İkna Odaları yönetmen Kevser Çakır Demir ve yapımcı Fatma Aydın tarafından belgeselleştirildi. İkna odalarını şehir efsanesi olmaktan çıkarmayı amaçlıyor, dönemin kadınlarına ses veriyor.
Belgesel 1990’larda ikna odalarına girmiş 11 öğrencinin yanı sıra Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sosyolog Hülya Şekerci, avukat Fatma Benli, “İkna Odaları” kitabının yazarı Gülşen Demirkol ve ikna odalarına girmeyi reddeden öğretim üyesi Ufuk Uras’a mikrofon tutuyor.
Yönetmen Çakır Demir “İkna odalarını şehir efsanesi olmaktan çıkarıp, toplumsal hafızamıza kaydetmek istedik” diyor.
“Başörtüsü yasası çok yönlü bir yasak. En uç noktası ise ikna odaları. Bir şehir efsanesi olarak dönemin İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Nur Serter’in ifadeleriyle bilinen bir olaydı. Ama o odaya girenler hiç konuşmamışlardı. Biz belgeselimizde o kadınlarla konuştuk.”
Çakır Demir, çekimleri bir yıl süren belgeselde kadınların konuşmayı tercih etmediklerin söylüyor.
“Dönemin öğrencilerine Özgür-Der, AKDER ve Mazlumder aracığıyla ulaştık. Bazı çekimlerde ciddi zorluklar yaşadık çünkü burada ağır travma yaşamış insanlardan bahsediyoruz.”
“18-19 yaşlarında hayatı çok tanımayan bu insanlar yanlarında hiç kimse olmaksızın bu odalara çekiliyorlar. Karşılarındaki kişilerse kırk yaşlarında öğretmenler. Burada hayatlarına ilişkin çok önemli kararlar almaları isteniyor. Ciddi travma yaşıyorlar.
“Konuştuğum pek çok kişi bu travmayı hatırlamak, tekrar yaşamak istemiyordu. Çekimlerde de zorluk yaşıyorduk. Deneyimlerini anlatırken duygulandıkları anlar oluyor, çekimi durdurmak ya da kesmek zorunda olduğumuz anlar oldu. Bazıları da 16 yıl sonra mağduriyetlerinin duyulmasını istemiyordu. Pek çok kişiye ulaştık ama sadece 11 kişi konuşmayı kabul etti."
Çakır Demir ikna odalarını “tecrit” olarak gördüklerini ifade ediyor. Güleryüzle karşılanan kadınlara “başlarını açma” karşılığında burs, yurt teklif edildiğini, ikna olmazlarsa okuldan atılmakla tehdit edildiğini anlatıyor.
“Prof. Dr. Nevzat Tarhan ikna odalarını Hitler’in gaz odalarına benzetir. Bir çeşit psikolojik işkence ve savaş tekniği. Adı ikna odası ama kadınlar ikna olmaya zorlanıyorlar. Başlarını açmadıkları takdirde okuldan atılıyorlar.
“İkna odaları sadece üniversitede kuruldu dersek de hata ederiz. Hülya Şekerci belgeselde ‘ikna odaları tüm Türkiye’ye kurulmuştu’ diyor. Çünkü yasak sadece 1998’i kapsamıyor, başörtülü kadınlar 2010’a kadar üniversitelere alınmadı. Kamuda çalışanlar içinse sorun hala devam ediyor.”
İkna Odaları’nın ilk gösterimi 2 Mart Cumartesi saat 13.00’de Yeşil Pınar Kültür Merkezi’nde izleyiciyle buluşacak. Ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. (EA/HK)