Fotoğraf: TGS
Medya ombudsmanı Faruk Bildirici Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gazetelere yönelik tasarruf genelgesi ve bağımsızlık gazetecilik fonlarından yararlanan medya kuruluşlarına yönelik başlatılan tartışmayla ilgili kendi sitesinde bir yazı kaleme aldı.
“Tasarruf genelgesi, gazete alımı ve reklam yasağı günlerinde fon tartışması” başlıklı yazısında Bildirici tasarruf deyince devletin aklına ilk önce gazetelerin geldiğini, genelgenin asıl hedefinin bağımsız ve eleştirel medyanın satış ile ilan/reklam gelirlerini düşürmek olduğunu belirtti.
Bildirici AKP'ye yakın medyanın 15 Temmuz'u gelir kapısı haline getirdiğini belirterek, gazetelerin aldığı reklamları örnek gösterdi:
"En fazla ilan ve reklamı alan Sabah gazetesiydi. Sabah’ın “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” özel eki toplam 45 sayfaydı, 25 sayfası ilan ve reklamlara ayrılmıştı. Yeni Asır’ın 25 sayfalık 15 Temmuz ekinin 14, Akşam gazetesinin 19 sayfalık 15 Temmuz ekinin 9, Takvim’in 19 sayfalık 15 Temmuz ekinin 11, Hürriyet’in 17 sayfalık 15 Temmuz ekinin 7 ve Posta’nın 14 sayfalık ekinin 7 sayfası tamamen ilan ve reklamlarla kaplıydı."
TIKLAYIN - Erdoğan'dan kamuda tasarruf tedbirleri genelgesi
TIKLAYIN - "Tasarruf önce saraydan başlamalı"
"Engelleme aracına dönüştürülüyor"
Bildirici gazete alımı ve resmi ilan/reklamların dağıtımının eşit, adil ve şeffaf olarak yürütülmediğini belirterek “Şimdi gazete alımı ve resmi ilan ve reklamlar iyiden iyiye bir engelleme aracına dönüştürülüyor” dedi ve yazısının devamında şunları söyledi:
“Gazetelerden tasarruf gibi gözüken genelgenin de asıl hedefi, bağımsız ve eleştirel medyanın satış ile ilan/reklam gelirlerini düşürmek. Kamu için zaruri bir ihtiyaç olan gazete alımı ve resmi ilan/reklamların dağıtımı, son yıllarda eşit, adil ve şeffaf olarak yürütülmüyordu. Şimdi gazete alımı ve resmi ilan ve reklamlar iyiden iyiye bir engelleme aracına dönüştürülüyor.
"Basın İlan Kurumu’nun resmi ilan kesme cezaları, sulh ceza hakimliklerinin erişim engellemeleri ve üstü örtülü ilan/reklam ambargoları ile gelir kaynakları cendereye sokulan bağımsız ve eleştirel medya bir de bu yolla tehdit altına alınıyor.
TIKLAYIN - Fahrettin Altun'dan medyaya düzenleme açıklaması
TIKLAYIN - 23 örgüt "bağımsız medya"yı hedef alan düzenlemelerden endişeli
"Bu koşullarda iktidara sırtını dayamayan, bağımsız ve eleştirel gazetecilik yapmak isteyenler nasıl ayakta kalabilir? Bir şekilde maddi kaynak bulmak zorundalar. İlk akla gelen ve asıl olması gereken okur ve izleyiciden destek. Ama Türkiye’de insanlar dijital mecralarda bedava içerik tüketmeye alışkın. O nedenle bağımsız medya kuruluşları, okur ya da izleyicisinden yeterli düzeyde mali destek sağlayamıyor; abonelik modelleri geliştirilemiyor.
"Fon almakta sakınca olmaz"
"İkinci kaynak, reklamlar olabilir ama dijital mecralarda reklam geliriyle ayakta durabilen bağımsız medya kuruluşu çok az. Kaldı ki, iktidar bu kuruluşlara özel şirketlerin reklam vermesini bile engellemeye çalışıyor.
"Oysa habercilik maliyeti yüksek bir iş. Haber pahalı bir ürün. Okur/izleyici desteklemiyor, yeterli reklam gelmiyorsa, sırtını güçlü bir sermayeye de dayamamışsa bağımsız medya kuruluşları ve gazeteciler ya bir sponsor bulmak ya da bir fondan kaynak sağlamak zorunda.
"Kuşkusuz sponsorluk yapan ya da fon aktaran şirket, vakıf ya da kurumun kimliği, amacı önemli. Ama daha önemlisi, şeffaflık ve editoryal bağımsızlık. Yurt içinden ya da dışından fon alan bağımsız ve eleştirel gazeteciler, nereden ne kadar fon aldıklarını okuruna/izleyicisine duyurmalı. Fon aldıkları vakıf ya da kurumun içeriğe müdahale etmemesini teminat altına almalı. Okura/izleyiciye açık biçimde duyurulması ve editoryal bağımsızlığın sağlanması halinde fon almakta sakınca olmaz.
"Zaten üretilen içerik, editoryal bağımsızlıktan taviz verilip vermediğini, iktidara ve muhalefete eşit uzaklıkta durup durmadığını, bağımsız ve eleştirel gazetecilikten sapma olup olmadığını gösterir. Fon alan bağımsız medya kuruluşlarının yayınları, gazetecilik kriterlerine uygunsa, siyasi iktidarı ve güç odaklarını rahatsız ediyorsa bu medya kuruluşu doğru yolda demektir…"
Ne olmuştu? |
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 Haziran 'Tasarruf Tedbirleri Genelgesi' yayınladı. Genelgeye göre kamu kurum ve kuruluşlarının basını izlemeyle ilgili birimleri ve kütüphane dokümantasyon merkezleri hariç hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapılmayacak, görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olunmayacak. Kurum faaliyetleri ile doğrudan ilgili olan tanıtım giderleri hariç olmak üzere basın ve yayın organlarına ilan-reklam verilmeyecek. Erdoğan 21 Temmuz'da verdiği bir röportajında ise geleneksel ve sosyal medya mecralarında yalan haber yayınlamaya karşı cezai yaptırımlar içeren bir kanun olup olmadığına dair bir soru sorulduğunda, Meclis'in Ekim ayında açılmasıyla ilk iş, geçtiğimiz yıl kanunlaşan Sosyal Medya Yasası'nın üzerinden ilerlenerek bu konuda da bir çalışma yapılacağını belirtti. Erdoğan, yalan haberi Türkiye'de demokrasiye karşı bir tehdit olarak gördüğünü, terörizmle eş düzeyde olduğunu ifade ederek muhalefet partilerini bu ifadelerde hedef aldı. Aynı gün Cumhurbaşkanlığına bağlı İletişim Başkanlığı, meclisin aynı zamanda "yurttaşların doğru habere ulaşabilmesini güvence altına almak için" yabancı fon kuruluşlarından destek alan yerel medya kuruluşlarına karşı bir yasa hazırlayacağını açıkladı. Odatv haberiAynı gün Odatv "Türkiye'de kritik kuruluşların ABD merkezli vakıf olan Chrest Foundation'dan yüz binlerce dolarlık hibe aldığı ortaya çıktı..." ifadesiyle yaptığı haberde, Medyascope.tv ve bazı kuruluşları işaret etti. Birçok gazeteci ve okur, Odatv'nin Medyascope'u ve diğer kuruluşları hedef gösterdiğini belirterek tepki gösterdi. Odatv bu tepkileri de "Odatv fonlanan medyayı yazdı tepki aldı... İki yıldır kapalı olan Odatv'ye dayanışma göstermeyen bazı basın mensupları, Odatv'nin ABD kuruluşundan fon alanları yazması üzerine tepki yağdırdı" ifadeleriyle haberleştirdi. Tepki gösterenlerden gazeteci Ünsal Ünlü, "Kendi internet sitesinde, kullandığı her fonu kuruşu kuruşuna açıklayan ve bu kaynaktan tek kör kuruşu kendi için kullanmayıp tamamını Medyascopetv'nin bağımsız kalabilmesine harcayan bir gazeteciyi hedef göstermek ahlaksızlıktır!" dedi. Gazeteci Akın Olgun da "OdaTv muhalifleri manipüle etme, şoven duyguları körükleme, nefret organize etme, hedef gösterme gibi gazetecilikte olmaması gereken ne varsa içinde barındırıyor. Soverizmin içeriği bu çünkü" ifadelerini kullandı. |
TIKLAYIN - BİA Medya Gözlem Raporları
TIKLAYIN - BİA Medya Gözlem Raporları/ Nisan - Mayıs - Haziran 2021
TIKLAYIN - Türkiye'de cesur mücadele olmazsa özgür gazetecilik biter!
TIKLAYIN- Düzenlemeler, tepkiler, dayanışma, isşizlik Nisan-Mayıs-Haziran 2021
TIKLAYIN- Türkiye'de Medya Sahipliği
Proje yapmak, fon almak
AB fonlarıTürkiye; Avrupa Biliği ile mali işbirliği çerçevesinde, ana finansal destek aracı olan Katılım Öncesi Mali Yardım Aracının (Instrument for Pre-accession Assistance - IPA) yanısıra, Türkiye'deki Mülteciler için Mali Yardım Programı (FRIT), Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı ve İstikrar ve Barışa Katkı Sağlayan Araçtan faydalanmaktadır. https:// Avrupa Birliği aşağıdaki alanlarda Türkiye'ye fon desteği vermektedir. Görüldüğü üzere esas olarak fonlar sivil toplum dışı devlete verilen fonlardır.
|
(HA)