. maddesi uyarınca işkenceyi adli raporlara geçirmeyerek gözledikleri iddiasıyla yargılanıyordu.
Nevruz gözaltısı
Şırnak Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekiplerinin 21-27 Mart 2000'de yaptıkları operasyonlarda Mehmet Kartal, Mehmet Baysal, Mehmet Ebuzeyitoğlu, Derviş Algül, Kamuran Kabul, Hacı İnan ve Mahmut Bulduş gözaltına alındı.
Emniyet Müdürlüğü'nde tutuldukları 11 gün boyunca beşer kez doktor kontrolünden geçirilen zanlılara her seferinde de "darp ve cebir izi bulunmadığına" dair rapor verildi. Zanlılar daha sonra çıkarıldıkları savcılıkta PKK üyesi oldukları iddiasıyla tutuklanarak Şırnak Cezaevi'ne gönderildi.
Cezaevi kabul etmedi
Sanıklar, 3 gün burada tutulduktan sonra Mardin Cezaevi'ne sevkedildi. Ancak Mardin Cezaevi yetkilileri, sanıkların yüz ve vücutlarının morluk içinde olduğunu görünce açılacak bir davada sorumlu olmak istemedikleri için sevki kabul etmedi. Bunun üzerine Şırnak'a geri gönderilen sanıklar aynı gün savcı nezaretinde doktor kontrolüne götürüldü.
"Polis korkusuyla gizledik"
Gözaltı olayından iki hafta sonra, 3 Nisan'da yeniden muayene edilen sanıklar, daha önce polislerin tehdidi yüzünden işkence gördüklerini gizlediklerini belirterek, başlarına gelenleri ayrıntılı olarak anlattı. Sanıkların gözaltı müddetince getirildikleri ve herhangi bir darp cebir izi olmadığına dair rapor verilen Şırnak 3 Nolu Sağlık Ocağı'nda savcı nezaretinde yapılan muayenede bu kez sanıkların işkence gördükleri saptanarak raporlara geçirildi.
Elektrikten coplu tecavüze
Raporların alınmasından sonra mağdurlar cinsel organ ve parmaklardan elektrik verme, cop sokma, haya burma, tazyikli su sıkma, ıslak zeminde yatırma ve askıya alma gibi kötü işkence ve muameleye maruz kaldıkları iddiasıyla, polisler hakkında işkence, sağlık ocağında görevli doktorlar hakkında da işkenceyi gizlemek iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Önce takipsizlik sonra dava
Şırnak Cumhuriyet Savcılığı 12 Temmuz 2000'de "delil yetersizliği" gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. Avukatların itirazı üzerine, Siirt Ağır Ceza Mahkemesi kararı kaldırdı ve olay tarihinden 16 ay sonra Haziran 2001 de dava açılabildi.
5 polis 6 doktor sanık
Soruşturma sonunda, o dönemde Şırnak Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polisler Uğur Selçuk Şener, Bülent Yılmaz, Faruk Yakıcı, Ahmet Gök, Abdulkadir Yüce hakkında TCK'nin 243. maddesi uyarınca işkence yaptıkları; sağlık ocağı doktorları Hatice Taslak, Orhan Kaştan, Duran Akmirza, Vildan Baki, Bülent Sarı ve Gelincik Semra Özten hakkında ise TCK'nin 339/1. maddesi uyarınca gerçeğe aykırı rapor düzenleyerek işkence bulgularını gizledikleri gerekçesiyle dava açıldı.
Acele beraat
Şırnak Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve altıncı duruşması 12 Eylül günü yapılan davada mahkeme heyeti savcının talebine uyarak beraat kararı verdi. Mağdur avukatları İnsan Hakları Derneği Diyarbakır Şubesi'nin yapılacak kongresi nedeniyle son duruşmaya katılamazken, daha önce avukat tutmayan sanık polisler bu duruşmaya avukatları ile geldi. Sadece sanık avukatının katıldığı duruşma sonrasında mahkeme heyeti savcının talebine uyarak 'delil yetersizliğinden' beraat kararı verdi.
İşkenceden sabıkalı polis
Davanın sanık polislerden Abdülkadir Yüce'nin aynı suçtan hüküm giydiği de yargılama sırasında sabıka kaydı istenince ortaya çıktı. Yüce'nin yine bir işkence davasından yargılandığı Niğde 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nde, efrada suimuamele suçunu düzenleyen TCK'nin 245/1. maddesi uyarınca hüküm giydiği belirlendi. İşkence ve sahte rapor tanzim etmekten yargılanan sanıklarla ilgili ise herhangi bir idari soruşturma açılmadı. (MZ/BB)