Duygu Asena'nın kardeşi İnci Asena, "Latife Hanım" kitabından sonra, Latife Hanım'a bambaşka bir gözle bakmaya başladığını söyledi.
Gazeteci Zeynep Oral , Duygu Asena'yla yaşadıklarından söz etti. Sanatçı Vedat Sakman geceye şarkılarıyla katıldı.
PEN Türkiye Merkezi Başkanı Vecdi Sayar, ödülün her yıl, kadının insan hakları ve kadın erkek eşitliği temalarında özgün bir çalışma ortaya koyan birine verileceğini söyledi.
Çalışlar: Kitabı erken bitirmiş olsaydım ne müthiş kaynatacaktık
Çalışlar, Latife Hanım'ın akrabalarının da katıldığı ödül törenindeki konuşmasında Latife Hanım'ın, "tam da Duygu'nun bayılacağı türden, kendi gücüne güvenen muhteşem bir kadın" olduğunu söyledi.
"Latife Hanım macerasını ne yazık ki hiç Duygu'yla paylaşamadım. Buna çok üzülüyorum. Kitabı daha erken bitirmiş olabilseydim, ne müthiş kaynatacaktık. Birlikte mır mır dedikodusunu yapacaktık. O da Latife Hanım'ı anlatan yazılar yazacaktı."
Çalışlar "Duygu, bu ödülle yeniden hayatıma girdi, üstelik Latife Hanım'la aramdaki boşluğa gelip yerleşti" diye konuştu.
"Duygu kim haklı kim haksız bilirdi"
Çalışlar Duygu Asena'yla ilgili şunları da söyledi:
"Duygu dünyaya doğru yerden bakmayı öğrenmişti. Kim haklı, kim haksız, ezen kim, ezilen kim hep bilirdi. Gazeteciliğini, yazarlığını ve yaşamını eşitlik ve demokrasi üzerine kurmuştu. Toplumun en geniş ezilen kesimi olan kadınları güçlü kılmak için verdiği bunca çabanın altında da bu yatıyordu."
"Yaşımı başımı almış gibi durduğuma bakmayın bu benim ilk ödülüm"
Konuşmasının sonunda Çalışlar, "Yaşımı başımı almış bir kadın gibi durduğuma bakmayın bu benim ilk ödülüm. Üstelik öyle herkese arkadaşının adını taşıyan ödül almak nasip olmaz... Bana oldu. Duygu ve Latife Uşşaki adına Nobelli jürimizin kadın ve erkek üyelerine çok teşekkürler ediyorum" dedi.
Jüri İnci Asena, Prof. Nazan Aksoy, Emel Armutçu, Prof. Fatmagül Berktay, Serpil Gülgün, Prof. Oya Köymen, Orhan Pamuk, Prof. Şirin Tekeli ve PEN Türkiye Merkezi Başkanı Vecdi Sayar'dan oluşuyor.
"Latife Hanım" biyografisi
" Latife Hanım " biyografisi yok sayılan bir kadını gün ışığına çıkararak, Latife Hanım'ın itibarını iade ediyor, Cumhuriyet'in ilk yıllarında Çankaya'da Mustafa Kemal'in yanında yer alan bir kadın hakları savunucusu olarak portresini çiziyor.
Kendine yakıştırılan kaprisleriyle anılan Latife Hanım'ı, Çalışlar araştırmasıyla gerçek kimliğine kavuşturdu.(NZ/TK)