Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmek üzere yapılan suç duyurusunda, Çiçek'in Anayasa'nın, ulusal yasaların ve Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin birçok maddesini ihlal ettiği söyleniyor.
Avrupa Parlamentosu (AP) milletvekili Cem Özdemir de, Türkiye'de tarihi yeniden değerlendirme sürecinin başladığını, geri döndürülemeyeceğini söyledi.
Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı (TESEV) de konferansa yönelik baskılarla ilgili bir açıklama yaparak, "Düşünceden korkulan toplumlarda demokrasi düşünülemez. TESEV bu süreçte bütün gücüyle üniversitelerimizin ve akademik özgürlüğün yanında yer alacaktır."
"Çiçek yasaları ihlal etti "
İHD ve ÇHD, konferansa ve düzenleyicilerine karşı bir kampanyanın başlatıldığını, "Kampanyanın mimarları ve yürütücülerinin, CHP'nin emekli diplomat milletvekilleri ve AKP'nin değişik kadrolarında yer alan kimseler" olduğunu söylüyor.
Örgütlere göre, "ifade özgürlüğünü hiçe sayarak, Anayasa suçu olan bir konuşma yapan" Çiçek şu yasaları ihlal etti:
* Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 2, 5, 10, 12/1, 13, 14, 17/1, 24/1, 25, 26, 27, 34 ve 38/10. maddeleri
Anayasanın 90. maddesi uyarınca iç hukuk normu niteliğinde olan düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgili:
* Birleşmiş Milletler, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 19. maddesi
* Birleşmiş Milletler, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin 19. maddesi
* İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerinin Korunmasına İlişkin Sözleşmenin 10. maddesinin 1. fıkrası
* Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı, Yeni Bir Avrupa için Paris Şartı'nın ifade özgürlüğü ile ilgili kısmı
* Avrupa İçin Bir Anayasa Oluşturan Antlaşmanın II-71. maddesinin 1. fıkrası
* 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 146/1. maddesi ile 312. maddesinin 1, 2 ve 3. fıkraları ve 2911 sayılı yasanın 29. maddesi
Özdemir: İfade özgürlüğü düşmanları hemen sevinmesin
Cem Özdemir, konferansın ertelenmesiyle ilgili yaptığı açıklamada, "Türkiye'deki ilerlemenin ve ifade özgürlüğünün düşmanları hemen sevinmesin. Tarihi yeniden değerlendirme süreci başlamıştır; geri döndürülemez" dedi.
"Ne Ermenistan'la sınırın açılması, ne Türkiye'deki dini azınlıkların yasal statüsünün iyileşmesini, ne de tarihlerindeki karanlık bölümlerin dürüstçe incelenmesini engelleyebilecekler.
Baskılara ve tehditlere karşın konferansa katılmak isteyen cesur bilginleri nedeniyle Türkiye'yi kutlarım."
TESEV: Akademik özgürlüğün yanındayız
Düşünce özgürlüğünün, "sadece resmi politikalar ile örtüşen düşüncelerin değil, toplumu gücendiren, rahatsız eden ve hatta şok eden fikirlerin de tartışılmasını gerektirdiğini" söyleyen TESEV, düşünce özgürlüğüne yönelik konuşmaların TBMM'de gerçekleşmiş olmasına dikkat çekti:
"Henüz gerçekleşmemiş bir konferansın içeriğine yönelik yapılan önyargılı hükümler, düzenleyicileri hedef gösteren ithamlar ve toplumu düzenleyicilere karşı harekete geçmeye çağıran konuşmalar, ülkemizin yakın geçmişinde yaşanan acı olaylar göz önüne alındığında kaygı vericidir. Düşünce özgürlüğüne yönelik bu tepkilerin, meclis çatısı altında demokratik temsilcilerimiz tarafından yapılmış olması ise özellikle kabul edilemez. Nihayetinde, düşünceden korkulan toplumlarda demokrasi düşünülemez.
Kamuoyunun bilmesi gerekir ki, TESEV bu süreçte bütün gücüyle üniversitelerimizin ve akademik özgürlüğün yanında yer alacaktır." (TK)