Cumartesi Anneleri/İnsanları kayıplarının akıbetinin açığa çıkarılıp faillerin yargılanması talebiyle bu hafta 600. kez Galatasaray’da olacak.
600. hafta öncesi mesajını sorduğumu gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren, "Sonuna sıfır eklenen haftaların benim için çok da bir özelliği yok" dedi ve ekledi; "500. haftada alanın binlerce insanla dolması ama 501. haftada yine bir avuç insanla orada olmamız içimi acıtmıştı."
27 Mayıs 1995 Cumartesi günü saat 12.00'de kayıp yakınları ve insan hakları savunucuları "Gözaltındaki kayıplar son bulsun, kayıpların akıbeti açıklansın, sorumlular bulunsun ve yargılansın" talebiyle Galatasaray'da ilk kez oturma eylemi yaptı. 21. yılına giren Cumartesi oturmaları, Emine Ocak'ın oğlu Hasan Ocak'ın 21 Mart 1995'te gözaltına alınması ve 58 gün sonra işkenceyle öldürülmüş bedeninin Kimsesizler Mezarlığı'nda bulunmasıyla başlamıştı. 1995-1999 yıllarında her Cumartesi saat 12:00'de "Kayıplar son bulsun, kayıpların akıbeti açıklansın, kaybedenler bulunsun ve yargılansın" talebiyle Galatasaray lisesi önünde oturdular. Galatasaray oturmalarının 170. haftasında, 15 Ağustos 1998'de başlayan güvenlik güçlerinin saldırısı, yedi ay sürdü . Her Cumartesi, yani tam 31 kez, gözaltı oldu.Cumartesi Anneleri/İnsanları 13 Mart 1999'da güvenlik güçlerinin saldırıları nedeniyle belirsiz bir süre Galatasaray oturmalarına ara verdiklerini açıkladılar. 10 yıllık aradan sonra 31 Ocak 2009'da Cumartesi oturmaları yeniden başladı. Ve kesintisiz olarak devam ediyor. Eylemlerin başlamasından bu yana gözaltında kayıplar büyük ölçüde azaldı. Ancak 2004'te İğneada'ya giden Tolga Baykal Ceylan'dan haber alınamadı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter'den de 27 Mayıs'tan bu yana haber alınamıyor. |
İkbal Eren: 500. haftada binler, 501'de bir avuç insandık
"Benim için birinci hafta neyse 600. hafta da aynı şey aslında. Ne taleplerimiz açısından, ne de 600 haftada taleplerimizin karşılık bulması açısından çok fazla değişiklik yaşadık. Sonuna sıfır eklenen haftaların benim için çok da bir özelliği yok.
"500. haftada alanın binlerce insanla dolması ama 501. haftada yine bir avuç insanla orada olmamız içimi acıtmıştı.
"Biz Cumartesi İnsanları, kayıp yakınları orada oturmaya başladığımızda sadece kendi kişisel taleplerimizi dile getirmek için oturmadık. Başka kayıplar olmasın, başka anneler ağlamasın, başka Cumartesi Anneleri olmasın diye oturmuştuk. Fakat Plaza de Mayo annelerinde olduğu gibi milyonları sokağa dökemedik, bu da benim içimi acıtıyor.
"İnsanlar kendilerinin de bunu yaşayabileceğinin farkında değiller. Bir kesim insan Cumartesi Annelerine sanki acıyarak bakıyor, oysa bizim orada oturuş amacımız gözaltında kayıpların önünü kesmekti, bir oranda da kestik de belli bir süre.
"Hayrettin Eren hakkında 12 Eylül darbecilerinin yargılandığı davaya müdahil olma istediğimiz kabul edilmedi. Dosyamız zaman aşımı nedeniyle kaldırıldı. Buna itirazımıza halen cevap gelmedi.
"1986'da altı kişinin tanıklığıyla İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduk ama savcı dava açmadı. Gerekçe olarak 'Bu davayı açarsam koltuğumdan olurum' demişti."
TIKLAYIN: "BİR DAYIM VAR, O DAYIM YOK"
Hayrettin Eren36 yıldır haber alınamadı. Türkiye'de zamanaşımı kararı verildi. Ailenin itirazına cevap gelmedi. 21 Kasım 1980'de gözaltına alındı. Hayrettin Eren ile birlikte gözaltına alınan sekiz kişi çıkarıldıkları askeri mahkemelerde Hayrettin Eren'in de kendileriyle birlikte olduğunu, onun da kendileriyle birlikte yargılanması gerektiğini söylediler, ancak hiçbir yanıt alamadılar. Hayrettin Eren'i Hayrettepe Siyasi Şubede gören tanıklar olmasına rağmen ailesi, başvurduğu tüm makamlardan "Hayrettin Eren gözaltına alınmadı" cevabı aldı. 33 yıl boyunca Eren ailesine Hayrettin Eren adına seçmen kağıtları ve askerlik celbi gönderildi. Eren'in babası geçen yıl hayatını kaybettiğinde veraset ilanı çıkarmak isteyen aileye "Hayrettin nerede?" diye soruldu. Açılan dava sonucu mahkeme 2013'te gaiplik kararı verdi. Hayrettin Eren hakkındaki dosyaya zamanaşımı kararı verildi. |
(BK)