Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) 2016-2017 Eğitim-Öğretim Yılı I. Yarıyıl raporunu duyurdu.
Raporda birinci yarıyıl “eğitimde son yılların en ağır saldırı ve tehditlerinin yaşandığı” yıl olarak nitelendi.
“15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hükümet ve MEB eliyle başlatılan hukuksuz ihraç ve açığa alma almaların yaşandığı bir dönem olmuştur. Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversitelerde çok sayıda eğitim ve bilim emekçisi hukuksuz bir şekilde ihraç edilmiştir.”
Raporda ikili öğretim, eğitimin özelleştirilmesi, kalabalık sınıflar, karma eğitim karşıtı uygulamalar, taşımalı eğitim, okullarda altyapı sorunları, şiddet, eğitimde dinselleştirme, çocukların örgün eğitim sistemi dışına itilmesi, sözleşmeli öğretmenlik ve ataması yapılmayan öğretmenler gibi konularda çözümsüzlüğün sürdüğü belirtildi.
Kamu kaynaklarının özel okullara aktarıldığı ifade edildi.
Okullarda, yurtlarda, kurslarda çocuklara yönelik cinsel istismar ve şiddet vakalarının arttığı vurgulandı.
Eğitim dışına itilenler
Raporda öne çıkan noktalar anahatlarıyla şöyle...
*Öğrencilerin çeşitli nedenlerle örgün eğitim dışına itilmesi uygulamaları artarak devam etti. 2003-2004 eğitim öğretim yılında sadece 267 bin 235 aktif öğrenci bulunuyorken, 2016-2017 eğitim öğretim yılında TEOG sınavı sonucu tercih yapmayan veya tercihlerine yerleşmeyenler hariç olmak üzere 1 milyon 387 bin 784 aktif öğrenci bulunuyor. Son 14 yıl içinde açık öğretime kayıt yaptıranların sayısının 5,6 kat arttığı görülüyor.
Kaynak sorunu
*2016-2017 eğitim-öğretim yılının ilk yarısı, eğitimin acil çözüm bekleyen sorunlarında belirgin bir artış yaşanırken, kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamaları artarak devam etti. Özel okula gidecek öğrencilerin okullarına öğrenci başına 2860 TL ile 6300 TL arasında değişen miktarlarda kamu kaynağının aktarılması planlanıyor.
*Özel okulların devlet okullarına oranı yüzde 20'ye dayandı. 2016-2017 eğitim öğretim yılı itibariyle özel okula dönüşen eğitim kurumu sayısı 1472.
Eğitimin dinselleştirilmesi
*Eğitimde bilimden çok dini referanslara göre düzenlemeler belirgin bir şekilde artarak hayata geçirildi, bazı okullarda karma eğitim karşıtı uygulamalar hayata geçirilmeye çalışıldı.
*15 Temmuz darbe girişiminin ardından 15 üniversite, yaklaşık bini aşkın özel okul, 800 yurt kapatılmıştır. Kapatılan okulların yarısından fazlası siyasi kararlarla imam hatibe dönüştürüldü.
*Eğitimi dini kurallara göre biçimlendirme ve dini eğitimi devlet eliyle yaygınlaştırma yönünde somut adımlar atıldı: Eğitim müfredatına bilim dışı müdahaleler, felsefe-bilim derslerinin azaltılması, otizmli ve zihinsel engelli çocuklara zorunlu din dersi getirilmesi, okul öncesi ve ilkokul öğrencilerinin camilere götürülmesi, din eğitiminin fiilen okul öncesine hatta kreşlere kadar indirilmesi vb gibi uygulamalar...
*Dini eğitim uygulamaları özellikle sıbyan mektepleri uygulamaları eşliğinde okulöncesine, hatta kreşlere kadar indirildi, okulöncesi çağdaki çocuklara yönelik çeşitli dini vakıf ve cemaatler üzerinden dini eğitimler verilmeye başlandı.
Açığa alınanlar
*30 bin 470 öğretmen, 4 bin 504 akademisyen, 1096 yükseköğretim idari personel ne ile suçlandığını bilmeden, haklarında herhangi bir hukuki delil ya da suçlama olmaksızın hukuksuz bir şekilde kamu görevinden ihraç edildi. Aynı dönemde 24 bin 490 öğretmen yine hukuksuz bir şekilde açığa alındı, açığa alınan öğretmenlerden 16 bin 759’u aylarca okullarından ve öğrencilerinden uzaklaştırıldıktan sonra görevlerine iade edildi.
*OHAL KHK’ları ile sözleşmeli öğretmenlik getirildi (668 sayılı KHK 6. Md.).
Proje okulları
*MEB tarafından belirlenen aralarında Türkiye’nin en başarılı liselerinin de bulunduğu okullara sadece bakan onayı ile önce müdür atamaları yapıldı, ardından herhangi bir kural olmadan öğretmen atamaları yapıldı, önemli bir bölümü Eğitim Sen üyesi çok sayıda öğretmen görevden alınarak sürgün edildi.
*Türkiye PISA 2015’te, fen bilimlerinde 52, matematikte 49, okuma becerilerinde 50’inci sırada yer alarak son 12 yılın gerisine düştü. (YY)
Eğitim Sen’in raporuna buradan ulaşabilirsiniz.