İstanbul Üniversitesi’nin katkılarıyla Sakıp Sabancı Müzesi’nin ev sahipliğini üstlendiği Feyhaman Duran. İki Dünya Arasında” isimli sergi, 30 Temmuz’a kadar ziyaretçilerini bekliyor. Sergide, özellikle portreleriyle büyük beğeni toplayan ünlü ressam Feyhaman Duran’ın bini aşkın eseri sergileniyor.
Müzeye girişte ziyaretçileri ilk olarak Duran’ın gençlik yıllarını yansıtan otoportresi karşılıyor. Serginin tanıtım fotoğraflarında da yer alan otoportrelerinde olduğu gibi, sanatçı yıllar içinde bu eserleriyle takipçilerine adeta kendisini zaman tünelinde izleme fırsatı sunuyor.
Sergi boyunca Osmanlı Dönemi’nden Cumhuriyet Dönemi’ne geçişin eserler üzerindeki etkisini görebiliyoruz. Sanatçının gençlik yıllarındaki eserlerinde Tevfik Fikret, Fatih Sultan Mehmet gibi Osmanlı döneminin ileri gelen figürleri yer alıyor. Ayrıca Paris’te geçen yıllarında yaptığı nü çalışmalar sergileniyor.
Duran, bu çalışmalarında o dönem Paris’te hakim olan empresyonist akımdan etkilendi. Sergide CHP’nin Yurt Gezileri Projesi kapsamında Antep’te yaptığı çalışmalar da bulunuyor. Antep gezisindeki eserlerinde sanatçı daha çok şehri betimlemeyi tercih ettiğini görüyoruz. Özellikle portre çalışmaları dikkat çekse de sergilenen binden fazla eseriyle aslında Feyhaman Duran’ın resmin birçok alanında başarılı eserler verdiğini ve bir ömür boyu resim yaptığını söylemek yerinde olur.
1922 yılında Duran, ünlü hattatlardan Yahya Hilmi Efendi’nin torunu Güzin Hanım ile evlendi. Kendisi de ressam olan Güzin Hanım, Duran’ın sanat hayatında etkili oldu. Bu etkiyi sanatçının Güzin Hanım’ın portrelerini gençlik yıllarından başlayarak yaşamı boyunca resmetmesinden ve aynı zamanda ikisinin de hat sanatı ile resim sanatını birleştirdiği eserlerinden anlamak mümkün.
Serginin ilerleyen bölümünde, Feyhaman Duran’ın Beyazıt’taki evinin iki odası orijinal eşyalarıyla dönemin atmosferini bugüne taşıyor. Bir ressamın yaşadığı odanın oturduğu koltuktan kullandığı fırça ve boyalara kadar tüm ayrıntılarıyla sergilenmesi, ressamın yaratım sürecini anlamak açısından oldukça değerli.
Aynı zamanda hattat olan Duran’ın hat çalışmalarının bu odaların duvarlarını süslediğini görüyoruz. Birebir uyarlanmış bu odalar ziyaretçilere, Duran’ın hem Batı hem de Doğu motiflerinin yer aldığı dünyasını sunuyor.
Serginin ikinci bölümünde ziyaretçileri başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; Hasan Ali Yücel, Safiye Ayla, Kerime Salahor, II. Abdülhamid’in kızı Ayşe Sultan gibi dönemin öne çıkan isimlerinin portreleri karşılıyor.
Sergide, portrelerin yer aldığı bu büyük bölümde ünlü profesörlerin, politikacıların ve diplomatların da portrelerine yer veriliyor. Duran’ın sanatsal gücünü en belirgin olarak portrelerinde kullandığı kendine has üslupta fark ediyoruz. Bu başarısıyla sanatçı Cumhuriyet Dönemi’nin de önemli ressamlarından biri oldu.
Serginin son kısmında, İstanbul’un birbirine benzeyen kıyılarının resmedildiği, aynı ebatlarda yüzlerce eser görkemli bir tasarımla duvarları kaplıyor. Duran, incelikle çalıştığı bu eserleriyle resmin hayatının vazgeçilmez bir parçası olduğunu gözler önüne seriyor.
Feyhaman Duran hakkında
Feyhaman Duran, Osmanlı’dan Cumhuriyet dönemine geçişte Doğu ile Batı’yı harmanlayan, hayatı boyunca resim ve hat sanatı alanlarında birçok değerli eser vermiş bir sanatçı. Sanatçının Mustafa Kemal Atatürk ve Fatih Sultan Mehmet gibi tarihteki önemli isimleri resmettiği portreleri öne çıkıyor.
1886 yılında doğan sanatçının kariyerinde, Galatasaray Lisesi’ne gitmesi ve sonrasında Abbas Halim Paşa’nın desteğiyle Paris’te akademik resim eğitimi görmesi önemli dönüm noktaları oldu.
Paris’te resim eğitimi alan Duran, o sıralarda empresyonist hareketten etkilenmeye başladı. 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla yurda dönen ressamlar 1914 Kuşağı olarak adlandırıldı.
Bu kuşağın temsilcilerinden olan Duran’da, Müslüman-Türk kimliği ile modern sanatçı kimliğini bağdaştırma çabası belirginleşmeye başladı.
Feyhaman Duran, tüm çalışmalarıyla Cumhuriyet sanat tarihinin önemli isimlerinden biri oldu. (ŞP/DS/EKN)