Reşo'nun çatışmada öldükten sonra kulağının kesildiği iddiasına ışık tutacak otopsi ve hastane raporu ise henüz ortada yok. Şırnak'ta bilgi almaya çalıştığımız yetkililer de bugün kesin bir yanıt veremediler.
Reşo'nun cenazesinin ailesine tesliminden önce otopsi yapılmış olması gerektiğini söyleyen İHD Mardin Şubesi Başkanı Av.Hüseyin Cangir, aileye otopsi raporu verilmediğini belirtiyor.
İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Av. Selahattin Demirtaş, otopsi yapılmış olması gerektiğini düşünüyor.
İzmir Barosu İşkenceyi Önleme Merkezi Avukatlarından Nergis Tuğba Ataş, da "otopsi yapılmıştır, ancak önemli olan ne denli ayrıntılı bir otopsi muamelesi yapıldığı" diyor.
Diyarbakır Barosu'nun "Herkes için Adalet" Projesi işkenceyi önleme koordinatörü Av. Ahmet Özmen, çatışmada ölenler için genellikle otopsi yapılmadığına işaret ediyor.
İHD olayı izleyecek
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şube Başkanı Av. Hüseyin Cangir, Reşo'nun anne ve babasının Suriye'de olduğuna işaret ederek ailenin kendilerine vekalet verdiği anda suç duyurusu yapacaklarını bildirdi.
Reşo'nun cenazesinin Nusaybin'de yaşayan kız kardeşine büyük bir olasılıkla Şırnak Savcılığı tarafından teslim edildiğini belirten Cangir, iddiaya ilişkin şunları söyledi:
"Ölülere saygı duyulması açısından insanlık onuruyla bağdaşmayan bir harekettir. Düşük yoğunluklu bir çatışma da olsa böyle davranılmaması gerekir. Zaten Türk Ceza Kanunu bağlamında da bir suçtur ve yaptırıma bağlanmıştır."
Cangir "Otopsi yapılması gerekiyor. Otopsi raporunu görmedik. Kulağın kesik olduğunun, ölmeden önce mi sonra mı kesildiğinin otopsi raporuna girmesi gerekiyor. Eğer rapora geçmemişse ailenin izniyle kabri açtırmamız gerekir" diyerek olayı takip edeceklerini söylüyor.
İşkence iddiaları arttı
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Başkanı Av. Selahattin Demirtaş 90'lı yıllarda çatışmada ölenlerin kulağının kesilmesi olaylarına çok sık rastlandığını belirterek "şimdi 2004 yılında çatışmaların başlaması ile birlikte cesetlere yönelik işkence olayları yeniden ortaya çıktı" diyor.
Nisan ve Mayıs aylarında Siirt Eruh ilçesi Çaçi Dağı kırsalında yaşamını yitiren 6 gerillanın kimyasal silah ve işkenceyle öldürüldüğü iddialarına ilişkin İHD Doğu-Güneydoğu Anadolu Bölge Temsilcisi Mihdi Perinçek başkanlığında İHD Siirt ve Diyarbakır Şubelerinin hazırladığı rapora işaret eden Selahattin Demirtaş, çatışmada ölenlerin cesetlerinin halen ailelerine verilmediğini söylüyor.
"Bu da bizim iddialarımızın doğru olabileceği kaygısı yaratıyor" diye konuşan Av. Demirtaş, Meas Reşit Reşo'nun öldükten sonra kulağının kesildiği şeklindeki iddialara ilişkin "Kim olursa olsun gerçekten tüyler ürpertici bir vaka" diyor ve ekliyor:
"Şunun tespit edilmesi lazım: Kulak kesme işlemi öldükten sonra mı önce mi yapılmış. Önce yapılmışsa işkence, sonra yapılmışsa cesede hakaret ve vücut bütünlüğünü bozma suçu olarak TCK'ya göre suç işlenmiştir."
Av. Demirtaş, bu tür olaylarda otopsi yapılmadan cenazenin verilmediği görüşünde.
Otopsi Minesota Protokolüne uygun olmalı
İzmir Barosu İşkenceyi Önleme Merkezi Avukatlarından Nergis Tuğba Ataş, kulak kesilme olayının otopsi raporu ile ortaya çıkabileceğini, ancak herşeyden önce sağlıklı bir otopsi yapılması gerektiğini söylüyor.
Otopsinin Minnesota Protokolu isimli uluslararası belgeye uygun yapılması gerektiğini belirten Ataş, "özellikle işkence sonucu ölümlerde bu protokol hükümleri gereğince otopsi incelemesi yapılmalıdır" diyor.
Av. Nergis Tuğba Ataş, Reşo olayında "otopsi yapılmıştır" tahmininde bulunuyor ve ekliyor "Ancak otopsi hangi şartlarda yapıldı ve ayrıntılı bir otopsi muamelesi yapıldı mı, bu önemli" diyor.
Reşo'nun maruz kaldığı muamelenin ölümden önce meydana gelmesi halinde işkence suçu oluşturduğunu vurgulayan Ataş, olayın ölümden sonra gerçekleşmesi durumunda da bir anlamda kamu güvenliğinin söz konusu olduğunu ve devletin sorumluluğunun ortadan kalkmadığını söylüyor.
Çatışmada ölenlere genellikle otopsi yapılmıyor
Diyarbakır Barosu'nun 1 Şubat!ta başlattığı "Herkes için Adalet" Projesi işkenceyi önleme koordinatörü Av. Ahmet Özmen, "Olay cesedi tahrip etme suçudur ve TCK'da suç olarak düzenlenmiştir. Reşo'nun ailesine ulaşmamız kafi. Bize verecekleri dilekçe ile Noterden vekaletname olmaksızın suç duyurusu yapabiliriz" diyor.
Özmen, "Reşo olayında Savcılığın otopsi yaptırmış olması gerekiyor, ancak yaptırdıklarını hiç sanmıyorum; çatışmada ölenlere genellikle otopsi yapılmıyor" diye konuşuyor. (YS/EÜ)