Adalet İçin Hukukçular, Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukulçular, Katılımcı Avukatlar Grubu ve Özgürlükçü Hukukçular Derneği “gezi direnişçilerine özgürlük talebiyle” Çağlayan Adliyesi'nde basın açıklaması yaptı.
Grup adına açıklamayı yapan Avukat Kamil Tekinsürek, “11 Haziran 2013 tarihinde başlayan gözaltı ve tutuklama saldırısının son bulmasını, gözaltına alınan herkesin derhal salıverilmesini ve tutuklananların da derhal tahliyesini” talep etti.
“Önceden izin almadan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemek Anayasal bir haktır. Bu gözaltılarla, yolda yürüyen kişilerin anayasal güvenceleri olan kişi dokunulmazlığı ve kişi özgürlüğü ihlal edildi.”
“Gözaltına alınanlara hakaret edildi, tehditler savruldu. Kadınlar çıplak aramaya maruz kaldı.”
Açıklamada, “siyası iktidarı, yargı organlarını, ve kolluk kuvvetlerini hukuka, hukukun evrensel ilkelerine uygun davranmaya davet ediyoruz” çağrısı yapıldı.
“Torba dava hazırlığı”
Taksim Dayanışması adına basın açıklamasını da Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey üyesi Osman Öztürk yaptı.
“8 Temmuz Pazartesi günü Vali’nin törenle açtığı Gezi Parkı’na gitmeye çalıştığımız için saldırıya uğradık, arkadaşlarımız gözaltına alındı. O günden bu güne hukuksuz bir şekilde göz altında tutuluyorlar.”
“Aslında 10 yıldır biliyorsunuz bir ‘torbacı hükümet’ var. Değişik kanunları toplayıp bir torbaya koyuyor ve torba kanun diye geçiyor. Birbiriyle ilişkisiz olayları, insanları, örgütleri bir araya koyuyor bir torba oluşturuyor oradan bir dava açıyor. Gördüğümüz kadarıyla polis bu Taksim Gezi Parkı direnişi ile ilgili böyle bir torba dava hazırlığında.”
“Polis, Taksim Dayanışması’nı yasal olmayan bir yapı gibi gösterme gayretine girmiş. Basına ve kamuoyuna açık tüm açıklamaları suç delili gibi gösterilmiş.”
“Taleplerimizin arkasındayız”
Öztürk, Taksim Dayanışması’nın, Gezi Parkı’yla ilgili taleplerinin arkasında olduğunu söyledi:
“Bunlar yerine getirilene kadar biz mücadelemize devam edeceğiz. Hiçbir şekilde bizi kriminalize etmeye, yok yere bir suç örgütü yaratmaya kimse uğraşmasın.”
“Hiç kimse bu tür baskılarla, davalarla, uyduruk fezlekelerle bizim haklı, demokratik, meşru mücadelemizi durduramayacak. Bütün yaptığı Gezi Parkı’na doğru yürümek olan insanları gözaltına almakla, evlerini basmakla mücadelemizi durduramazlar.”
“Biz suç işlemiyoruz sadece demokratik haklarımızı kullanıyoruz, kullanmaya da devam edeceğiz.” (BÇ/NG/AS)