Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Index on Censorship, Article 19, Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) ve Ethical Journalism Network, Türkiye’de basın ve özgürlüğüne yönelik baskılara karşı bir heyet olarak çok sayıda temas gerçekleştirdi.
Temaslarından çıkan sonucu kamuoyuyla paylaşan heyet Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nde (TGC) basın toplantısı yaptı. Toplantıya Article 19’dan David Diaz Jogeix, IPI’dan Barbara Trionfi, Steven M. Ellis ve Marcus Spillman, Basın Enstitüsü Derneği’nden Kadri Gürsel, CPJ’den Muzaffer Suleymanov, Index on Censorship’ten Melody Patry, Ethical Journalism Network’ten Ceren Sözeri,Türkiye Gazeteciler Sendikası’ndan Mustafa Kuleli ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ndan Turgay Olcayto katıldı.
Toplantının açılışını yapan Spillman, heyet olarak Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskılardan kaynaklı endişelerinden ötürü bu ziyareti gerçekleştirdiklerini söyledi.
Jogeix: Hakaret ve TMK yasaları istismar ediliyor
İlk konuşmayı Article 19’dan Jogeix yaptı. Türkiye’de başlıca sansür aracı olarak hakaret yasasının kullanıldığına ve bu yasanın istismar edildiğine dikkat çeken Jogeix şöyle devam etti:
“Gerçek demokratik toplumlarda cezai hakaret söz konusu olamaz. Hakaret kanunu ya da terörle mücadele kanunları eleştirel haberciliği sindirmek için kullanılmamalı. Cumhurbaşkanı ve bazı yakınlarının medya sahiplerini arayarak ulusal güvenlik gerekçesiyle bazı hikayelerin yayınlanmamasını istemesi, Can Dündar’ın MİT haberiyle ilgili Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının ardından yargının harekete geçmesi de endişe verici.”
Suleymanov: Cezasızlığı önlemek hükümetin görevi
CPJ’den Suleymanov da başta Hürriyet ve Ahmet Hakan’a yönelik saldırılar olmak üzere gazetecilere yönelik saldırı ve baskılar karşısında kaygılı olduklarını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Saldırılar karşısındaki cezasızlık bir sansür biçimi olarak ortaya çıkıyor. Twitter’da paylaşılan bir hakaret için hızlı hareket eden yetkililer aynı ivediliği Hürriyet ve Ahmet Hakan’a saldırıda göstermedi. Bir gazeteci ya da medya kuruluşuna yönelik saldırıyı araştırmak hükümetin görevidir. Eğer Türkiye uluslararası toplumun demokratik bir üyesi olmak istiyorsa bu saldırıyı araştırmakla yükümlü.”
Suleymanov ayrıca Atatürk Havalimanı’nda ölen ve intihar ettiği iddia edilen gazeteci Jacky Sutton’ın da ölümün açık ve şeffaf bir soruşturmayla aydınlatılması gerektiğini söyledi.
Patry: Türkiye AHİS’e uymalı
Mahpus gazetecilerle ilgili konuşan Index on Censorship’ten Patry 20’den fazla gazetecinin hapis olduğunu, aralarında Vice için çalışan Muhammed Rasul’ün de olduğunu belirterek “Rasul, görevini yaptığı için tutuklanan gazetecilerden sadece biri. Gazetecilik suç değildir ve Avrupa Konseyi üyesi olan Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne uymak zorundadır” diye konuştu.
Sözeri: Medya sahipliği sansür aracı
Ethical Journalism Network’ten Sözeri medya sahipliğinin sansür aracı olarak kullanıldığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Türkiye toplumundaki kutuplaşma medyaya da yansıyor. Bu süreçte kaynaların hükümete yakın medya organlarına aktarıldığını, muhalif medyanın reklam gelirlerinin engellendiğini, vergi cezaları ile baskı altına alındığını, bazı kanalların özel platformlardan çıkarıldığını gözlemledik. Hükümeti şeffaf, adil ve çok sesli bir düzenleme oluşturmaya çağırıyoruz.”
Kuleli: Gazeteciler dayanışmalı
Gazeteci dayanışmasının önemine dikkat çeken TGS Genel Sekreteri Kuleli gazetecilerin Erdoğan karşısında biraraya gelebildiğini ifade etti. “Bizi kurtaracak olan yine biziz” diyen Kuleli gazetecileri meslek örgütlerinde örgütlenmeye çağırdı.
Ellis: ABD ve AB insan haklarının korunması için baskı yapmalı
IPI'den Ellis, BİA Medya Gözlem Raporu'nu hatırlatarak son üç ayda 101 internet sitesinin, 40 sosyal medya hesabının ve 178 URL'nin engellendiğini aktardı. Türkiye'ye kamuoyunu ilgilendiren konulardaki yayın yasaklarını kaldırma ve meşru sebepler dışında internet sansürüne son verme çağrısı yapan Ellis, ABD ve AB'yi de Türkiye'ye insan haklarını koruma konusunda baskı yapmaya çağırdı.
Olcayto: Tek tip gazeteci isteniyor
Türkiye’de iktidarın tek tip gazeteci istediğini ifade eden TGC Başkanı Olcayto “Çağdaş demokrasilerde gazeteciler nasıl yaşıyor, haber yapıyorsa biz de onu istiyoruz” diye konuştu. Olcayto iktidarların gideceğini ancak gazeteciliğin kalacağını belirterek “Gazeteciler gazeteciliğini yapmakla yükümlü” dedi. (EA)
TESPİT VE TALEPLER |
Heyet, temaslarına ilişkin notlarını da kamuoyu ile paylaştı. Basın ve ifade özgürlüğü örgütlerinden oluşan heyetin gözlem ve talepleri şu şekilde: * Gazeteciler üzerindeki baskı 7 Haziran’dan 1 Kasım’a giden seçim sürecinde arttı. * Baskılar kamuoyunu ilgilendiren konuların bağımsız ve özgür bir şekilde haberleştirilmesini engelliyor. * Baskılar devam ederse seçmen bilgilenmiş bir şekilde sandığa gidemeyecek bu demokrasi üzerinde olumsuz etki oluşturacak. * Baskı atmosferi otosansürü arttırıyor. * Türkiye hükümeti gazetecileri işlerini yapmaktan alıkoyan sansür ve baskı araçlarını kullanmaktan vazgeçmeli. * Tüm gazetecilerin özgür şekilde yolsuzluk, Kürt meselesi, insan hakları, silahlı çatışma koşullarında ortaya çıkan hak ihlalleri ve Suriye iç savaşı gibi kamuoyunu doğrudan ilgilendiren alanlarda özgürce haber yapabilmeleri garanti altına alınmalı. * Gazeteci ve medya kuruluşlarına yönelik saldırılar tam bir şeffaflıkla araştırılmalı, cezasızlığın önüne geçilmeli. * Kamuoyunu ilgilendiren, göz önündeki şahıslara yönelik eleştirilerle ilgili yasaklar haber konusunda caydırıcı olmamalı. * Gazetecilerin hedef alınmasını kolaylaştıran hakaret yasaları revize edilmeli. * Kamuya ait kuruluşların çok sesli ve farklı kaynaklardan beslenen haber yapması için kamu yayıncılığı alanında reform yapılmalı. * Çeşitli devlet kurumları muhalif haber yapanlara karşı cezalandırma aracı olarak kullanılmamalı. * Kamuoyunu ilgilendiren konularda yayın yasağı getirilmemeli. İnternet içerikleri engellenmemeli. * Keyfi şekilde tutuklanan ya da alıkonulan tüm medya çalışanları serbest bırakılmalı. * Gazetecilerin örgütlenmesi önündeki engeller kaldırılmalı. * Cumhurbaşkanı muhalif medya ve temsilcilerine doğrudan baskı uygulamaya son vermeli. * Yüksek makamlardaki şahsiyetler eleştiriye açık olmalı. * AB üyesi devletler mülteci krizi gibi konularda politika geliştirirken Türkiye’yi, insan hakları ve basın ile ifade özgürlüğü konusundaki sorumluluklarından muaf tutmamalı. * Gazeteciler etik standartlara bağlı iç denetim mekanizmaları geliştirmeli, daha fazla dayanışma göstermeli. |