* Fotoğraf: İHD
Haberin İngilizcesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, derneğin Eş Genel Başkanı, avukat Öztürk Türkdoğan’a açılan soruşturma ve davalarla ilgili yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, “bu davaların, ülkeyi yönetenlerin insan haklarına ve giderek artan hak ihlallerine yaklaşımını gösterdiği” ifade edildi.
Türkdoğan'ın "örgüt üyeliği" suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması yarın (22 Şubat), Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
“Savunuculuk faaliyet engellenmek isteniyor”
İHD, hak savunuculuğu faaliyetlerinin kriminalize edilmeye çalışıldığını savundu:
“Hak ihlallerini önlemek yerine devamını sağlamak isteyen iktidar; ihlalleri görünür kılan, itiraz eden, önlemeyi amaçlayan hak savunuculuğu faaliyetlerini suç olarak göstermeye çalışmakta, açılan soruşturma ve davalar özelinde İnsan Hakları Derneği üzerinden savunuculuk faaliyetlerini baskı altına almak, engellenmek istemektedir.
Ancak, 35 yıldır canını dişine takarak ve özetle “insan haklarıyla insandır”, “herkes farklı herkes eşit”, “insanlık onuru işkenceyi yenecek”, “sınıfsal, ulusal, cinsel sömürüye son!”, “savaşa hayır, barış hemen şimdi” diyerek can pahasına hak ihlallerine karşı mücadele eden İHD, hiçbir dönem baskılara taviz vermedi bugün de vermeyecek.
İşkenceye, yoksulluğa, sömürüye, ayrımcılığa, savaşa karşı, insan haklarını, demokrasiyi, barışı savunan herkesi, savunuculuk faaliyetlerini cezalandırmak ve engellemek amacıyla açılan ve ilk duruşması 22 Şubat günü Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılacak olan davada Öztürk Türkdoğan’ın yanında olmaya, “hak savunuculuğu suç değildir, yargılayamazsınız” demeye çağırıyoruz.”
HRW: Siyasi talimat işareti
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de bugün konuyla ilgili yazılı açıklama yaptı, Türkdoğan’ın yargılanmasının Erdoğan hükümetinin meşru ve barışçıl sivil toplum faaliyetleri yürüten kişileri asılsız suçlarla itham etme politikasını yansıttığını belirtti.
HRW Avrupa ve Orta Asya Direktörü Hugh Williamson “İnsan Hakları Derneği'nin uzun süredir Eş Genel Başkanı olan Öztürk Türkdoğan'ın yargılanması, meşru insan hakları çalışmalarını ve ifade özgürlüğü hakkını suç haline getirme girişimidir” dedi.
Williamson, “Ankara savcılarının şiddete çağrı içermeyen ve birkaç yıllık bir dönemde yapılan konuşma ve açıklamaları dolayısıyla Türkdoğan hakkında aynı ay içinde üç iddianame düzenlemiş olmaları, ilgili ceza yargılamalarının arkasında yukarıdan bir siyasi talimat olduğuna işaret etmektedir” dedi.
Ayrıca, “Türkiye makamları Öztürk Türkdoğan hakkındaki tüm suçlamaların derhal düşürülmesini sağlamalıdır. Hükümet, insan hakları savunucularını rahatsız etmeyi bırakmalı, gözaltı, misilleme ve taciz niteliğindeki cezai işlemlerden korkmaksızın meşru faaliyetlerini yürütebilmelerini sağlamalıdır” açıklamasında bulundu.
TIKLAYIN - Bir yılda hak savunucularına 24 yıl 3 ay hapis
- 2020 yılında 7 ayrı davada 17 hak savunucusu yargılandı. 7’si hakkında 24 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Hak temelli kuruluşların üye ve yöneticileri gözaltına alındı, tutuklandı. Hak temelli sivil toplum kuruluşlarının üye ve yöneticisi 324 kişi gözaltına alınırken, 90’ı tutuklandı.
Üç ayrı dava açıldı
|
Öztürk Türkdoğan’a dernek çalışmaları ve İHD Eş Genel Başkanı sıfatıyla yaptığı açıklamalar gerekçe gösterilerek açılan davalar şöyle:
Birinci dava: Soylu hedef göstermişti
15 Şubat 2021’de Irak’ın kuzeyinde bulunan Gare bölgesine yönelik askeri operasyonda 13 sivil vatandaşın hayatını kaybetmesi üzerine İHD’nin yaptığı basın açıklamasından sonra 16 Şubat 2021’de İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Gare’de yapılan askeri operasyon ile ilgi Meclis’i bilgilendirdiği konuşmasında İHD ve İHD yöneticilerine saldırmış ve dernek hakkında “canı çıkasıca dernek” ifadesini kullanmıştı.
Bu açıklamaların devamında İHD Genel Başkanı Av. Öztürk Türkdoğan 19 Mart 2021’de saat 6.30 sıralarında evi basılarak gözaltına alındı. Aynı gün Savcılık sorgusu yapıldı, adli kontrol şartı ile (15 günde bir karakola imza ve yurtdışı yasağı) serbest bırakıldı.
TIKLAYIN - İHD: Soylu hedef gösterdi, operasyon yapıldı
Soruşturma içeriği, Türkdoğan’ın İHD Genel Başkanı olarak yapmış olduğu, İmralı Cezaevi’nde bulunan Abdullah Öcalan’nın cezaevi koşullarına ilişkin açıklamalar ve bu açıklamalara ANF isimli haber sitesinde yer verilmesinden ibaret.
İHD Genel başkanı olarak Öztürk Türkdoğan, Abdullah Öcalan’ın avukatlarının farklı tarihlerde İHD’ye yaptıkları başvurular sonucu, İmralı Cezaevi’ndeki koşullar ile ilgili Türkiye’yi ziyaret eden CPT, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve diğer bakanlık yetkilileri ile defalarca konuşmuş, basında yer alan açıklamalarını yetkililere de anlatmıştı. İHD’nin temel çalışma konularından birini hapishaneler ve burada yaşanan hak ihlalleri oluşturuyor.
Öztürk Türkdoğan’ın İHD Başkanı olarak yaptığı açıklamaları, TCK’nın 314/2. Maddesinde düzenlenen silahlı örgüt üyeliği suçu kapsamında değerlendirilerek hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlandı, bu iddianame Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edildi.
Davanın ilk duruşması 22 Şubat 2022’de, saat 09.15’te görülecek.
- Anayasa Mahkemesi Zübeyde Füsun Üstel (2018/17635) kararında, derece mahkemelerinin “örgüt liderlerinin talimatları ile hareket ettiklerine” ilişkin varsayımı aşan bir delil gösteremeden kişilerin örgüt talimatı ile hareket ettiklerini kabul eden yerel Mahkeme kararlarının hukuka aykırı olduğu tespitini yapmıştır. Yine, AİHM Büyük Dairesi’nin Selahattin Demirtaş/Türkiye (No.2) (14305/17) kararında, TCK’nın 314. Maddesinde yer alan “terör suçlarının”, Sözleşme kapsamında “öngörülebilir” olmadığı belirlemesinde bulunmuştur. Bu kararda ilgili Venedik Komisyonu Türkiye raporun ada sıkça atıf yapılmaktadır. İHD, Anayasa Mahkemesi ve AİHM’in bu kararlarına rağmen, Türkdoğan hakkında, insan hakları savunuculuğu kapsamında yapmış olduğu açıklamaları ve bu açıklamaların bazı haber sitelerinde yayınlanması nedeniyle yargılandığını belirtti.
"Mali denetime" TCK 301 davası
İçişleri Bakanlığı Bakanlık Makamının 23 Ocak 2020 tarihli ve 608 sayılı onayı ile Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 13 Şubat 2020 tarihli ve 873 sayılı görev emri ve Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünün 18 Şubat 2020 tarih ve 1291 Sayılı görev emri gereğince İHD genel merkezinde Mülkiye Müfettişliğince Şubat 2020’de idari, mali ve faaliyet denetimi yapıldı.
Denetim sonucunda, Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 7 Temmuz 2020 tarihli ve 175/8 sayılı Tevdi Raporu doğrultusunda,
* İnsan Hakları Derneği’nin Ermeni soykırımın tanınması yönündeki açıklamalarının TCK m.301’e aykırı olduğu,
* 29 Haziran 2018 tarihinde İnsan Hakları Derneği’nin internet sitesinde yayınlanan yazıda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında suç teşkil eden ifadelerin yer aldığı iddialarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu’nca başlatılan soruşturmalar sonrası Türkdoğan hakkında iki ayrı dava açıldı.
İkinci dava: Ermeni soykırımı açıklaması
24 Nisan 2017 tarihinde İHD’nin internet sitesinde yayınlanan “Adalet ve Hakikat için Ermeni Soykırımı’nın İnkârına Son” başlıklı bildirinin Türk Ceza Kanunu’nun 301. Maddesinde düzenlenen Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Devletin kurum ve organlarını aşağılama suçunu oluşturduğu değerlendirilerek iddianame düzenlendi, iddianame Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edildi.
Yargılama CMK’nın 251. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne göre yapılacağından duruşma günü belirlenmedi.
Üçüncü dava: Soylu’ya hakaret
29 Haziran 2018 tarihinde İHD’nin internet sitesinde yayınlanan “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile İlgili Zorunlu Açıklama” başlıklı yazıda TCK m.6 kapsamında kamu görevlisini kastederek geçen sözlerin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun onur, şeref ve saygınlığına sövmek suretiyle saldırıda bulunulduğu, müştekinin şeref, onur ve saygınlığına saldırı niteliğinde olduğu değerlendirilerek TCK’nın 125/3. Maddesinde düzenlenen hakaret suçundan Ankara 60. Asliye Ceza Mahkemesinde ayrı bir dava açıldı.
İlk duruşma 18 Şubat 2022, saat 11.45’te.
|
(AS)