İnsan Hakları Derneği (İHD), Dersim Katliamı’nın 87. yıldönümü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı, “Soykırımda yaşamını yitirenleri anıyoruz” dedi.
İHD, 25 Aralık 1935 tarih ve 2884 sayılı ‘Tunceli Kanunu’ çerçevesinde, 4 Mayıs 1937 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile Dersim’e yönelik askeri operasyonlar başlatıldığını ve bu operasyonlar sırasında on binlerce Kürt/Alevi’nin katledildiğini hatırlattı; “Askeri operasyonlar 1938 yılı boyunca devam etmiş ve katliamla birlikte zorunlu göç (sürgün) ile Dersim coğrafyası büyük oranda insansızlaştırılmıştır” dedi.
Dersim'de 1937-1938'de Ne Oldu?
İHD, şunları kaydetti:
“15 Kasım 1937 yılında Dersim’in Kürt Alevi kanaat önderi Seyit Rıza (74 yaşında), oğlu Resik Hüseyin (16 yaşında) ve toplam 7 kişi (bazı rivayetlere göre 11 kişi) yürürlükteki hiçbir hukuk kuralına uyulmadan, yargılama yapılmadan, usulüne uygun mahkeme kurulmadan Elâzığ Buğday Meydanında idam edilmişlerdir.”
HÜSEYİN AYGÜN'den
Seyit Rıza: Bir İnsanın Portresi
“Dersim’de yaşananlar soykırım”
İnsan hakları savunucuları olarak Dersim’de 1937-38’de yapılan bu katliamları, TCK 76. maddesinde tanımlandığı gibi, ‘soykırım’ olarak nitelendirdiklerini belirten İHD, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dersim halkı ise yaşananları ‘tertele’ olarak nitelendirmeye devam etmektedir. Ayrıca Birleşmiş Milletlerin 1948 yılında kabul ettiği Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi çerçevesinde de Dersim’de yaşananların Soykırım Suçunu oluşturduğu doğrulanmaktadır.”
Bir "Kılıç Artığı"nın Kısa Hikâyesi
“Geçmişle yüzleşilmeli”
İHD, Dersim Katliamı’nın insan hakları hukuku bakımından geçmişle yüzleşme konusu olduğunu ve ancak bu çerçevede ele alınabileceğini savunarak, “Geçmişle yüzleşmenin yaşanabilmesi ve tüm hakikatin ortaya çıkarılabilmesi için güçlü bir siyasi iradenin varlığı gerekmektedir” dedi.
2011 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Eğer devlet adına özür dilenecekse, böyle bir literatür varsa ben özür dilerim, diliyorum. Dersim yakın tarihimizdeki en acı en trajik olaylardan biridir. Dersim aydınlatılmayı bekleyen bir faciadır” dediğini hatırlatan İHD, özrün yerini bulması için bugüne kadar hiçbir somut adım atılmadığını belirtti.
DERSİM KATLİAMI
Başbakan: "Dersim İçin Özür Diliyorum"
Dersim’le yüzleşilmesi için öncelikle TBMM bünyesinde “Dersim İçin Hakikat Komisyonu” kurulması gerektiğini belirten İHD, “Komisyon çalışmaları tamamlandıktan sonra komisyonun önerileri doğrultusunda gerekli yasal düzenlemelerin yapılarak soykırımın tanınması, özür dilenmesi ve onarıcı adalet çözümleri üzerinde durulması gerekmektedir” dedi.
Son olarak İHD, şu talepleri sıraladı:
- Dersim halkından resmi olarak özür dilenmeli, Dersim ismi iade edilmeli,
- Dersim Soykırımı ve diğer toplu katliam ve sürgünlere ilişkin devlet arşivleri kamuoyuna ve üniversitelere açılmalı,
- Dersim Soykırımı’nda idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarının itibarları iade edilmeli, mezar yerleri açıklanmalı, diğer toplu mezarların usulüne uygun olarak açılması için çalışma yürütülmeli,
- Yapılan askeri operasyonlar sonucu katledilmeyip asker ailelerine evlatlık ya da ev işlerine yardımcı olarak verilen ve kamuoyunda “Dersimin Kayıp Kızları” olarak bilinen kız çocuklarının akıbeti açıklanarak aileleri ile buluşturulması sağlanmalı,
- Dersim’in insansızlaştırılması politikasından vazgeçilerek halen yapımı süren HES ve diğer baraj projeleri iptal edilerek doğal ve kültürel tahribata son verilmeli,
- Dersim’deki doğal ve kültürel inanç merkezleri muhafaza altına alınarak Dersim halkının yerel temsilcilerine (Dersim Belediyesi gibi yerlere) devri sağlanmalı.
(VC)