İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, “Sınırdışı Uygulamaları Ve Mültecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporu”nu bugün açıkladı.
Raporda İHD, çözüm önerilerini aktarmak için valilik ve ilgili kamu kuruluşları ile acil bir görüşme talep ettiğini de açıkladı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu 24 Temmuz 2019’da “İstanbul'da kayıtsız göçmenlerin geri gönderilmesi için çalışma başlattıklarını” açıkladı. İstanbul Valiliği de 22 Temmuz 2019 tarihli açıklamasında, İstanbul’da bulunan ama kaydı başka şehirlerde olan veya kaydı olmayan Suriyelilere şehri terk etmeleri için 19 Ağustos’a kadar zaman verildiğini duyurdu. Bu süre 30 Ekim’e kadar uzatıldı.
Mültecilerin kentten gönderildiği görüntülerin basına yansıdığını ifade eden İHD, İstanbul’daki durumun insani kriz boyutu aldığını ifade etti.
Zorunlu “gönüllü” geri dönüş belgesi imzalatılıyor
Rapordaki bulgular özetle şöyle:
“Kolluk kuvvetleri tarafından sürdürülen kimlik kontrolleri, şehrimizde ikamet eden göçmen toplulukları içinde bir korku ortamı yaratıyor. Göçmenler, bu korku ortamından dolayı, artık temel hayati ihtiyaçlarını gidermek için bile sokağa çıkmaktan çekinir hale geldi.
“İdari Gözetim, zorla alıkoyma halini aldı. Bu şekilde kitlesel alıkoymalar idari gözetimin varlık nedenine ve mantığına uygun değildir, uygulamaya son verilmeli.
“Geri Gönderme Merkezlerinde ve Barındırma Merkezlerinde kötü muameleye, şiddete dair çok sayıda tanıklık bize ulaşmış durumda ve çok sayıda insan, merkezlerde herhangi bir hukuki desteğe ulaşma imkanı olmadan tutuluyor. Çoğu kişi nereye götürüldüğünü, nerede tutulduğunu bile bilmiyor.
“Çok sayıda Gönüllü Geri Dönüş Belgesi imzalandığı biliniyor, bu belgelerin gönüllü olarak imzalandığını iddia etmek, özellikle yeniden ülkeye giriş talepleri göz önüne alındığında, mantığa aykırı. İmzalatılan gönüllü geri dönüş belgeleri geçersizdir ve bu kişilerin sınırdışı edilmeleri suçtur.
“Çocuklar ailelerinden koparıldı, çok sayıda çocuk refakatçisiz bırakıldı. Ailelerin birleşmesi için ivedilikle bir çalışma başlatılmalı ve işlemlerde özellikle bölünmüş olan ailelere öncelik verilmeli.
“Maalesef Türkiye’de önemli iş ve eğitim imkanlarının büyük bir kısmının İstanbul’da olduğu bilinirken, çeşitli sebeplerle şehre gelmek isteyen insanların seyahat özgürlüğünün kısıtlanması kabul edilemez.
“Göçmenlerin yasal statülerinin kırılganlığı onları güvencesiz, örgütsüz, düşük ücretlerle, tehlikeli işlerde ve hatta çoğu zaman ücretlerini dahi alamadan çalışmaya zorluyor. Türkiyeli işçilerle, göçmen işçilerin eşit koşullarla birlikte çalışabilmelerinin sağlanması için çalışma hakları yasal güvenceye kavuşturulmalı.”
Talepler
İHD İstanbul Şubesi, sorunların çözümüne dair taleplerini de şöyle sıraladı:
* Kolluk kuvvetlerinin, göçmenlere yönelik, ev baskınları, kimlik kontrolü, alıkoyma, zorla “Gönüllü Geri Dönüş Belgesi” imzalatma, sınırdışı uygulamaları ve kötü muamele derhal sonlandırılmalı.
* Göçmenleri kriminalize eden, suçlayıcı, damgalayıcı ve ötekileştirici her türlü söylem ve uygulamaya son verilmeli.
* Sınırdışı edilenlerin hızla Türkiye’ye tekrar yasal yollardan girişleri sağlanmalı.
* Göçmenlere seçtikleri şehirlerde kayıt yaptırma hakkı ve koşulsuz seyahat özgürlüğü sağlanmalı.
* Farklı illerde ikamet eden aile fertlerinin istedikleri illerde birleşimi sağlanmalı.
* İdari gözetim uygulamasına son verilmelidir.
* Geri gönderme merkezlerindeki insan hakları ihlalleri derhal son bulmalıdır, geri gönderme merkezlerinin kapatılması için çalışmalara başlanmalıdır.
* Türkiye, Cenevre Mülteci Sözleşmesi'ne koyduğu sınırlamayı kaldırmalı, zulümden kaçan herkese mültecilik statüsü tanımalıdır.
* Mültecileri Türkiye’ye hapseden AB-Türkiye arasındaki Geri Kabul Anlaşması iptal edilmelidir. Kimse nedensiz göçmez, bütün sınırlar açılmalı. (AS)