İnsan Hakları Derneği(İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu ve Kadın Hakları Komisyonu, 8 Mart dolayısıyla Galatasaray Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi.
Açıklamanın ardından Galatasaray Postanesi’nden, tutuklu kadın vekiller dahil olmak üzere cezaevinde bulunan 193 kadına İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu ve Kadın Hakları Komisyonu imzalı dayanışma kartları gönderildi.
“Halaya durmak umuduyla…”
Kartlarda yer alan metinde şu ifadelere yer verildi:
“Tekstil kadın işçilerinin direniş ve mücadele ruhunu bugünlere taşıyan, yaşamın her alanında özgürlük mücadelesi veren direngen kadınlarımız;
Gelecek güzel günlerde birlikte halaya durmak umuduyla 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kutlu olsun.
Hepinizi sevgiyle kucaklıyoruz.”
“Coğrafyanın demokratikleşmesi için kadın özgür olmalı”
Açıklamada söz alan avukat Eren Keskin şunları söyledi:
“Bu 8 Mart’ta da yine ne yazık ki devletlerin özellikle kadınlara yönelik şiddet politikalarını tartışıyoruz.
“Kadınların özgür olması o coğrafyanın demokratikleşmesi anlamına gelir. Hala bizim coğrafyamızda hüküm süren iktidarlar maalesef kadının özgürleşmesinden korkuyorlar. Çünkü demokratikleşmeden korkuyorlar.
“Biz insan hakları savunucusu kadınlar olarak, kadına yönelik şiddetin politik bir şiddet olduğunun, kadın cinayetlerinin politik cinayetler olduğunun bilincindeyiz. Bu bilinçle de çalışmalarımız devam ediyoruz.”
1857’den 1921’e…
Basın metnini Kadın Hakları Komisyonu üyesi Leyla Havva Kaya okudu.
Hapishane ve Kadın Komisyonu olarak 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde; yaşamı üreten, yaratan, en zorlu koşullarda bile direnen, emekten, adaletten ve güzelliklerden yana olan tüm dünya kadınlarının gününü kutladıklarını belirten Kaya, tüm dünyada eş zamanlı olarak yapılan kadın grevini selamladı. Açıklama şu şekilde:
“Tarihe baktığımızda 8 Mart’ın kadınların mücadele günü olarak anılmasının ilk eylemi olarak 8 Mart 1857’de tekstil işçisi kadınların yaptığı grevi vardır.
“1857’de ABD'nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenerek ardından çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatları aşamaması sonucu 129 kadın işçi katledildi. İşçilerin cenaze törenine 10 bini aşkın kişi katıldı.
“Yaklaşık 50 yıl sonra 1908’de yine tekstil işçisi 15 bin kadın oy hakkı, çalışma saatlerinin azaltılması, çocuk işçi çalıştırılmasının yasaklanması gibi taleplerle yürüdüler. Sloganları ‘Ekmek ve Güller’di.
“26-27 Ağustos 1910’da 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında Clara Zetkin’in, 8 Mart 1857’de tekstil fabrikası yangınında katledilen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ olması önerisi oybirliğiyle kabul edildi.
“Türkiye'de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında kutlanmaya başlandı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinden sonra dört yıl süreyle anma yapılamadı.
“İHD’yi kuran da gözü pek bir avuç kadındır”
“Türkiye’de, özellikle bilinçlenmiş, yaşamın zorluklarına karşı güçlü biçimde direnmeyi öğrenmiş kadınlar her alanda, her mücadelede erkeklerle omuz omuza, hatta kimi zaman erkeklerin bile önünde olmayı başarmıştır. Özellikle emek eksenli sosyalist mücadele yürüten kadınlar, faşist baskı ve zulme karşı, işkence tezgahlarında ve hapishanelerde onuruyla direnmişlerdir.
“1980 darbesinin zulüm yıllarında, gözünü budaktan esirgemeden, çocukları için hapishane önlerinde direnen, coplanan, yerlerde sürüklenen yine de yılmadan mücadele eden bugün ülkemizin ve dünyanın en saygın kurumu olan İHD’yi kuran da gözü pek bir avuç kadındır.
“Gözaltılarda, hapishanelerde işkenceye karşın, teslim olmayan, erkek yoldaşlarıyla direnen kadınlarımız hala bu alanlarda ülkedeki adaletsizliklere ve faşizme karşı direnmeyi sürdürmektedirler.
“Kadınlara reva görülen…”
“Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde onlarca yıldır sürdürülen mücadelenin sıra neferleri, feodalizmi yerle bir eden, erkek egemenliğine boyun eğmeyen kadınlar; bugün faşist saldırılarda hayatını kaybedip, cesetleri çıplak şekilde teşhir edilen bu onurlu kadınların tümüne selam olsun.
“Kısaca, toplumun her alanında var olan kadınlara, hem insan hem de kadın olarak kendini var etme mücadelesi içindeyken erkek egemen anlayışı dayatan sistemin ve bu sistemin uygulayıcılarının çoğunlukla reva gördüğü sömürü, hak gaspı, eşit olmayan koşullara mahkum etme, taciz, tecavüz ve öldürmelere varan şiddet politikaları olmaktadır.
“8 Mart grevini selamlıyoruz”
“İHD İstanbul Şubesi Hapishane ve Kadın Komisyonu olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde; yaşamı üreten, yaratan, en zorlu koşullarda bile direnen, emekten, adaletten ve güzelliklerden yana olan tüm dünya kadınlarının bu anlamlı gününü kutluyoruz.
“İnsan hakları savunucusu kadınlar tüm dünyada eş zamanlı uygulanan 8 Mart grevini selamlıyor, hapishanelerde bulunan kadın arkadaşlarımıza dayanışma kartlarımızı gönderiyoruz.” (TP/EKN)