İnsan Hakları Derneği (İHD) 20 Haziran Dünya Mülteciler gününde yaptığı açıklamada "1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair sözleşme’yi coğrafi çekinceyle imzalayan Türkiye'de halen bir mülteci yasası bulunmadığına dikkat çekti.
İHD Türkiye'nin doğu-güneyden batı-kuzeye göç etmeye çalışan insanlar için bir geçiş ülkesi olduğunu, özellikle doğu Avrupa kökenli bir göç hareketinde ulaşılmak istenen ülke konumunda olduğunu vurguladı.
Öteki düşmanlığı bütün toplumlarda hızla artıyor
İHD devletlerin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin "Herkesin, zulüm karşısında, başka ülkelere sığınma hakkı vardır" diyen 14. maddesinin sıklıkla ihlal edildiğine, devletlerin sığınmacıların temel haklarını yok sayan bu tavrının güçlendiğine ve bütün toplumlarda hızla yayılan "öteki" düşmanlığını sığınmacı haklarının ihlali sonucunu doğurduğuna dikkat çekti.
Açıklamada ayrıca Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) rakamlarına göre dünya mülteci nüfusunun yüzde 50.8’ni oluşturan kadın mültecilerin daha zor şartlarda yaşadıklarının altı çizildi, kadınların göç yolunda sadece kendilerinin değil aynı zamanda 18 yaş altında bulunan çocukların tüm sorumluluklarını da üstlenmek durumunda kaldıkları belirtildi, kadın ve çocuk mülteciler için ek koruma talep edildi.
Dicle ve Kırklareli'ndeki mülteci ölümleri
İHD 24 Nisan'da Dicle Nehri'ni yüzerek Türkiye'yi terk etmeye zorlanan dört mültecinin boğularak yaşamını yitirdiğini, 12 Haziran’da Türkiye'yi terk etmeye zorlanan dört mültecinin boğularak öldüğünü, ayrıca polisin Kırklareli Gaziosmanpaşa Mülteci Barındırma Merkezi'ne gaz bombaları ve coplarla saldırması üzerine bir mültecinin öldüğünü, iki mültecinin de yaralandığını hatırlattı.
"Renkleri, dilleri, cinsel tercihleri, etnik kökenleri, düşünceleri başka olabilir ama unutmayalım ki onlar da insan ve hepimiz, haklarda ve onurda eşitiz…" (BÇ/EZÖ)