Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, İstanbul’da bir belediye otobüsünde seyahat eden bir yolcunun telefonundaki mesajların başka bir yolcu tarafından okunması sonucu, mesajları okunan yolcunun gözaltına alınarak tutuklanması sonrası soru önergesi verdi.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün cevaplaması istemiyle verilen soru önergesinde, vatandaş ihbarlarıyla gözaltı ve tutuklama yönteminin son yıllarda arttığına dikkat çeken Danış-Beştaş, İstanbul’da yaşanan olaydan yola çıkarak şunları dile getirdi:
“İhbar eden yaptığı ihbarda yolcunun çeşitli yazışmalar yaptığını ve yasadışı bir örgüt mensubu olduğunu dile getirmiş ve kolluk bu bilgi ile hareket etmiştir.
“Ancak ihbar edilen yolcunun yalnızca çeşitli haber sitelerinden haber okuduğu bilgisi avukat aktarımlarında yer almaktadır.
“Bir diğer çarpıcı nokta da ihbar edilen yurttaşın telefonundaki 8 Mart kapsamında ev ziyaretleri yaparak kadınlarla bir araya gelme etkinliklerine dair notların, tutuklama kararını veren mahkemece ‘örgütsel doküman’ olarak kabul edilmesidir.”
Sorular
Meral Danış Beştaş, Abdülhamit Gül’e şu soruları yöneltti:
* Terörle Mücadele Kanunu Kapsamına Giren Suçların Faillerinin Yakalanmasına Yardımcı Olanlara Verilecek Ödül Hakkında Yönetmelik’in yürürlüğe girdiği tarih itibariyle kaç ihbar başvurusu yapılmıştır?
* İhbar başvuruları neticesinde kaç kişi gözaltına alınmış; kaç kişi hakkında dava açılmış ve kaç kişi tutuklanmıştır?
* İhbar ile ilgili hükümetinizin ödül ile yurttaşlar arasında kutuplaştırmayı artırıcı yöntemlere başvurma gerekçesi nedir?
* Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden itibaren ihbar eden kişilere hazineden ne kadar ödeme yapılmıştır?
* Yurttaşlar, birbirlerinin cep telefonlarından ne yaptıklarını gözetleme yetkisini nereden almaktadırlar? Bu kişi mahremiyetine aykırı değil midir?
* İstanbul’da meydana gelen olayda ihbar eden yolcunun ihbar ettiği yolcunun cep telefonundaki yazışmaları gizlice okuması kişi haklarına açık bir müdahale değil midir? İhbar eden yolcunun kişi haklarına yönelik saldırısı değerlendirilmeksizin onun beyanlarının doğruluğu kabul edilerek otobüs durdurularak acele bir şekilde ihbar edilenin gözaltına alınma gerekçesi nedir?
* Mahkemenin ihbar gözaltlarını yeterli delil değerlendirmesi yapmaksızın derhal tutuklama kararı verme gerekçesi nedir?
* İhbar ile yapılan gözaltılarda yargının hızlı karar alma gerekçeleri nelerdir?
* İhbarla yapılan suç duyurularında kolluk ve mahkeme neden delil değerlendirmesi yapmaksızın sadece ihbarcının beyanları doğrultusunda hareket etmektedir?
* İhbarcının gerçeğe aykırı beyanda bulunabileceği neden değerlendirme dışı bırakılmaktadır?
* İhbar ve ödül yönteminin kişinin aynı zamanda kişinin mahrem alanlarına bir saldırı niteliğinde olduğu neden değerlendirilmemektedir? Bu yöntemle ve bu yönteme itibar eden yargı mekanizmasının yaklaşımı ile linç kültürünün toplumda yaygınlaşması tehlikesi neden göz ardı edilmektedir? Ülkede linç girişimlerinin pek çok trajik örneği yaşanmış olup ihbar yönteminin bunun önünü açma olasılığı değerlendirilerek bahse konu yönetmeliğin kaldırılması gündeminizde olacak mıdır? (EKN)