Diyarbakır merkezli soruşturma kapsamında dün 21 ilde düzenlenen operasyonda aralarında 10 gazetecinin de olduğu 100'den fazla kişi gözaltına alındı. Seçimlere kısa süre yapılan operasyona uluslararası gazeteci örgütlerinden tepki geldi.
Uluslararası kuruluşların gözaltılara ilişkin bianet'e yolladıkları mesajlar şöyle:
PEN: Operasyon, insanları susturmaya yönelik
Uluslararası PEN Başkanı Burhan Sönmez: "Gazetecilerin, tiyatrocuların, avukatların ve siyasetçilerin yani geniş bir kesimin dahil edildiği bu operasyonun, insanları doğrudan susturmaya ve onların iradelerini kırmaya dönük olduğu açık. İfade özgürlüğünün, sosyal ve politik hayata özgürce katılma hakkının bu yollarla engellenmesi kabul edilemez."
CPJ: Kanıksanmış bir hükümsüz cezalandırma yöntemi
Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Türkiye Temsilcisi Özgür Öğret: "Türkiye'de Kürt medyasına yönelik baskıların tarihine dahi hiçbir şey bilmesek dahi, sadece geçen sene Diyarbakır ve Ankara merkezli soruşturmalar sebebiyle aylar boyunca hapishanelerde tutulan ve nihayet iddianameleri çıktığında mesleki faaliyetleri nedeniyle teröristlikle ilişkilendirildiklerini gördüğümüz basın mensuplarının yaşadıklarına bakarak bugün yine benzer bir vaka ile karşı karşıya olduğumuzu anlamak mümkün.
Ne yazık ki mahkeme öncesinde, hatta henüz ortada iddianame yokken ve şüphelilerin tam olarak neyle suçlandıkları henüz bilinmiyorken insanların aylarca cezaevinde tutulmaları, Türkiye'de siyasi davalarda kanıksanmış bir hükümsüz cezalandırma yöntemi. Gözaltındaki tüm medya mensupları ile avukatlarının en kısa sürede serbest bırakılmaları ve bu şekilde mağdur edilmemeleri gerekiyor. Aynı gereklilik gazetecilik faaliyetleri delil gibi gösterilerek parmaklıklar arkasında bekletilen tutuklu veya hükümlü tum meslektaşlarımız için de geçerli."
PEN Norveç: İktidar, medya özgürlüğünden korkuyor
PEN Norveç Türkiye Danışmanı Caroline Stockford: "Geçen yılın sonunda Kürt gazetecilerin tutuklanması endişe vericiydi ve bir kez daha, Kürt toplumunun medya ve hukuk alanındaki üyelerini susturmayı ve sindirmeyi amaçlayan taktiksel ve temelsiz olarak adlandırılabilecek bir gözaltı durumuyla karşı karşıyayız. Kürt medyasının sadece bu tür taktiklere direnmekle kalmayıp aynı zamanda yasal ve hayati bir görev üstlendiğini, kadınların ve Kürt vatandaşların perspektifinden haberler yaptığını ve Anayasa tarafından da korunan halkı bilgilendirme görevini yerine getirdiğini artık herkes anlamış olmalı.
Bu gözaltılar, iktidar partisinin haklardan, ilerlemeden ve medya özgürlüğünden korktuğunu ortaya koymaktadır. PEN Norveç olarak bağımsız, eleştirel ve dengeli habercilik yapan tüm kuruluşlarla dayanışma içinde olduğumuzu belirtir, hükümetin Türkiye'de basının anayasal haklarını ve vatandaşların birden fazla kaynaktan dengeli ve objektif haber alma haklarını savunmak ve korumakla yükümlü olduğuna bir kez daha dikkat çekmek isteriz."
IPI: Demokrasiyi yaralayan vahim saldırı
Uluslararası Basın Enstitüsi (IPI) Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı Emre Kızılkaya: "Bir seçim, vatandaşlar ne kadar sağlıklı bilgi alabiliyorsa o kadar demokratiktir. Kürt gazetecilere karşı seçimler öncesinde daha da ağırlaştırılan adli taciz, Türkiye'de demokrasiyi yaralayan vahim saldırıların sonuncusudur. Kınıyoruz."
TIKLAYIN - "Gazetecileri derhal serbest bırakın"
(NT)