Hasankeyf'i sular altında bırakacak olan Ilısu Barajı'na kredi güvencesi veren Almanya, Avusturya ve İsviçre merkezli şirketler, bu desteği kestiklerini açıkladı.
Almanya'dan Euler Hermes Kreditversicherung, Avusturya'dan Oesterreichische Kontrollbank ve İsviçre'den Schweizerische Exportrisikoversicherung şirketleri, ortak açıklamalarında, barajın etkilerinin en aza indirilmesi için verilen sürede, Türkiye'nin ölçütleri karşılamadığını bildirdi.
Aralık 2008'de yerine getirilmeyen 153 şartın tamamlanması için Türkiye'ye verilen 180 günlük süre 6 Temmuz'da doldu. Bu süre içinde baraj inşaatı ve taahhüt sözleşmeleri durdurulmuştu.
Şirketler, kredi güvencesini, hidroelektrik santralin bölgede yaşayan insanlara, çevreye ve kültürel mirasa etkisinin en aza indirilmesi ve Dünya Bankası standartlarına uygunluk koşullarıyla vereceklerini duyurmuşlardı.
Çevre Bakanlığı: En güzel şekilde yapılacaktır
Çevre Bakanlığı'ysa, "Kararın ilmi, teknik yönü bulunmamaktadır. Kesinlikle siyasi bir karar" diye açıklama yaptı.
Çevre Bakanlığı barajla ilgili "kararlılığının devam ettiğini" duyururken şu ifadeleri kullandı: "Bakanlığımızın Ilısu Barajı'nı yapmak için herhangi bir desteğe ihtiyacı yoktur. DSİ, bunun gibi yüzlerce barajı tamamlayarak, milletimizin hizmetine sunmuştur. Bu baraj da en güzel şekilde yapılacaktır."
"Türkiye'nin ne mali ne teknik kapasitesi var"
Ancak iptal kararıyla Ilısu Barajı'nın meşruiyetinin kalmadığını savunan Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi, bu baraj için Türkiye'nin yeterli mali donanıma, şirketlerin de teknik kapasiteye sahip olmadığını açıkladı; hükümeti projeden derhal vazgeçmeye çapırdı.
Londra merkezli Kürt İnsan Hakları Projesi (KHRP) de hükümeti projenin hatalı olduğunu kabul etmeye çağırdı.
"Türkiye Hasankeyf'i Dünya Mirası listesine dahil etmeli"
Batman Gazetesi'nin haberine göre, Doğa Derneği'nden Erkut Ertürk iptal kararını "gecikmiş" olarak niteledi; ama dünyanın terk ettiği barajı Türkiye'nin de terk etmesi gerektiğini vurguladı: "Bu kadar bilimsel ve teknik veri varken Türkiye'nin bu barajın yapımında ısrar etmesi mümkün değil. Talebimiz, Türkiye'nin de bir an önce bu projeyi durdurması ve Hasankeyf'i UNESCO Dünya Mirası listesine dahil etmesi" dedi.
Belediye Başkanı: Baraja değil, Hasankeyf'in su altında kalmasına karşıyız
Hasankeyf Belediye Başkanı Abdulvahap Kusen de"Karar sevindirici. Hasankeyf'in sular altında kalmasını önleyecek projeler istiyoruz. Yoksa bir değil, 10 baraj da yapılsa karşı çıkmayız. Çabamız sadece Hasankeyf için" diye konuştu.
Hasankeyf'i Yaşatma Girişimi'ne göre, yapılması durumunda Ilısu Barajı, "12 bin yıllık antik kent Hasankeyf'in ve 300'e yakın tescilli höyüğün yok olmasına, 78 bine kadar insanın göç edip yoksullaşmasına, Dicle vadisi gibi bir büyük bölgenin bütün ekosisteminin binlerce bitki ve hayvan türüyle bozulmasına, kalkınma yerine ekonomik dinamiklerin gelişiminin engellenmesine neden olacak." (TK)