''Yeni Zelanda’nın iklim değişikliği gerekçesiyle iltica başvurusu yapan bir ailenin gerekçesini dikkate alarak oturma hakkı vermesi alkışlanacak bir karar. Ancak günümüzde devletlerin genel eğilimi mültecilik nedenlerini genişletmek yerine daha da daraltmaya çalışmak.
''Mültecilerle Dayanışma Derneği'nden (Mülteci-Der) Pırıl Erçoban Büyük Okyanus'un ortasındaki Tuvalı adasından iki çocuklu bir ailenin iltica başvurusunu böyle değerlendirdi.
“Küresel ısınmadan dolayı fiziki olarak bazı ada devletleri yok olacağı gibi yaşam alanları kalmayacak, ekonomik faaliyetlerin sürdürülemeyeceği yerler de olacak, dolayısıyla yakın zamanda iklim mültecileri çıkacağı öngörülüyor.
“İklim mültecileri terminolojiye girmiş durumda ama hukuki olarak uluslararası hukukta da ulusal hukuklarda da bir düzenleme yok sanırım, teorik olarak tartışılıyor.”
Devletler mülteci istemiyor
Erçoban mültecilik kriterleri üzerine temel hukuki metnin 1951 Sözleşmesi kabul edildiğini ve “savaş ve toplum düzeninin kesintisiz ve yaygın biçimde bozulması” gibi kriterlerin bile burada yer almadığını anlattı.
“Bazı bölgesel sözleşmelerde bu kriterler var, insan hakları düzenlemelerinde mültecilik nedeni sayılıyor ama 1951 sözleşmesine yeni bir düzenleme getirilmemiş.
“Devletler ise 51 Sözleşmesi’ndeki kriterlere uyanlara bile göçmen, geri gönderilebilir muamelesi yapıyor.
“Devletler aslında mültecilik nedenlerini genişletmek yerine daha da daraltmanın yollarını arıyorlar.
“Yeni Zelanda güzel bir örnek teşkil etmiş ama şu an için yaygın biçimde uygulanabileceğini zannetmiyorum.”
Ne olmuştu?
Büyük Okyanus'un ortasında bulunan Tuvalu Adası'ndan iki çocuklu dört kişilik bir aile Yeni Zelanda'ya iltica başvurusu yapmış ve oturma hakkı elde etmişti.
Yeni Zelanda’daki göç mahkemesi, çocukların yaşlarından dolayı iklim değişikliğinin sonuçlarına bağlı olarak bir doğal afetle karşılaşma riskinin büyük olduğuna dikkat çekti ve ailenin yakınlarının da ülkede yaşadığını vurguladı.
2013’te Kiribatili bir ailenin iklim değişikliğini gerekçe göstererek yaptığı iltica başvurusu reddedilmişti.
Milyonlar göç edecek
Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP), iklim değişikliğine bağlı olarak deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle Kiribati, Maldivler, Marshall Adaları ve Tuvalu gibi ada devletlerinin varlığının tehlikede olduğu uyarısında bulunmuştu.
Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği doğal afetlerden dolayı 36 milyon kişinin yerinden edildiğini bildirmişti.
Bilim insanları 2050’ye kadar da bu sayının en az 50 milyon olacağını tahmin ediyor. (YY)