*Fotoğraflar: Melisa Elçin Özçelikel
Boğaziçi Üniversitesi'nde "15 Temmuz Darbe Girişimi ve Milletin Zaferi" adlı fotoğraf sergisi 12 Temmuz'da Güney Kampüs'teki Nafi Baba Binası'nda açıldı.
15temmuz.gov.tr'de yer alan fotoğrafların gösterildiği sergide, Boğaziçi bileşenlerinin altı ayı aşkın süredir istifasını talep ettiği atanmış rektör Melih Bulu döneminde sayıları artan özel güvenlik görevlileri "görev yapıyor."
"Samimiyetsiz"
Sergiyle ilgili bianet'e konuşan Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Mert Gökduman sergiyle ilgili "Kulüplerin izinli etkinliklerine bile kayyım kadronun Öğrenci İşleri Dekanı sorun çıkarıyor. Öğrenciler faaliyetleri için malzemelerini kulüp odalarından alamıyor. Güvenlikler okul kapısından dumanlar çıkararak mangal yaparken biz öğrenciler aynı kapıdan darp edilme riskiyle giremez olduk. Bize yasak, onlara değil" dedi.
Gökduman ayrıca "Üniversite bileşenlerinin iradesinin her fırsatta çiğnendiği kampüste milli iradenin düzenlenecek bir sergiyle anılacağı maille bildirildi. Bizlerin altı buçuk aydır her hafta yaşam alanımıza indirilen antidemokratik darbelere karşı ses çıkarıyoruz. Bu görmezden gelinirken okul yönetiminin böyle popülist yaklaşımlarla ilişkilenmesi samimiyetsizdir" diye konuştu.
Diğer sergiler engellendi
Daha önce öğrencilerin düzenlemek istediği iki sergi atanmış yönetimce engellenmişti.
Bunlardan ilki, Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu'ya yönelik protestolar kapsamında 22-28-29 Ocak tarihlerinde Güney Kampüs'te düzenlenen açık hava sergisiydi.
Boğaziçi'nden ve dışından, hatta yurtdışından pek çok sanatçının 300'den fazla görselin yer aldığı sergide anonim bir eser, Yeni Şafak'ın hedef göstermesinin ardından "tartışmalara" neden olmuştu.
Bu sergide yer alan "köşelerinde LGBTİ+ bayrakları olan Kabe görselinin yere serilmesi" gerekçesiyle "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" suçlamasıyla başlatılan soruşturma kapsamında beş öğrenci 30 Ocak'ta gözaltına alınmıştı. Konuyla ilgili yedi öğrenci hakkında soruşturma açılmıştı.
Soruşturmada sergiyi düzenleyen kulüpler olmamalarına karşın açılan soruşturma kapsamında BÜKAK ve BÜLGBTİ+ kulüplerinde savcılık talimatıyla arama yapılmıştı.
BÜLGBTİ+ kulüp odasında "PKK terör örgütü amblemli ve propaganda içerikli yasaklanmış bir kitap, LGBTİ bayrakları ile eylemlerde kullanılan çeşitli afiş ve pankartlar" bulunduğu gerekçe gösterilerek kapatılmıştı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da öğrencileri hedef göstermişti. Melih Bulu da attığı tweette LGBTİ+ öğrencilerini hedef gösterip konuyla ilgili idari soruşturma başlatıldığını duyurmuştu.
Gözaltına alınan öğrencilerden D.D. ve S.C.U, ertesi gün tutuklanmıştı. Hakim, mahkemede öğrencilere "LGBT üyesi misin?" diye sormuştu.
"Biz buradayız' diyenler"
Boğaziçi Üniversitesi Fotoğrafçılık Kulübü (BÜFOK), 11 Haziran 2021'de Güney Kampüs Üstün Ergüder Meydanı'nda Onur Ayı dolayısıyla fotoğraf sergisi düzenlemek istedi.
Sergide, fotoğrafçı Ateş Alpar'ın geçmiş senelerdeki LGBTİ+ Onur Yürüyüşlerinden fotoğrafları yer alıyordu.
- Alpar, sergi ile ilgili "Bu yüzden sergi boyunca biber gazının gri bulutlarının arasından inatla ortaya çıkan renkli figürleri, rüzgarın yardımıyla doğaya salınan LGBTİ+ bayraklarını, uçuşan bedenleri, yasaklara rağmen topuğunu yere sağlam basarak varlığını göstermeye devam eden, ve 'Biz buradayız!' diyen özneleri göreceksiniz" demişti.
Boğaziçi Üniversitesi Fotoğrafçılık Kulübü, Ateş Alpar'ın fotoğraflarından oluşan "Onur" sergisini 11 Haziran'da sergilemek için Kulüpler Arası Kurul'dan onay almasına rağmen Bulu'nun yardımcısı Fazıl Önder Sönmez'in kararıyla kulüp odasına giremedi.
Sönmez, aynı gün içinde etkinliği onaylamadığını belirterek kulübün görüşme talebini "ideolojik aktivizm" diyerek reddetti. Öğrenciler ise Alpar'ın fotoğraflarını Boğaziçi Üniversitesi Onur Yürüyüşü'nde sergiedi.
BÜFOK: Kabul etmiyoruzBÜFOK'tan altıncı ay nöbeti sırasında yapılan açıklamada şu ifadelere yer verilmişti: "Bu süreçte iletişimde kalmak için yazılı görüşmeler gerçekleştirsek de Fazıl Önder Sönmez bize cevap vermedi. "Sönmez ile iletişime geçen kulüp danışmanımıza etkinliğin 'politik aktivizm' olarak görüldüğü ve bu sebeple iptal edildiği iletildi. "Kulüp tarihimizde daha önce Kulüpler Arası Kurul'da onaylandıktan sonra engellenen bir etkinliğimiz olmamıştı. "Sanatı politikadan ayrı düşünmek mümkün değildir. Her sanatsal yapıt ister örtük ister açık bir biçimde politik bir mesaj taşıyabilir. "Yönetimin yasaklamaları okulumuzun misyon, vizyon ve değerleriyle apaçık bir çelişki içerisinde. "BÜFOK olarak bir kez daha belirtmeliyiz ki gayrimeşru yönetimi ve antidemokratik faşist uygulamaları kabul etmiyoruz. "Sanatı, demokrasiyi ve üniversitemizin değerlerini hiçe sayanların karşısındayız. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz"
| |
(MEÖ/DŞ)