Fotoğraf: Murat Kula / AA
İnsan Hakları Derneği (İHD), Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Maliye Bakanı Berat Albayrak ile düzenlediği basın toplantısında “BES’te (Bireysel Emeklilik Sigortası) toplanan 154 milyar TL’nin reel sektöre kaynak olarak aktarılabileceğini” açıklamasına tepki gösterdi.
Çalışanların BES birikiminin işverenlere kullandırılmasının kabul edilemez olduğunu aktaran İHD, “İşsizlik Fonu’nda biriken paranın işverenlere aktarılması yetmediği gibi şimdi de işçilerin sigorta fonunda birikimlerine göz dikildi” açıklaması yaptı.
Zorunlu tasarrufa dönüştürülen sigorta fonundaki birikimin işverenler için bir can simidi haline getirilmesinin planlandığını ifade eden İHD açıklamasında “İşçi ve emekçiler aldıkları ücretlerle yaşamını sürdürmekte zorlanırken, zorunlu olarak kesilen fonların işverenlere sermaye olarak aktarılması kabul edilecek bir durum değildir” dedi.
"Çalışanların yüzde 90'ı İşsizlik Fonu'ndan yararlanamıyor"
Hükümetin daha önce de işsizlik fonunu aynı şekilde işverenlere aktardığını belirten İHD şu açıklamayı yaptı:
İşsizlik Fonu’nda Mart itibarıyla biriken 132 milyar TL. İşsizlik Fonu’ndan işçiler en fazla 10 ay yararlanırken işverenler 54 ay yararlanıyor. İşçilere işsizlik fonundan 1168 TL ile 2436 TL arasında bir ücret ödenirken, işverenlere işçi başına 4336 TL destek veriliyor. İşsizlik Fonunda biriken paranın yüzde 60’ı işverene, yüzde 25’i işçilere aktarılmış durumda.
“OECD ülkelerinde işsizlik ödeneğinden yararlanmada Türkiye en katı davranan ülke durumunda. Ağır pirim koşulları var. Bir işçi işsizlik fonundan yararlanabilmek için son üç yılda 600 gün prim ödemek zorunda. Ayrıca çalışanların ancak yüzde 7 ile yüzde 14’ü işsizlik fonundan yararlanabilirken yüzde 90’a yakın bir kısmı fondan yararlanamıyor.
“Bu fonda biriken paralar bir yandan ağırlıklı olarak işverenlere istihdamı teşvik adı altında aktarılırken, diğer yandan da kamu kurumlarında toplum yararına güvencesiz ve geçici çalışanların maaşı ve sigortaları ödeniyor.
"Pandemide çalışanların sigortaları yatırılmadı"
Mart’ta başlayan pandemi sürecinde de yine hükümet işsizlik fonunu ağırlıklı olarak işverenlere destek amacıyla kullandı. Çalışanlar işsizlik ödeneği olarak 1168 TL olarak ödenen ücret ile Kısa Çalışma Ödeneği işçinin brüt kazancının yüzde 60’ı baz alınarak işsizlik fonundan ödendi. İşsizlik ödeneği ödenen çalışanların sigortaları ise bu süre içerisinde yatırılmadı.
Böylece hükümet pandemiyi bir fırsata dönüştürerek işçilerin birikimi olan İşsizlik Fonu’nu işverenlerin sermayesini güçlendirmeye yönelik kullanırken çalışan kesim ise açlıkla karşı karşıya kaldı.
Haziran’da işsizlik geçen yılın aynı dönemine göre 152 bin kişi azalarak 4 milyon 101 bin kişi oldu. İstihdam edilenlerin sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 981 bin kişi azaldı.
“Bütün bu veriler hükümetin gerek işsizlik fonunda biriken parayı, gerek BES’te biriken parayı çalışanların, işsizlerin yaşamını iyileştirmek için kullanması gerekirken, işverenlere aktarması çalışanların birikimlerinin yasa yoluyla gasp edilmesi anlamına geliyor.
"İzahı mümkün olmayan bir durum"
Pandemi sürecinde zor koşullarda, Covid-19 test sonuçları pozitif olduğu halde insanlar yaşamlarını ortaya koyarak üretim yapmaya devam ediyor. Bu koşullar altında çalışan-çalıştırılan insanların gerek İşsizlik Fonu’ndan, gerekse BES’te biriken fonlarına el konulması hiçbir şekilde izahı mümkün olmayan bir durumdur.
Hükümet BES'i zorunlu bir sigorta uygulaması kapsamından çıkarmalı ve sosyal güvenlik sisteminin eksiklikleri giderilmeli, iş güvenliğini ve bütün çalışanların tazminat hakkını güvenceye alacak düzenlemeler yapmalıdır.
Buna rağmen, hükümet gerek İşsizlik Fonu’nda biriken, gerekse BES’te biriken fonları amaçları dışında kullanmamalıdır. İşsizlik Fonu ve BES'te biriken paraların ne şekilde değerlendirileceğine kararnamelerle değil, çalışanların sendikaları ve mesleki örgütlerinin de iradesinin yansıyacağı demokratik ve şeffaf karar mekanizmalarıyla karar verilmelidir.
Hükümet, Pandemi sürecinde servet üzerinden vergi alarak, işsizlerin ve düşük ücretlilerin yaşamını iyileştirecek tedbirler almalıdır.
(HA)