Haberin Kürtçesi için tıklayın
İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkezi Hapishaneler Komisyonu, 19 Aralık 2000’de düzenlenen Hayata Dönüş Operasyonu ve bu tarihteki Cezaevlerinde İnsan Hakları İçin Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle açıklama yaptı.
TIKLAYIN - “Hayata Dönüş” Neden Yapıldı, Bugüne Etkisi Ne Oldu?
Operasyonun 17. yılı olduğunu hatırlatan İHD, bugün de “hapishanelerde değişen bir şey olmadığını, yaşam hakkı ihlalleri başta olmak üzere insanlık dışı ve onur kırıcı muamelenin yapıldığı mekânlar olmaya devam ettiğini, şartların OHAL ile daha da ağırlaştığını” açıkladı.
19-22 Aralık 2000 tarihleri arasında aynı anda ülke çapında 20 ayrı hapishanedeki siyasi tutuklu ve hükümlülerin kaldığı bloklara operasyon düzenlendi. “Hayata Dönüş” adı verilen operasyon sonucunda 28 tutuklu ve 2 asker olmak üzere toplam 30 kişi hayatını kaybetti. Operasyonlar gerçekleştiğinde iktidarda DSP-MHP-ANAP koalisyonu bulunuyordu. Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit operasyonu, “teröristleri kendi terörlerinden kurtarma” olarak tanımladı. 22 Aralık 2000’de mahpuslar F Tipi hapishanelere konuldular.
İnsan Hakları Derneği, 16-17 Kasım 2002’de gerçekleştirdiği Genel Kurulu’nda 19 Aralık gününü “Cezaevlerinde İnsan Hakları İçin Mücadele ve Dayanışma Günü” olarak ilan etmişti.
“Hapis içinde hapis”
22 Haziran 2017 tarihli son İHD verilerine göre hapishanelerde toplam 357’si ağır olmak üzere 1025 hasta mahpus bulunduğu hatırlatılan bugünkü açıklamada, şu talepler dile getirildi:
* Türkiye’deki infaz rejimi mevzuatının ve politikasının uluslararası insan hakları hukukuna ve özel olarak da mahpus haklarına uygun hale getirilmesi gerekir.
* Mahpuslara uluslararası hukukun emrettiği şekilde insana yaraşır bir şekilde bir muamele gösterilmeli.
* Hapishaneler sivil denetime açık hale getirilmeli.
* Mahpuslarla ilgili olarak “ayrımcılık yasağına” aykırı düzenlemeler ve OHAL uygulamalarından vazgeçilmeli.
* “Hapis içinde hapis” anlamı taşıyan tecrit ve izolasyon uygulamalarına son verilmeli, tek kişilik İmralı Kapalı Cezaevi kapatılmalı.
* 19 Aralık katliamının sorumluları yargılanmalı. Zamanaşımı usulü ile uygulanan cezasızlık politikasına son verilmeli.
* Adalet Bakanlığı kendisinin hazırlayıp yayınladığı, sohbet hakkının düzenleyen 45/1 Nolu Genelge’yi, hiçbir mazeret ileri sürmeden derhal uygulamalı, mahpusların sosyal ve kültürel aktivitelerindeki kısıtlamalar kaldırılmalı.
* Başta yaşam hakkı ihlali, işkence ve kötü muamele iddiaları olmak üzere hapishanelerde yaşanan hak ihlalleri etkin bir şekilde soruşturulmalı ve sorumlular yargı önüne çıkarılmalı.
* Mahpusların savunma, şiddete maruz kalmama, sağlık, eğitim, beslenme, aileleriyle, avukatlarıyla ve genel olarak dış dünya ile iletişim haklarına saygı gösterilmeli.
* Mahpusların sağlığa erişim haklarının sağlanması, koruyucu sağlık hizmetlerine önem verilmesi, hastalığı olanların tedavi olanaklarından yararlanmaları için gerekli önlemlerin alınması gerekir.
* Tüm ağır hasta mahpuslar derhal serbest bırakılmalı. (AS)