Bağımsız, alternatif, muhalif, yaygın dışı medya-ana akım, küresel, yaygın medya
İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Yerleşkesi'nde bir araya gelen medya temsilcileri iki gün boyunca "bağımsız medya, alternatif medya, muhalif medya" kavramlarının yanı sıra, "tekelci medya"nın haber verme tarzını, yerel ve muhalif medyanın gelişme olanaklarını sorguladı, deneyimlerini paylaştı.
Bağımsız Medya Forumu katılımcılarının her birinin başka kültürden, deneyimlerden, ihtiyaçlardan beslenmesinin getirdiği doğal farklılıklar tartışmalara zenginlik katarken, tartışmalarda kullanılan "ana akım medya, yaygın medya, küresel yaygın medya" kavramları yeni bir literatür yaratma istek ve çabasını gösteriyordu.
Emniyet Müdürlüğü gazetecilere seminer verirken...
Forumun tam da Emniyet Müdürlüğü'nün gazetecilere nasıl haber yapacakları konusunda seminer verme hazırlıkları yaptığı bir tarihe denk gelmesi "bağımsız gazetecilik, halkın haber alma hakkını savunma, sermayeden, iktidardan bağımsızlık" konularının öneminin bir kez daha altını çizme ihtiyacını hissettirdi.
Bu açıdan forum daha bir önem kazanıyordu.
Topuz: Medyanın dördüncü kuvvet olduğu palavra
Forumda konuşan Hıfzı Topuz ve Ragıp Duran'ın konuşmaları "tekelci medya"nın içinde bulunduğu tablonun çarpıcı bir özetiydi.
"Tekelci medya"nın egemenlerin güdümünde olduğunu örneklerle ortaya koyan Topuz medyanın dördüncü güç olduğu yönündeki değerlendirmeleri "palavra" ifadesiyle yanıtladı.
"Tekelci medya"nın gazete patronlarının çıkarları doğrultusunda haber yaptığını söyleyen Topuz'un sözleri alternatif medyanın ancak halkın haber alma hakkını savunabileceği gerçeğini bir kez daha gösterdi.
Deneyimli bir gazeteci olan Duran'ın Türkiye'deki "tekelci medya" ile Avrupa'daki medyayı kıyaslamalı değerlendirmesi, "tekelci medya"nın içinde bulunduğu durumu daha açık biçimde ortaya koyuyordu.
Forumda "tekelci medya"nın içinde bulunduğu durum çok yönlü tartışılmasa da; "aydın ve yazarlarının" muhalif olma sorumluğunu yerine getirme yerine, dizi oyunculuğu yaptığı, kendilerine solcu diyenin de ülkücülerin de aynı gazeteye yazılar yazdığı, mankenlerin köşe yazarlığı yaptığı bu ülkede medyanın kimlik bunalımı yaşadığı, kimliksiz olduğu dile getirilen diğer bir noktaydı.
"Piyasa için değil, toplum için üretiyoruz"
Foruma katılan hemen tüm medya temsilcileri "piyasa için değil, toplum için üretiyoruz, toplumsal çıkarlar için üretiyoruz" tezini yaşama geçirdiklerini anlatma kaygısını yaşaması "tekelci medya"nın içinde bulunduğu durumun bir başka açıdan anlatımıydı.
Merakla beklenen Le Monde Diplomatic, Latin Amerika'da halkçı iktidarların ortak kurduğu TeleSur ve işgal altındaki halkın sesi soluğu olmaya çalışan El Cezire gibi Ortadoğulu medya kuruluşlarının temsilcilerinin gelmeyişi burukluk yarattı.
Sözkonusu edilen muhalif medya temsilcilerinin olmayışı; savaş koşullarında gazetecilik, 50 yıllık bir gazetecilik, popüler olanın karşısında ciddi gazetecilik ve halk hareketinin ürünü olan bir medyanın deneyimini öğrenme olanağı da böylelikle kaçırılmış oldu.
Eryılmaz inandırıcılıktan uzaktı
Konuşmacılardan Tuğrul Eryılmaz'ın "tekelci medya"nın okur kitlesini büyütmek için geliştirdiği stratejiler, gazetelerin yayın politikasının nasıl belirlendiği yönündeki bilinenleri yok sayarak, Doğan Grubu'na ait gazeteleri kıyasladığı konuşmasında, gazetelerdeki farklılıkların gazetecilerin bireysel inisiyatifine de kaldığı, patronları bu konuda suçlamamak gerektiği yönündeki iddiası inandırıcı olmaktan uzaktı.
Muhalif gazetelerden Atılım gazetesinin yaşadıkları baskıların neden gazetelerinde yer verilmediği sorusunu ise,"metin çok uzundu, manifesto gibiydi" sözleriyle geçiştirmesi "tekelci medya"daki gazetecilerin ne kadar bağımsız olabileceğinin göstergesiydi.
Forumda "bağımsız, alternatif, yerel medyanın gelişme olanakları, sorunları" diğer bir tartışma başlığıydı.
Hem deneyimlerin, hem de sınırlı da olsa önerilerin tartışıldığı bu bölümde RTÜK sansürü altında yayın yapan radyoların, televizyonların sorunları dile getirildi.
Demokratikleşme adı altında yapılan düzenlemelerin göstermelik olduğunun en somut ifadesi Kürtçe yayın konusundaki düzenlemeydi.
Sınırlı olanaklara rağmen, ancak alternatif medya halkın haber alma hakkını savunabilir, gerçeğin bilgisini halka ulaştırabilir.
"Sessizlerin sesi olmak" ya da muhalif medya
Foruma katılan medya kuruluşlarının temsilcileri alternatif olabilmenin bu gerçekle olan ilişki üzerinden tanımlanabileceğinin farkındaydı.
Katılımcıların birçoğu her ne kadar muhalif, alternatif kavramlarına mesafeli dursalar da "sessizlerin sesi", "üçüncü dünyanın sesi", "alternatif küresel habercilik", "tekel dışı habercilik" gibi kavramlarla tekelci medyadan farklılıklarını anlattılar, kendilerini tanımladılar.
Bu konudaki tartışma eksik kaldı, çünkü muhalefetin düzeyi, alternatif olmanın sınırları yeterince ortaya konulamadı.
Forumda muhalif medyanın önemli bileşenleri olan sosyalist basına yer verilmemesi bu tartışmanın eksik yanlarından bir diğeriydi.
Aynı zamanda muhalif medyanın içinde bulunduğu sorunların nasıl çözüleceği, nasıl destekleneceği tartışmalarda eksik bırakılan bir diğer noktaydı.
Muhalif medya hem ekonomik hem de siyasi baskılar altında varlığını sürdürüyor.
Bu gerçek forumun tüm katılımcıları tarafından biliniyor.
Forum muhalif medyanın yaşaması için desteğe bir başlangıç
Ki bu forumun düzenleyicilerinden IPS İletişim Vakfı'nın BİA2 projesinin Danışma Kurulu'nda da yer alan Özgür Radyo'nun genel yayın koordinatörünün foruma katılamaması yaşanılan bu baskıların bir göstergesiydi.
Forumda bu konu forum düzenleyicileri tarafından dile getirilmese de, yaşanılan baskıların bilgisini alan yabancı basın kuruluşlarından temsilcilerin nasıl destek olunabileceği yönündeki soruları, çabaları ve girişimde bulunacakları yönündeki sözleri umut vericiydi.
Hem forumun katılımcılarının birçoğunun kimliği hem de forumun sonuç bildirgesi muhalif medya üzerindeki baskıların sona ermesi konusunda forum katılımcılarına yeni görev ve sorumluluklar yüklüyor.
Çok açık "tekelci medya"nın dev ekonomik ve siyasi gücü karşısında muhalif medyanın geleceği, yaşaması güçlü bir dayanışma ve destekle mümkündür. Forum bunun için bir başlangıç, devamı için de yeterli güç ve birikim var... (SÖ/EZÖ)
* Songül Özbakır, Özgür Radyo Editörü