Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde 12 Ekim 2011'de okullardaki şiddeti protesto etmek amacıyla yürüyüş yapmak isteyen ilköğretim ve ortaöğretim öğrencisi çocukların eylemine müdahale eden kolluk kuvvetleri, kaçmalarını engellemek amacıyla mayınlı araziye doğru kovaladıkları 19 çocuğu darp ederek gözaltına almıştı.
İnsan Hakları Derneği (İHD)'nin 2 Kasım 2011 tarihinde Mardin Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu'na yaptığı başvuru 14 Şubat günü cevaplandı.
İl İnsan Hakları Kurulu Başkanı ve Vali Yardımcısı Selim Palamut imzasıyla derneğe gönderilen yanıtta birinci idari soruşturma sonucunda, "Polis Memuru C.K.'nın 'hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak' suçunu işlediği kanaati oluştuğundan Emniyet Örgütü Disiplin Tüzüğü'nün en üst cezasından bir altı olan 7/B-1 maddesi gereğince '16 ay süreli durdurma' cezası ile tecziye edildiği" belirtildi.
İHD bugün yaptığı açıklamada Vali Yardımcısı Selim Palamut'un "Kolluk görevlileri tarafından çocuklara yapılan muamele açıkça işkencedir" kanaatini, gönderilen yanıtta açıkça dile getirmiş olduğunun altını çizdi.
Açıklamada, Palamut'un bu kanaatine rağmen, ilgili polis memurunun işkence yerine başka bir disiplin maddesinden cezalandırılarak, hakkında işkenceden dava açılmasının önüne geçildiği ifade edildi.
İHD genel merkezinden alınan bilgiye göre, Fevziye Çetin davasının Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmeyerek, cezasızlıkla sonuçlandırılmak istenmesi gibi, idari soruşturmada da, cezanın işkence suçundan verilmesinin önüne geçilmek isteniyor.
Dernek her iki olaya ilişkin açıklamasında, işkenceyle kararlılıkla mücadele eden bir ülke olabilmek için, olayın faili olduğundan şüphe edilen kamu görevlilerinin, daha soruşturma aşamasında soruşturmanın selameti gereği görevlerinden uzaklaştırılması ve işkence yaptıkları kanaatinin oluşması durumunda ise meslekten menle cezalandırılması ve haklarında işkence suçundan dava açılması gerektiğini belirtti. (MAF)