İHD: 2003te 77 Kadını Yakınları Öldürdü

İHD 2003 İnsan Hakları Raporuna göre, 40 kadın namus cinayeti sonucu; 37 kadın ise aile içi şiddete maruz kalarak öldü. İHD, şikayetlerin kayda geçirilmesi ve mağdurların korunması için polis ve yargının kapasitelerinin geliştirilmesini talep etti.

Ankara

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla bir açıklama yapan İnsan Hakları Derneği (İHD), kadın haklarının insan haklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu bildirerek Güldünya Tören ile Şemse Allak cinayetlerinin Türkiye'de kadının yaşam hakkının nasıl hiçe sayıldığını gösterdiğini açıkladı.

Hükümeti tüm uluslar arası sözleşmelerin gereğini yapmaya çağıran İHD, 2003 yılı "İnsan Hakları İhlalleri Raporu"ndan sonuçları kamuoyuyla paylaştı :

* Kayıp olduktan sonra ölü bulunan kadın sayısı 3, intihar ederek yaşamını kaybeden kadın sayısı-20'si çocuk yaşta kadın olmak üzere-61 dir.

* Namus cinayetleri sonunda yaşamını yitiren kadın sayısı 40, aile içi şiddete maruz kalıp yaşamını yitiren kadın sayısı 37 dir.

* Ev dışında tecavüz ve cinayet sonucu yaşamını yitiren kadın sayısı ise 10 olarak tespit edildi. Bu tablo, buzdağının görünen kısmını oluşturuyor.

"Namus Cinayetleri Kadının Yaşam Hakkına ve Kadının Onuruna Karşı İşlenmiş En Ağır Suçtur" diyen İHD, kadınlara karşı namus adına işlenen suçlar insan hakları ihlali olduğunu savunarak, bu tür suçları önleme, soruşturma, faillerini cezalandırma ve mağdurları koruma görevinin Devlete ait olduğunu bildirdi.

"Hukuku uygulayana eğitim verilmeli"

İHD, hükümetin dikkatini kadının statüsüne ilişkin şu sözleşmelere çekti :

* Birleşmiş Milletler (BM) Kişisel ve Siyasal haklar Sözleşmesi, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, BM Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesini, BM Çocuk Hakları Sözleşmesini, 1993 Viyana İnsan hakları Konferansı sonuçlarını 1995 Beijing Bildirgesi ve Eylem Planı hayata geçirilmeli.

* Acil olarak namus adına kadına karşı işlenen suçların nedenleri ve sonuçları hakkında polis, adli ve hukuki personel gibi hukuku uygulamakla görevli olanlara eğitim vermek de dahil olmak üzere, bilgi ve anlayışı artırmaya yönelik tedbir ve programları teşvik edilmeli, desteklenmeli ve uygulanmalı.

"Güvenli şikayet ortamı kurulmalı"

* Bu suçlara ilişkin şikayetleri tarafsız ve etkili bir biçimde ele alma ve gerçek ve potansiyel mağdurların korunmasını güvenceye almak için kolluk kuvvetleri ve yargının gerekli tedbirleri alma kapasiteleri güçlendirilmeli.

* Gerçek ve potansiyel mağdurların ihtiyaçlarına yanıt verecek uygun koruma, güvenli barınma, danışma, adli yardım, sağlık-bakım hizmetleri, rehabilitasyon ve destek hizmetleri kurma, güçlendirme ve bu hizmetlerin kurulması kolaylaştırılmalı.

* Namus adına kadınlara karşı işlenen suçlara ilişkin şikayetleri, mağdurların ve başkalarının bu suçları güvenli ve gizli bir ortamda bildirebilmelerini sağlayacak kurumsal mekanizmalar kurularak bunlar güçlendirilmesi. (EÖ/BB)