İHD İstanbul Şubesi adına söz alan Oya Ersoy şu ifadeleri kullandı:
“Bu ülkede tecrit olduğu sürece, hapishanede hasta mahpuslar olduğu sürece, hapishaneler bu ülkenin kanayan yarası olduğu sürece, hapishaneler ölüm evleri haline getirilmeye çalışıldığı sürece biz cezaevlerimizin sorunlarını mümkün olduğu kadar çok yüksek sesle her yerde söylemeye devam edeceğiz.”
“Her yerde ‘insan hakları hemen şimdi’, ‘barış hemen şimdi’, ‘adalet hemen şimdi’”
Ortak basın açıklamasında Ersoy, 30 Kasım’da tutuklanan insan hakları savunucusu, feminist ve 78’liler Derneği kurucularından Nimet Tanrıkulu ve 10 Ekim’de tutuklanan insan hakları savunucusu ve İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Hatice Onaran ile ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Nimet arkadaşımız ve Hatice arkadaşımız biri Gebze Kapalı Cezaevi’nde biri de Sincan Cezaevi’nde. Bizim özellikle son dönemlerde cezaevlerindeki sorunlarla ilgilenmek için Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne yaptığımız başvurular hep sonuçsuz kaldı. Artık bizim cezaevlerine ulaşmamıza engel oluyorlar. Ama iki arkadaşımız şu an cezaevlerinin içinden bizzat insan hakları faaliyetlerine devam ediyor. Oradaki hasta mahpuslarla oradaki sorunları sorun yaşayan bütün mahpuslarla ilgilenmeye devam ediyor ve o sorunları bize aktarıyorlar. Bu açıdan teşekkür etmek lazım bilmiyorum, ama evet, biz ister cezaevlerinin dört duvarı arasında, ister dışarıda, ister içeride, ister sokakta, her yerde ‘insan hakları hemen şimdi’, ‘barış hemen şimdi’, ‘adalet hemen şimdi’ demeye devam edeceğiz.”
Oya Ersoy İHD adına yaptığı konuşmasının ardından sözü TİHV İstanbul Başkanı Ümit Efe’ye bıraktı. Efe, Tanrıkulu ve Onaran için 10 Aralık İnsan Hakları Günü’ne atıfta bulunarak “Bu İnsan Hakları haftasında iki arkadaşımız daha aramızda yok ve böyle giriyoruz bu haftaya.” dedi.
“Asla yalnız yürümeyeceğiz”
Tanrıkulu ve Onaran’ın tutukluluğunu “yargı tacizi” olarak nitelendiren Ümit Efe, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Hep denir ya biz bir eksiğiz… Biz bugün arkadaşlarımızdan gelen selamlardan gördük ki aslında hiç de eksik değiliz. Çünkü insan hakları savunucuları bulundukları her yerde hak ihlallerinin takibine devam ederler. Biz biliyoruz ki bu yargı tacizlerinin, bu karanlık sürecin nasipçisi insan hakları savunucuları da olacaktır. Arkadaşlarımız haksız ve hukuksuz yere büyük bir yargı tacizine maruz kalarak tutuklu bulunmaktadırlar. Biz bunun takipçisi olmaya devam edeceğiz. En kısa sürede arkadaşlarımızı yanımıza alacağız. Kararlıyız, inatçıyız. Çünkü onlar da kararlı ve inatçı bir mücadelenin unsurları olarak her zaman ateşin düştüğü yerde, ateşin yaktığı yerde, acının çıktığı yerde, zulmün olduğu yerde yaraları sarmak için, tanıklık etmek için, bunları belgelemek için mücadele ettiler. Buradan Sincan ve Gebze'de arkadaşlarımızın şahsında tutuklulara, öncelikle insan hakkı savunucularına selamlarımızı getiriyorum ve ‘Asla yalnız değilsiniz’ ve ‘Asla yalnız yürümeyeceğiz’ diyorum.”
Ümit Efe’nin konuşmasının ardından İHD ve TİHV üyeleri hep birlikte “Nimet, Hatice serbest bırakılsın”, “Yargı acizliğine son”, “Biz susmadık, susmayacağız”, “İnsan, haklarıyla insandır” dediler.
“İnsan hakları tacizi”
Ardından Cumartesi Anneleri’nden İkbal Eren, Nimet Tanrıkulu ve Hatice Onaran için şu ifadeleri kullandı:
“Nimet de Hatice de Cumartesi Anneleri toplantılarının ilk gününden itibaren yanımızda mücadele arkadaşımız, zaman zaman bize yol gösteren arkadaşımız oldu. Her hafta bizim yanımızda bizimle birlikte kayıp mücadelesi verdiler. Şu an onlar yanımızda değil. İnsan Hakları haftasında biz onların insan hakları tacizine uğradığını görüyoruz. Haksız, hukuksuz yere şu an her ikisi de farklı cezaevlerinde bulunuyorlar. Böyle bir haftada orada olmayı ne onlar ne de haksız yere cezaevinde olan tutuklular hak ediyor. O nedenle bir an önce hem Nimet’in hem de Hatice’nin aramıza dönmesini ısrarla istiyoruz. Israrımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Haksız, hukuksuz yere cezaevinde yatanların aramıza dönmesi için her hafta burada zaten mücadele veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.”
“Bu ülkenin adaletsizliğinin ayıbı”
İkbal Eren’in ardından Cumartesi Anneleri’nden Hanife Yıldız şu ifadeleri kullandı:
“29 yıldır tanıdığım insanlar onlar. Onlar bizim hep yanımızda oldular. Hep beraber olduk. Görüyoruz ki tecavüzcüler, katliamcılar, kadınları öldürenler ya serbest bırakılıyor ya da onlara ev hapsi veriliyor. Bunların yaptıklarını ne hukuka ne adalete sığdırabiliyoruz. Buradan Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum. Ben 29 yıldır evladımı arıyordum. Hiçbir adalet yoktur. Nasıl olur ki? Bu insanlar bizim yanımızda olduğu sürece, bizim haklarımızı savunduğu sürece gözaltına alınır. Bunlar bu ülkenin ayıbıdır, bu ülkenin adaletsizliğinin ayıbıdır. Ben istiyorum ki Nimet de Hatice de yeni yılda yanımızda olsunlar, evlerinde ve yanlarımızda olsunlar.”
Yıldız’ın konuşmasının ardından İHD ve TİHV basın açıklamalarını “İnsan, haklarıyla insandır” sloganıyla sonlandırdılar. (EC/Mİ)