Türkiye Yayıncılar Birliği Gezi direnişi boyunca pek çok kez düşünce ve ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini belirterek hükümeti ve kamu görevlilerini, halkın özgür ifade haklarına ve mecralarına saygı göstermeye çağırdı.
“Gezi Parkı eylemlerinin ardından düşünce ve ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı birçok endişe verici gelişme yaşanıyor. Bu gelişmeler Gezi Parkı eylemleriyle ilişkilendiriliyor olsalar da, aslında her biri ağır ve tamiri olanaksız trajik sonuçlarını doğurabilecek, tamamen bağımsız birer sorun olarak değerlendirilmesi gereken olaylardır ve şimdiden tarihimizde karanlık izler bırakmışlardır.
“Endişemiz, bu birkaç haftanın ürünü olan siyasi uygulamaların yurdumuz genelinde ve halkın üzerinde onarılması zor izler, yaralar bırakması, düşünce ve ifade özgürlüğü alanını iyice daraltmasıdır.”
Gezi direnişi boyunca pek çok gazetecinin yaralandığını, gözaltına alındığını, direnişe katılan sanatçı Memet Ali Alabora ile direnişle ilgili tweet atan BBC muhabiri Selin Girit’in hedef gösterildiğini hatırlatan Türkiye Yayıncılar Birliği benzer baskıların medya organları üzerinde de olduğunu ifade etti.
Türkiye Yayıncılar Birliği, ayrıca, Twitter ve Facebook gibi sosyal medya sitelerinde haberleşmenin denetlenmesi ve engellenmesi için çalışmalar yapıldığını, bu alanlarda eylemler hakkında haberleşen kişilerin gözaltına alındığını, operasyon yapılan evlerde kitap ve dergilerin suç unsuru olarak el konulduğuna değinerek bu uygulamanın hukukta benzerine rastlanmayan bir uygulama olduğunu ifade etti.
“Tüm bu tavır ve eylemler demokrasinin temel ilkelerinden olan düşünce ve ifade özgürlüğü kavramlarına olduğu gibi, 1948 yılında yani bundan tam 64 yıl önce imzalanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin çok sayıda maddesine de aykırıdır.”
Türkiye Yayıncılar Birliği açıklamasında hükümetin ve kamu görevlilerinin, halkın özgür ifade haklarına ve mecralarına saygı göstermelerini beklediklerini ve beklemeye devam edeceklerini belirtti. (EA)