İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı (İHSDA) bileşenleri yayınladıkları bildiriyle, AKP, MHP ve BBP'nin geçen hafta TBMM'ye sunduğu Anayasa değişikliği teklifiyle "iç hukuk"ta ve "Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde" güvenceye alınan "eşitlik ilkesinin hiçe sayılmak istendiğini" ve "bunu kabul etmedi[klerini]" açıkladılar.
İHSDA bileşenleri, Civil Rights Defenders, Düşünce Suçuna Karşı Girişim, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hakikat Adalet Hafıza Merkezi, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği, Kaos GL, Lambdaistanbul, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği, 17 Mayıs Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Research Institute on Turkey, Romani Godi, Rosa Kadın Derneği, Sivil Alan Araştırmaları Derneği, SPoD LGBTİ+, Türkiye İnsan Hakları Davalarına Destek Projesi, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, ÜniKuir Derneği, Yaşam Bellek Özgürlük Derneği ortak açıklamalarında "üst düzey devlet yetkililerinin ve bazı siyasi parti liderlerinin son dönemde iyice artan, hatta nefret söylemi boyutlarına ulaşan LGBTİ+ karşıtı açıklamalarını büyük bir kaygıyla takip e[ttiklerini]" vurguladılar.
"LGBTİ+ hak savunucularının
ve aktivistlerinin yanında..."
Bildiriyi yayınlayan kuruluşlar "İHSDA olarak tüm süreçlerde kadın ve LGBTİ+ hak savunucularının ve aktivistlerinin yanında" olduklarını "[...] Anayasal hakkını kullanmak isteyenlere karşı yürütülen ve uluslararası hukuk normlarına göre nefret söylemi teşkil eden bu kampanyalara ve yıldırma politikalarına karşı durdu[klarını] "bir kez daha" dile getirdiler.
İHSDA bileşenleri, "iktidarın, kadın ve LGBTİ+'ların uğradığı ayrımcılığı derinleştirecek politika ve söylemlere, kimlikleri hedef haline getirme ve suçlulaştırma çalışmalarına derhal son vermesini ve küresel insan hakları standartlarına uygun davranmasını" istediler.
"Hayır çağrısı"
İHDSA bileşenleri bildirilerinde "temel işlevi bu ülkenin tüm yurttaşlarının temel haklarını korumak ve geliştirmek olan Anayasa gibi bir metne" yönelik olarak "Aileyi ve evlilik kurumunu koruma adı altında, LGBTİ+'ları düşmanlaştıran, kadınları başörtülü ve başörtülü olmayanlar olarak ayrıştıran, tek bir dini referans alan, kadın ve LGBTİ+'lara yönelik din kaynaklı baskıları, nefret söylemini ve şiddeti meşrulaştıran, cinsiyetçi ve toplumsal cinsiyet eşitliği karşıtı her türden müdahaleye karşı" olduklarını açıkladılar.
"Anayasa'ya aykırı şekilde taraf olmaktan çıkılan İstanbul Sözleşmesi'ni savunmaya devam [ettiklerini]" duyurdular ve "TBMM'deki tüm partilerden ve milletvekillerinden, önerilen bu yasaya HAYIR oyu vermelerini talep [ettiler]."
"Erdoğan LGBTİ+ların yaşam
hakkını hedef haline getirdi"
İHSDA bileşenleri, ortak açıklamanın devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Anayasa değişikliğini topluma kabul ettirmek amacıyla yaptığı konuşmaları LGBTİ+ların yaşam hakkı ve temel özgürlüklerini riske atan konuşmalarını eleştirdiler.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, 19 Aralık 2022'de yaptığı bir konuşmada, kadınları, LGBTİ+'ları, hak savunucularını ve sivil toplum kuruluşlarını hedef alarak, nefretin yönünü LGBTİ+'lara çevirip; LGBTİ+ların Anayasa ile korunan ve temel insan haklarından olan yaşam hakları başta olmak üzere, her vatandaşın doğumla kazandığı temel insan hak ve özgürlüklerine erişimleri ile, bu temel hak ve özgürlüklerin kullanımını riske atacak şekilde hedef haline getirdi.
"Anayasa değişikliği teklifi; başta LGBTİ+lar, çocuklar, kadınlar ve giderek daralan sivil toplum, demokrasi ve temel hak ve özgürlükler alanlarına karşı on yıllardır sistematik olarak uygulanan hukuk dışı kamu politikalarının vardığı en üst noktadır.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümete, kadınların ve LGBTİ+'ların eşit yurttaşlık haklarını savunmanın Anayasal bir gereklilik olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Anayasa ve Türkiye'yi bağlayan uluslararası sözleşmelerin seçmeci uygulamasının hukukun ihlali olduğunu, Anayasa'da ve uluslararası insan hakları sözleşmelerinde güvence altına alınan eşitlik ve ayrımcılık yapmama ilkesi gereği devletin vatandaşları arasında ayrım yapmamakla yükümlü olduğunu vurguluyoruz.
"İnsan haklarını savunmak suç değildir"
"İHSDA olarak LGBTİ+ ve kadın hak savunucularıyla birlikte olduğumuzu, onların mücadelesinin tanığı ve ortağı olduğumuzu ilan ediyoruz. İnsan haklarını savunmak suç değildir. Bu topraklarda yaşayan herkesin, Anayasa ve uluslararası mevzuatın garanti altına aldığı eşitlik ilkesi temelinde, onuruyla yaşama hakkı vardır ve iktidarın görevi bu ilkeyi ihmal etmek değil, tam tersine gözetmek ve geliştirmektir."
(AEK)