Fotoğraf: İHD İstanbul Şubesi
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, “Hayata Dönüş Operasyonu”nun 22. Yıldönümü ve “19 Aralık Cezaevlerinde İnsan Hakları İçin Mücadele ve Dayanışma Günü” vesilesiyle Ümraniye E Tipi Kapalı Hapishanesi önünde açıklama yaptı.
İHD İstanbul Şubesi Başkanı, Avukat Gülseren Yoleri, okuduğu basın açıklamasında, “bu insanlığa karşı suçun, cezasızlıkla üstünün örtülmek istendiğini” söyledi.
- 19-22 Aralık 2000’de gerçekleşen cezaevi operasyonlarında 28 mahpus ve 2 asker hayatını kaybetti. Açılan davalardan sadece, Bayrampaşa Cezaeviyle ilgili Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyanın görülmesine devam ediliyor. Diğer davalar kapandı, mahkum olan asker ya da siyasi yetkili yok.
“Devlet yetkilileri sonuna kadar savundu”
Gülseren Yoleri, operasyonda öldürülenlerin vahşice öldürüldüğünü, Bayrampaşa Cezaevi’nin C-1 koğuşundaki kadın mahpusların yakıldığını hatırlattı, “Silahsız, savunmasız mahpusların katledildiği bu saldırıyı devlet yetkilileri sonuna kadar savundu” dedi.
Operasyon sonrasındaki cezasızlığa dair de şunları söyledi:
“Dakika dakika dünyaya izlettirilen katliamın izleri silinecek gibi değildi ama hızla deliller karartılmaya çalışıldı. Katliamın failleri ve sorumlular hakkında etkin soruşturma yürütülmedi, hatta korundular, terfi ettirildiler. Dönemin Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Ali Suat Ertosun, bu katliamdaki rolü nedeniyle 2004 yılında ‘Devlet Üstün Hizmet Madalyası’yla ödüllendirildi.
TIKLAYIN - Ümraniye “Hayata Dönüş” Davasında Karar: Askerin Ölümünden Mahpuslar Sorumlu Değil
TIKLAYIN - “Hayata Dönüş Operasyonu” Ümraniye Davasında Yargılanan Askerlere Beraat
TIKLAYIN - “Bora ve Atmaca”da karar: 21 yıllık davada yarım sayfalık onama
TIKLAYIN - “AYM’nin ‘Bora’ ve ‘Atmaca’ kararı tüm davalara emsal olabilir”
“Ümraniye Cezaevinde dört tutuklu bir de uzman çavuşun öldürüldüğü operasyona ilişkin 267 askerin yargılandığı ve 15 yıl önce açılmış olan davada karar, 3 Aralık 2019 tarihinde verildi. Mahkeme, sanıklardan beşi hakkında dava sürecinde hayatlarını kaybettikleri için davanın düşürülmesine karar verirken, geri kalan 262 sanık hakkında; “kasten yaralama” ve “işkence” suçlarından davanın zamanaşımından düşmesine, “faili belli olmayacak şekilde kasten öldürme” suçundan da “aleyhlerine mahkumiyetlerine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı kanıt bulunamadığı” gerekçesiyle beraat kararı vererek cezasızlık ayıbına bir yenisini ekledi.”
“Operasyon emri 12 Aralık’ta verildi”
Yoleri, diğer davaların da aynı akıbeti paylaştığını ekledi:
“‘Gizli’ ibareli harekat emirleri 14 yıl sonra mahkemeye gönderildiğinde görüldü ki; müdahale harekat emrinde; Adalet, İçişleri, Sağlık Bakanlıklarının, MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, Jandarma Genel Komutanlığı Harekât Dairesi Başkanı Osman Özbek’in imzası var. Ve operasyon emri 12 Aralık’ta verilmiş. Bu tarih itibariyle Ankara Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı İstanbul Jandarma Komutanlığı emrine verilerek operasyon hazırlığı yapılmış, operasyona katılacak birimler yeni görev yerlerine sevk edilmiş, katliam ince ince planlanmış.
Bunca bilgiye, bilirkişi raporlarına, tanık anlatımlarına, Adli Tıp raporlarına rağmen, katliam sanıklarına karşı açılan davalar zamanaşımı ve beraat kararları ile bir bir kapatıldı.
Bayrampaşa Hapishanesiyle ilgili dava ise halen devam etmekle beraber, gereksiz uzatılarak diğerleri gibi bu dosya da zamanaşımına uğratılmaya çalışılıyor.”
“Hapishanelerdeki hak ihlalleri durdurulmalı”
Hapishanelerin halen, insanlık dışı, onur kırıcı muamelelerin mekanı olduğunu söyleyen Yoleri, taleplerini şöyle sıraladı:
- Hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri derhal durdurulmalı, yaşanan ihlaller etkin bir şekilde soruşturulmalı, sorumlular yargı önüne çıkarılmalı ve cezalandırılmalı.
- Mahpusların yaşam haklarını koruyacak, eğitim ve sağlığa erişimi dahil tüm temel haklarını güvenceye kavuşturacak mevzuat değişiklikleri yapılmalı, uygulamanın etkin denetimi sağlanmalı.
- Tüm mahpusların insan onuruna saygı gösterilmeli.
- Hiçbir mahpus tecrit ve izolasyon koşullarında tutulmamalı.
- Adalet Bakanlığı, 45/1 nolu Genelge’yi şartsız uygulamalı.
- Cezaevleri sivil izlemeye açık olmalı.
- Çocuk cezaevleri kapatılmalı, kadın cezaevleri mahpus ve kadın hakları gözetilerek yeniden düzenlenmeli.
(AS)