İnsan Hakları Derneği (İHD), Rojava ve Şengal’a yönelik saldırılarla ilgili açıklama yaptı.
“İnadına savaşa karşı barış diyoruz” diye sonlanan açıklamasında İHD, “siyasal iktidarın, Türkiye içinde ve dışında barışçıl politikalar geliştirmesi, çatışmayı ve savaşı sona erdirecek adımlar atması gerektiğini” ifade etti.
Ne olmuştu?
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Irak'ın Şengal (Sincar) ve Suriye'nin kuzeydoğusundaki Karaçok (Qereçox) Dağlarına 25 Nisan’da hava saldırısı düzenledi.
IŞİD’e karşı yürütülen operasyonun sözcüsü ABD’li Albay John Dorrian da dün yaptığı açıklamada, TSK’nın Karaçok Dağı'na düzenlediği hava saldırısını, bir saatten az süre öncesinde kendilerine haber verdiğini açıkladı.
İHD de açıklamasında, 25 Nisan’da Suriye’nin Rojava Bölgesinde Cizir kantonuna saldırı düzenlendiğini, ayrıca Şengal’de saldırı düzenlenen yerin Ezidi yerleşim yeri olduğunu ifade etti.
“YPG’liler ile Peşmerge’nin yanı sıra siviller de öldü”
İnsan Hakları Derneği’nin açıklaması özetle şöyle:
“Türkiye’nin Suriye ve Irak ile ilgili TBMM’de kabul ettiği tezkerelere dayanarak sık sık sınır ötesi hava harekâtları düzenlemesi, özellikle Suriye ve Irak’ta kara gücü bulundurması artık ciddi olarak düşünülmesi gereken tehlikeli bir hal aldı.
“Bu tezkerelerin Anayasanın 91. Maddesine uyumlu olmadığı, BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan başka ülkelerin topraklarına fiili saldırıda bulunmak ve asker bulundurmanın ileride ciddi hukuki sonuçlara yol açma ihtimali olabilir.
“Rojava ve Şengal’e saldırılarda çok sayıda YPG’linin ve Peşmergenin öldüğü gibi siviller de yaşamını yitirdi.
“Bu saldırılar savaşı derinleştirdiği gibi çok fazla can kaybına sebep oluyor, insancıl hukuk ve ağır insan hakları ihlallerine yol açıyor. Uluslararası toplumun sorumluluğu gereği bu duruma izin vermemesi gerekir.
“Türkiye kendi parlamentosunda savaş ilanı kararı almadan fiilen savaş yürüten bir pozisyondadır.”
“Özyönetim tehdit olarak görülmemeli”
Açıklamada, bombardımana maruz kalan güçlerin, İslam Devleti (IŞİD) ile savaştığı da hatırlatıldı:
“Türkiye’de yaşayan Kürtlerin ve Alevilerin soydaşı ve akrabası olan toplulukların komşu Suriye’nin kuzeyinde IŞID/DAİŞ ve bilimum cihatçı grupların saldırılarına karşı kendi özyönetimlerini oluşturmaları Türkiye için bir tehdit olarak görülmemeli.
“Tam tersine laik ve özgür yaşamı savunmak için mücadele eden bu toplulukların desteklenmesi gerekir.
“Aynı şekilde Irak’ın kuzeyinde Şengal isimli bölgede kendi özyönetimlerini oluşturmak isteyen Ezidilerin yaşadığı alana saldırıda bulunmak, Türkiye’yi savaş bataklığına daha fazla çekmek demektir.
“2014 yılında IŞID’in Ezidi halkına yönelik soykırımı saldırısında Ezidileri koruyamayan Türkiye gibi bölge ülkelerinin/güçlerinin şimdi Ezidilerin oluşturmak istediği özyönetime karşı saldırıda bulunması insanlık vicdanında derin yaralar açtı.” (AS)