İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, bu haftaki 463. F Oturmasında İskenderun T Tipi Kapalı Hapishanesinde tutulan Sıddık Güler’in durumunu paylaştı.
Çevrimiçi düzenlenen basın açıklamasında, hapishanelerde COVID-19 süreci ile daha da önemli ve yaşamsal hale gelen hak ihlallerinin hız kesmeden devam ettiği ifade edildi.
“Özellikle tedavi ve sağlık hakkına erişimlerinin durma noktasına gelmesi, mahpusların yaşam hakkına ağır risk oluşturuyor. Pandemide riskin en ağır olduğu yerlerden olan hapishanelerde mahpusların halen aşı takvimine alınmamış olması, yetkililerin mahpuslara yaklaşımını gözler önüne seriyor, mahpuslar için endişelerimizi artırıyor.
“İnsan hakları savunucuları olarak bizler; Sıddık Güler ve diğer tüm hasta mahpusların sağlığa erişim ve tedavileri önündeki engellerin derhal kaldırılması ile salgın sürecinin yarattığı riskler de dikkate alınarak, sağlık ve yaşam haklarının korunabilmesi için serbest bırakılmaları yönünde yetkilileri acil adımlar atmaya çağırıyoruz.”
9 ayrı hapishane değiştirdi
Açıklamada, Sıddık Güler hakkında şu bilgiler yer aldı:
“81 yaşındaki ağır hasta mahpus Sıddık Güler, 1994 yılında tutuklanmıştı. Hapiste olduğu süreçte kalp hastalığına yakalanmış, giderek ağırlaşan hastalığının hapishanede kalmasına engel olduğu belirtilerek 2004 yılında infaz ertelemesi kararı verilerek serbest bırakılmıştır.
“Hastalığında iyileşme olmadığı halde 2009 yılında yeniden tutuklanarak infazına devam edilmiştir. Aynı zamanda yüksek tansiyon, iltihaplı eklem romatizması, nefes darlığı da bulunan Sıddık Güler ihtiyaçlarını tek başına karşılayamayacak durumda olmasına ve COVID-19’un neden olduğu ağır riske rağmen hapishanede tutuluyor.
“22 yıldır hapiste tutulan Sıddık Güler, yaşına ve hastalıklarına rağmen bugüne kadar Diyarbakır E, Yozgat, Aydın, Siirt, Midyat, Diyarbakır D, Antep L, Antep H, en son İskenderun T tipi hapishanelerine sürgün sevk edilmiş, sağlığı daha da ağır risk altına sokulmuştur.
“Pandemi nedeniyle ailesiyle oldukça seyrek görüşebilen Sıddık Güler; kaloriferlerin yeterince ısıtmadığını, soğuk hava koşulları ve hastalıkları dolayısıyla cezaevi yönetiminden istedikleri ikinci battaniyenin verilmediğini ve bu nedenle sürekli soğuk algınlığı yaşadığını, kendine bakamayacak durumda olmasına rağmen tek başına karantinada tutulduğunu, ağır hastalıkları nedeniyle tam teşekküllü bir hastanede tedavisi yapılması gerekirken sadece revire götürülmekle yetinildiğini aktarmış, sağlıklı ve yeterli beslenme konusunda da cezaevi yönetiminin talepleri karşılamadığını belirtmiştir.
“İHD’ye son durumu hakkında bilgi veren kızı; telefon görüşmelerinde dahi konuşmakta zorlanan ve sadece kendisine sorulan sorulara kısa yanıtlar verebilen babasının, tek başına yaşayamayacak ve cezaevinde kalamayacak durumda olduğunu belirterek, ‘babamın bir an önce serbest bırakılmasını istiyoruz. Bu konuda ulusal ve uluslararası tüm kurum ve kuruluşları duyarlı olmaya çağırıyoruz. Babamın son zamanlarını ailesiyle geçirmesini istiyoruz’ dedi.” (AS)